Leyla, sabahın erken saatlerinde uyanır. Geniş camlı yatak odasına vuran güneş ışığı onu yataktan kalkmaya davet eder. Hızlı bir duş alır, sade ama şık bir elbise seçer ve her zamanki gibi işine doğru yola koyulur. İstanbul'un hareketli sokaklarında araba sürerken aklında sadece o günkü toplantılar ve yapılacak işler vardır. Leyla, 25 inde başarılı bir bilgisayar mühendisi ve kendi teknoloji şirketinin CEO'sudur. Kariyerine odaklanmış, öz güvenli ve kararlıdır.
Oğuzhan, 36 yaşında, Türkiye'nin en popüler popstarlarından biridir. Hayranlarının coşkusuyla dolu konserler verir, ancak iç dünyasında bir boşluk hisseder. Menajeri, günün programını anlatırken Oğuzhan'ın aklı başka yerlerdedir; belki de bir değişiklik arıyordur.
Leyla, o sabah önemli bir teknoloji kongresi için lüks bir otele gider. Kongrede yapacağı konuşma oldukça önemlidir ve Leyla bu yüzden biraz gergindir. Otele giriş yapar ve odasına yerleşir. Valizini bir köşeye bırakır ve kongrenin başlamasını beklerken biraz dinlenir.
Kongre başlar ve Leyla, başarılı bir sunum yapar. Yapay zeka ve gelecekteki uygulamaları üzerine yaptığı konuşma büyük beğeni toplar. Gün boyunca çeşitli panellere katılır, önemli bağlantılar kurar ve yeni projeler için ilham alır. Oldukça yoğun ve yorucu bir gün geçirdikten sonra, akşam saatlerinde odasına döner. Kongrede yapılan eğlence ve konsere katılacak hali kalmamıştır. Arkadaşlarıyla yemek yiyip sohbet ederler ve herkes odalarına dağılır.
Leyla, yorgun bir halde otel odasına girer. Kendi kendine, "Bir kadeh şarap tam da şimdi iyi gider," diye düşünür. Minibardan bir şişe şarap alır ve bir kadeh doldurur. Cam kenarındaki koltuğa oturur, şehrin ışıklarını seyrederken bir yudum şarap içer. Gözlerini kapatır ve günün yorgunluğunu atmaya çalışır.
Bu sırada, Oğuzhan da kongrede sahne almak için aynı otele gelir. Konser sonrası odasına çekilmek için otel lobisinden geçer ve anahtarıyla odasına yönelir. Kapıyı açtığında, içeride birinin olduğunu görür ve şaşkınlıkla durur.
**Oğuzhan:** "Pardon, sanırım yanlış odaya girdim."
Leyla, Oğuzhan'ın sesini duyunca gözlerini açar ve şaşkınlıkla yerinden kalkar.
**Leyla:** "Hayır, sanırım bir yanlışlık olmuş. Bu oda benim için ayrılmıştı."
İkisi de resepsiyonu arar ve durumun doğruluğunu öğrenirler. Otelde gerçekten başka boş oda kalmamıştır ve ikisi aynı odada kalmak zorundadır. Çünkü saat gece 3:00 ü geçmiştir ve Leyla'nın 7 de uçağı vardır.
**Leyla:** (İç çekerek) "Peki, anlaşılan başka seçeneğimiz yok. Çünkü sabah 8.30'da uçağım var ve bu saatte başka otel aramakla uğraşamam. Bu durumu en iyi şekilde idare edelim."
**Oğuzhan:** (Nazikçe) "Tabii ki. Çünkü ben de sabah erkenden İstanbul'a döneceğim ve çok yorgunum. Senin alanına saygı göstereceğim, merak etme."
İlk başta birbirlerinden rahatsız olurlar, özellikle Leyla, işine ve düzenine olan bağlılığı nedeniyle bu duruma adapte olmakta zorlanır. Oğuzhan ise bu durumu daha esprili bir şekilde karşılar ve Leyla'yı rahatlatmaya çalışır. Leyla şarap kadehini berjerlerin arasındaki sehpaya koyar ve valizini açıp rahat bir şeyler giymek için banyoya gider. Oğuzhan işi espriye vursa da kendini çok tuhaf hisseder ve 'nasıl böyle bir şey olabildi' diye düşünür. Tanımadığı biriyle bu odada bir kaç saat dinlenmek biraz tuhaf hissettirir. Leyla da aynı duygulara sahiptir. Fakat ikisininde uyuması gerekliydi çünkü ertesi gün ikisinin de çok önemli toplantıları vardı. Leyla banyodan çıktıktan sonra Oğuzhan da sahne kostümünü çıkarmak için banyoya ilerler. Birkaç dakika sonra Oğuzhan banyodan çıkar ve Leyla'nın yatakta yattığını görür. Ama bir saniye başka yatak yoktur ve odada koltuk olarak sadece iki adet berjer vardır. Oğuzhan hafif bir ses tonuyla :
"Uyudun mu ? Ben nerede uyuyacağım ?"**Leyla:** "Yatağın diğer yanında uyuyabilirsin insan yemiyorum."
**Oğuzhan:** (Hafif sırıtarak) "Peki ben yiyorsam?"
**Leyla:** (Arkasını dönmeden) "Çook ünlü popstar değil misin ? Ben de iyi bilinen bir iş insanıyım. Bana burada bir şey yapamayacağına eminim." Der ve kıkırdar.
Oğuzhan da gülerek yatağın diğer yanına yatar ve kafasını kurcalayan Leyla ile ilgili soruları sormaya başlar.**Oğuzhan:** "Bu kongrede konuşma yaptığın konuyu merak ettim. Ne üzerine?"
**Leyla:** (Ciddi ve profesyonel) "Yapay zeka ve gelecekteki uygulamaları üzerine."
**Oğuzhan:** "Şirketinde ne tür projeler üzerinde çalışıyorsun? Teknoloji dünyasında nasıl ilerliyorsunuz?"
**Leyla:** "Yapay zeka ve otomasyon konularında çalışıyoruz. İnsan-robot etkileşimini geliştirmeye odaklanıyoruz. Siz müzik dünyasında neler yapıyorsunuz?"
**Oğuzhan:** "Benim için sahne gerçekten özel bir yer. İnsanlara müziğimle ulaşabilmek, onlara bir an bile olsa mutluluk verebilmek, benim için anlamlı."
Leyla ve Oğuzhan, kendi dünyalarını, tutkularını ve hayallerini paylaşırken, aralarında bir bağ kurmaya başlarlar. Yatakta yatarken, bu beklenmedik yakınlık onlara birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı verir.
**Leyla:** (Düşünceli bir şekilde) "Bazen işimizde ne kadar meşgul olursak olalım, aslında iş dışında gerçekten önemli olan şeyler de var."
**Oğuzhan:** "Evet, işimiz bizi şekillendiriyor ama kim olduğumuzu belirleyen şeyler başka şeyler."
Leyla ve Oğuzhan arasındaki konuşmalar derinleşir, duygusal bir bağ oluşur. Her ikisi de kendi hayatlarında önemli yer tutan şeyleri paylaşırken, birlikte geçirdikleri zamanın anlamını keşfederler.
Gece ilerledikçe, Leyla ve Oğuzhan bir süre sessizce birbirlerinin varlığının tadını çıkarırlar. Yavaş yavaş uykuya dalmadan önce, aralarında geçen bu samimi sohbetin etkisiyle, ikisi de yüzlerinde hafif bir gülümsemeyle gözlerini kapatır.
Leyla, Oğuzhan'ın samimiyeti ve doğallığından etkilenmiştir; Oğuzhan ise Leyla'nın zekası ve bağımsızlığından büyülenir. Fakat ikisi de bir daha karşılaşmayacaklarının düşüncesi ile uykuya dalarlar.
Leyla ve Oğuzhan aynı yatakta yatarken, gece sessizce ilerler. Leyla zamanla uykuya dalar ve sessizce nefes almaya başlar. Oğuzhan ise hala uyanıktır, gözleri tavana bakar. Odada hafif bir sessizlik hakimdir, sadece Leyla'nın düzenli nefes alışverişi duyulur.
Leyla sessizce uyurken, Oğuzhan odanın loş ışıkları altında ona bakar. Leyla'nın saçları yavaşça yatağın üzerine yayılmıştır ve hafifçe yasemin kokmaktadır. Oğuzhan, içindeki duygusal çekimin etkisiyle, sessizce yaklaşır ve Leyla'nın saçlarını nazikçe koklar. Yasemin kokusu, Oğuzhan'ı büyüler ve ona doğru çeker.
**Oğuzhan:** (Kendi kendine düşünürken) "Yasemin kokusu gerçekten de büyüleyici."
Oğuzhan, Leyla'nın saçlarını kokladıktan sonra, ona doğru eğilir ve hafifçe kendine çeker. Leyla uyanmaz ve rahat bir şekilde Oğuzhan'ın kollarında uyumaya devam eder.
Oğuzhan, Leyla'nın uyuduğunu hisseder ve içinde huzur bulur. Onun yanında olmanın getirdiği sıcaklık ve huzur, Oğuzhan'ın içsel dünyasında olumlu duygular uyandırır.
**Oğuzhan:** (Leyla'ya fısıldar) "Tuhaf hissettiriyorsun bana.. "
Oğuzhan, Leyla'nın uyumasını bozmamak için sessizce hareket eder. Onun yanında olmanın getirdiği duygusal tatminle, içindeki çatışma yerini bir huzura bırakır.
————————
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romantik Karmaşa
RomanceYoğun tempoda çalışan bir iş kadını olan Leyla ve pop müziğin yıldız ismi Oğuzhan alakasız bir şekilde ikisinin de kongre için gittiği otelde karşılaşırlar ve bütün hikayeleri burada başlar. Otelde ayrılan odalar karışır ve kongre kalabalığından do...