10 - Bilge

4 1 0
                                    


Bir yandan dinlenirken bir yandan da kaosun kaynağını arıyordum. Kafamın içinde dönen düşünceler ve hisler beni rahat bırakmıyordu. Kısa bir süre sonra Orpheus'un her zamanki sırıtışıyla bana seslendiğini duydum.

"Nasıl gidiyor? Herhangi bir şey buldun mu?" diye sordu, sesinde her zamanki gibi bir alaycılık vardı.

"Galiba buldum..." dedim, düşüncelerimi toparlamaya çalışarak. "Ancak emin değilim."

Orpheus, bu cevabımdan pek de etkilenmemiş gibi görünüyordu. "Şansımızı deneyelim, vaktimiz var," dedi rahat bir tavırla.

Kaynak olduğunu düşündüğüm şeye doğru ilerlemeye başladıktan sonra başka bir grupla daha karşılaştık. İki gruptan da birer kişi öne çıkıp iki tarafın ortasında buluştu. Bizden Orpheus gitmişti, etrafında her zamanki alaycı tavrı vardı. Karşıdan da minyon ama formda bir kadın ilerledi.

Bir nedenden dolayı ikisinin konuşmasını duyamıyorduk. Arada sesi engelleyen bir bariyer yada ona benzer bir şey olmalı. 

-------------------------------------------------------------------------------------------------------

**Orpheus**

Yüzümdeki sırıtışı koruyarak kadına yaklaştım ve konuştum.

"Hmm, küçük ama tehlikeli görünen biri."

Kadın homurdandı ve konuştu. "Belki grupları birleştirebiliriz? Ne kadar çok kişi olursak o kadar az risk olur."

Kaşlarımı kaldırarak cevap verdim. "Grupları birleştirmek mi? Tabii ki..."

Kadın, direk kabul etmeme şaşırmış gibi oldu, ancak hemen mutlu bir ifadeyle el sıkışmak için yaklaştı. "...Olmaz."

Birdenbire kadının boğazında beliren elime verebildiği tek tepki, gözbebeklerinin küçülmesi oldu. Kadını boğazından kavradığımda yüzümdeki sırıtış kayboldu ve yerine duygusuz bir ifade geldi. Kadının bulunduğu uzayı tamamen mikro kesiklerle doldurdum ve kadının tüm vücudu kırmızı bir buluta dönüştü. Grup arkadaşlarının öldüğünü gören 2 kişi hemen bana doğru ilerlemeye başladı.

Ben de ses geçmesini engelleyen bariyerimi ortadan kaldırarak yüzümü şaşkın bir ifadeyle süsledim ve saldırdım. İki kişiye doğru adım attım, adımlarımın her biri yerde küçük titreşimler yaratıyordu. Ellerimdeki enerji yoğunlaşmıştı, hazır bir şekilde beklerken mırıldandım.

"Dehşet lordu..."

---------------------------------------------------------------------------------------------

**Jacob**

Orpheus'un bilinmeyen bir nedenle kadını öldürmesiyle ses engelleyici bariyer aniden ortadan kalktı. Kadının ölümü, grubunun diğer üyelerini öfkeyle doldurdu ve Orpheus'a doğru saldırmaya başladılar. Bu ani saldırıyla birlikte, biz de ileriye doğru atıldık ve durumu kontrol altına almaya çalıştık.

Orpheus, kadının ölümünden dolayı bir an şaşırmış gibi göründü, ancak hemen sonrasında saldırıya geçti.

Ben de Kyra ile birlikte hızla toparlanıp duruma müdahale ettim. Enerji toplamaya başladım ve diğer 2 grup üyesine aceleyle oluşturulmuş mızraklar yolladım. 

Gönderdiğim mızraklardan biri hedefim olan kaslı adamı vururken diğeri ıskaladı. Bu sırada Kyra, elinde entropi ve enerjiden oluşturulmuş hançerlerle hızlıca hareket etti. Mızrağımın isabet etmediği adamın üzerine doğru savrulan hançerler, hedeflerini geriye çekilmeye zorladı. 

Bu sırada Orpheus, mızrağım tarafından vurulup yaralanan adamın işini bitirdi.  Neredeyse aynı anda Kyra, karşısındaki adamı birkaç parçaya böldü. Enerji dolu hançerlerle yapılan bu keskin ve hızlı saldırı, adama acımasız bir son verdi.

Savaşın şiddeti ve hızı, bizi şaşırtıcı bir şekilde kısa sürede zaferle sonuçlandırdı. Orpheus'un soğukkanlılığı ve Kyra'nın hızlı ve keskin hareketleri, düşmanları etkisiz hale getirmemize yardımcı oldu.

Çok hızlı bir şekilde bitmesine şaşırmış bir şekilde konuştum.

"Bu biraz fazla hızlı olmadı mı?"

Orpheus, her zamanki alaycı ifadesiyle konuştu. "Gerçekten... Bir de bizi tehdit etmeye çalışıyorlardı."

Kyra, sesinde şaşkınlıkla konuştu. "Ne tehdidi?"

Orpheus, hafif bir gülümsemeyle, "Benimle konuşan kadın, grubumuzdan bazı isteklerde bulundu. Onu bu yüzden öldürdüm," dedi, soğukkanlılıkla.

Bu açıklama karşısında, etrafımızda bir sessizlik hakim oldu. Kadının ölümünün ardında yatan nedenlerin açıklığa kavuşmasıyla birlikte, atmosferde bir gerginlik belirmişti. Ancak gördüğüm kadarıyla kadının hiç de tehdit eder gibi bir hali olmamıştı, ancak bir şey demedim. Kyra'nın yüzüne baktığımda onunda şüpheleri olduğunu fark ettim.

Kyra, Orpheus'a dönerek, "Kararını anlıyorum," dedi sessizce. "Ancak bu tür durumlarda daha dikkatli olmalıyız. Düşmanlarımızın bizi manipüle etmesine izin vermemeliyiz."

Orpheus, hafifçe başını salladı. "Haklısın, Kyra. Bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım."

Bu yaşananlardan sonra Orpheus hakkındaki içgüdülerim daha da karanlıklaştı. Özellikle kadın elini uzattığında... ne konuştuklarına dair hiçbir fikrim olmamasına rağmen tüm tüylerim diken diken olmuştu.

Tüm bu olumsuz duyguları bir kenara ittikten sonra grubumla beraber tekrar yolumuza devam ettik.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

** Dominic **

Yıllar geçti ve benim için çok şey değişti. Astird'le olan ilişkimizden doğan Aaron'ı büyütmenin yanı sıra, kendi içsel yolculuğumda da önemli adımlar attım. Uyanmış aşamasından Bilge aşamasına geçmek için kritik bir eşikteydim. Astird o çılgın yeteneğiyle, bu aşamaya çoktan ulaşmıştı ve  bu süreci benim için daha da anlamlı kılıyordu.

 Enerjim, yıllar boyunca adım adım gelişerek Uyanmış seviyesinin sınırlarına ulaşmıştı. Bu süreçte enerjimin kontrolü altına girmesi, önceki zamanlara kıyasla çok daha hassas ve etkili bir hal almıştı. Bu süreçte, enerji rezervlerimdeki soyut duvarları yumuşatmaya başlamıştım.

Ve sonunda, bir dönüm noktasında daha kendimi buldum. Rezervimdeki enerji, kontrolüm dışında kendiliğinden tüm bedenime aktı. Bu aktarımın başlangıcında hissettiğim tanıdık acı, geçmişte yaşadığım zorlukları hatırlattı ama bu sefer gülümsedim. Çünkü bu acı, geçmişteki deneyimlerimle birlikte şimdiye kadar olan gelişimimi temsil ediyordu. Artık daha güçlü ve hazır hissediyordum, yeni bir aşamaya geçmek için gereken içsel dönüşümü yaşamaya başlamıştım.

Bu acılı süreçten sonra yaşadığım dönüşümle birlikte tüm vücudum enerjiyle dolup taştı. Enerji rezervlerimdeki büyüme, artık daha geniş bir potansiyel taşıdığımın işaretiydi. Bu gelişimle birlikte, sahip olduğum Uyanmış yeteneğim olan 'Ölümsüzlük' de daha derin ve anlam dolu bir hale geldi, Bilge yeteneği haline dönüştü ve güçlendi. 

Game of GodsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin