1 - Oyun?

24 7 9
                                    

Uzayın sonsuz boşluğun süzülürken etrafıma baktım, bunun bilinçaltım tarafından oluşturulan bir rüya olduğunu bilmeme rağmen böyle bir manzarayı kaçırmak aptallık olurdu.  Uzakta parlayan yıldızlar, her biri evrenin birer harikası. Hepsi evrendeki sonsuz olasılığın parlayan ve ısı saçan birer kanıtı. Belki insanlık bir gün yıldızlara dokunacak, ama ben orada olmayacağım. 

Bazen ölmekten korkuyorum. Ancak ölüm kavramından korktuğum için değil, potansiyelimle yapabileceklerimin bir ömre sığmaması yüzünden...

----------------------------------------------------------------

"DİİİTT DİİİİT DİİİT DİİİT"

Telefonu alıp 'alarmı kapat' seçeneğine bastım. Alarmı keşke biraz daha geç bir saate kursaydım, saat daha 5 . Yataktan kalkıp hızlı bir duş alıyorum hemen ardından mutfakta atıştırmalık birkaç şey hazırlayıp tek elimle yaptığım sandviçi yerken diğer elimle ayakkabımı giyiyorum.

Dışarda beni bekleyen siyah bisikletimi görüyorum. Siyah bisikletimi kapıp yola çıkıyorum. Defalarca geçerek ezberlediğim yollardan geçerken yollarda aşırı bir kalabalık olduğunu fark ediyorum. Normalde bu kadar kalabalık olmazdı. 

Hızlı bir şekilde ilerlerken kalabalığın daha da artığını görüyorum.

"DÜÜÜÜTTT"

Ne? Korna sesi... Ani bir reflekse kafamı arkaya çevirdiğimde yüksek bir hızda olan ve aramızda neredeyse hiç mesafe olmayan range rover ı görüyorum. Bu ölüm kalım anında beynim aşırı hızlarda çalışıyor ve dünya benim için yavaşlıyor.

 Çarpışmayı engellemek için bisikleti yönlendirsem bile aradaki mesafe çok az. Yönlendirmek hasarı azaltır mı? Muhtemelen hayır. Hayatta kalmak için en iyi seçeneğim başımı koruyacak bir duruşla bana çarpmasını sağlamak. Zaten şu anki hızında bana çarpmasıyla çarptığı bölgedeki kemiklerin sağlam kalması işten bile değil. Tek bir soru kalıyor... Hayatının geri kalanını engelli olarak yaşamak mı? Yoksa acısız bir ölüm mü?

Çarpışma anında boynumun kırılacağı bir pozisyon için hafifçe hareket ediyorum. Bir saniyeden daha kısa bir sürede devasa range rover ile çarpışıyoruz. Çarpışma anında bir miktar acı hissetsem de boynumun hızlı bir şekilde kırılması çok daha büyük bir acı çekmemi engelliyor. 

Bilincim  solarken,  hayatım gözlerimin önünden geçiyor. Yaptıklarım ve yapmak istediklerim, Ölümün soğuk kollarına düşerken tüm düşüncelerim yavaşça kayboluyor.

----------------------------------------------------------------------------------

 # Bembeyaz bir odanın içinde, ansızın şaşkın bir genç beliriyor. Sarı saçları, derin mavi gözleriyle dikkat çeken bu genç, etrafına bakınca adeta şaşkınlık içinde. Sarı saçları düz ve hafif dalgalı, omuzlarına doğru uzanıyor. Yüzünde, hala ölüm anının etkisinden dolayı hafif bir şaşkınlık ve şok karışımı bir ifade var. Gözleri, açık mavi tonunda, etrafı dikkatlice süzüyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibi. 

Ben ölmüştüm, öldüğüme eminim. Peki neredeyim? Gerçekten ölümden sonra bir yaşam var mı? Ama burası ... Geçen gün gördüğüm rüyadaki odanın aynısı?

" Game of Gods'a hoş geldin Jacob "

Takım elbiseli o adam, yeniden. Ayrıca oyun... Oyun yakında başlayacak derken bunu mu kastediyordu? Demek ki rüya değilmiş. 

"Game of Gods ?"

"Game of Gods , çoklu evrenlerden seçilen sayısız kişinin katıldığı bir etkinliktir. Bu etkinlikte düzen tarafından size çeşitli yaratıcı araçları verilecek. Bu araçları kullanarak kendi gezegenlerinizi ve medeniyetlerinizi tasarlayacaksınız. "

Benim gibi tanrıya inanmayan birinin başına böyle bir şey gelmesi gerçekten ironik . Ama kim böyle bir fırsatı geri teper ki... Her zaman aklım benim tanrım olmuştu. Belki de bu kaderdir.

"Peki..."

"O zaman oyun BAŞLASINN!"

Bir ışık patlamasıyla birlikte uzay boşluğunda kendimi buluyorum. Şaşkınlıkla etrafı incelerken kafamın içinde cinsiyetsiz bir ses duyuyorum.

// Merhaba jacob, ben düzen tarafından size atanan asistanım. Merak ettiğiniz şeyleri bana sorabilirsiniz.

"Öncelikle bana verilen araçlar hakkında bilgi almak istiyorum.

// Düzen öncelikle vücudunuzdaki genetik kusurları onardı ve fiziğinizi güçlendirdi. Yaşlanmanız da durdu. 

Size verilen ilk yetenek yaratma  yeteneği; bu yetenek kaos bölgesindeki sonsuz enerji, madde ve entropi ile temasa geçmenize olanak sağlar. Bu yeteneği kullanma kapasiteniz size bağlıdır.

Size verilen ikinci yetenek yok etme  yeteneğidir. Bu yetenek çeşitli madde ve enerji türlerini kaosa geri yollamanıza olanak sağlar. Bu yeteneği kullanma kapasiteniz size bağlıdır.

Bu iki yetenek Game of Gods'a katılan her zeki yaşam formuna verilmiştir. Ayrıca diğer oyuncular üzerinde kullanımlarında kısıtlamalar vardır. Ayrıca katılımcının yaşamı ve kişilik özelliklerine göre her katılımcıya özel olarak sağlanan yetenekler vardır.

Size özel olarak sağlanan ilk yetenek hakimiyet . Bu yetenek belirlenen alandaki her detayı algılamanızı sağlar. Bu yeteneği kullanma kapasiteniz size bağlıdır.

Size özel olarak sağlanan ikinci yetenek Kozmos . Gök cisimleri emirlerinize uyar . Bu yeteneği kullanma kapasiteniz size bağlıdır.

//

"Bana bağlı derken? Yetenekleri ne kadar çok kullanırsam veya ne kadar çok anlarsam yetenekler o kadar güçlü mu olacak."

// Evet.

Şu yetenekleri bir deneyelim bakalım.

"yaratma"

Zihnimde metalden oluşan avcum büyüklüğünde bir küre hayal ettim. Küreyi hayal ettiğim anda farklı bir alana bağlandığımı hissetim. Sonsuz bir karmaşaya sahip, içinde sonsuz enerji ve madde olan bir bölgeye. Entropi yada kaos burası mı? Zihinsel bir çekişle maddeyi oradan çekmeye çalıştım ancak bana direndi. Ne kadar uğraştığımı bilmesem de bana uzun bir süre gibi geldi ve sonunda maddeyi oradan çekip çıkardım. 

Avcuma baktığımda metal küre elimin üstünde yavaşça dönüyordu, başarmıştım. 

"Bunu yaratmam ne kadar sürdü ? 

// Eski dünyanızdaki zaman birimlerine göre 23 saat 22 dakika .

23 saat mi? Sadece avcum kadar olan bir metal küre için... 



















Game of GodsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin