Bolum 3:Langırt

21 3 0
                                    

Defne Petek Mavisu
Bazen yalnizligimi giderecek en iyi sey müzik oluyor. Manevi annem ve babam bana ne kadar iyi davransa da gercek ailemi istiyorum ben. Onlari hatirlamiyorum. Ama onlari cok ozluyorum. Iste bu yuzden bazen muzik benim arkadasim oluyor. Derdimi benden daha iyi anlatiyor.
Manevi ailem holdingleri icin toplantiya gittiler. Ablam ise bir haftadir arkadasinda kaliyor. Benden birkac yas buyuk olmasina ragmen benimle pek gecinemiyor,ama beni seviyor.
Ben muzik dinlerken telefonum caldi. Telefonu acinca arayanin en yakin arkadasim Dilara oldugunu gordum. Tabi Dilara ile cok yakiniz fakat yetimhaneden ayrilmadan onceki arkadaslarimin yerini tutmaz. Onlari hic unutmuyorum. Ama bugun Gece'nin isi cikmis ve gelemiyormus. Bulusacaktik oysaki. Hatta Ciglik ile de bulusacaktik ama o babasi yuzunden gelemeyecekti. Bugun tum islerim iptal olmustu yani...
"Alo"
"Alo Dilara,efendim."
"Defne ben asagidayim. Ustunu giyin alisverise falan cikalim. Bekliyorum seni."
"Nereye gidecegiz ki Dilara?"
"Bilmiyorum ama bakariz hadi gel!"
"Tamam,bay,"
Telefonu kapadiktan sonra dolabimin basina gectim. Yeni aldigim asker yesili bir pantolon ustune siyah bir tisort giydim. Spor ayakkabilarimi da giydikten sonra saclarimi actim. Hafif bir makyaj yaptiktan sonra hazirdim. Arabanin anahtarini ve cantami da aldiktan sonra asagi indim. Beyaz spor arabaya binince Dilara'nin da bana dogru geldigini gordum. Kot bir sort ve ustune toz pembe bir tisort giymisti. Saclarini topuz yapmisti ve guzel gorunuyordu. Arabaya bindikten sonra onun istedigi adrese dogru sürdüm. Az sonra bir lunaparkin onundeydik.
"Buraya mi geldik?" dedim sıkılarak.
"Kizim biraz gül! Bak herkes nasil egleniyor!" dedi beni tesvik ederek.
Biraz gezdikten sonra bir langirt masasi gordum. Futbol oynamayi severdim ve guzel de oynardim. Langirti da severdim. Dilara'nin elini tutup langirti gosterdim. Gulumsedigimi gorunce "Cok sukur guldun! Gel oynayalim. Ben kirmiziyim!" dedi ve benden once kirmizi kolun oldugu tarafa gecti. Ben de mavi tarafa geciyordum ki biri beni sertce itti ve kollari kendi tuttu.
"Sen kimsin ya? Bak biz oynuyoruz,kör!" dedim sinirle. Kirmizi tarafa da onun arkadasi gecmisti. Yazik yavrum Dilara da korkak,bir sey diyememisti.
"Bak ben oynuyorum!" dedim devam ederek.
"Ya sanki oynayabileceksiniz? Kollari rasgele cevireceksiniz,cekilin de kenara ustalari gorun!" dedi ukalaca.
"Yaaa,ne usta ama bu kollari tutmayi biliyor musun bari sen?" dedim. Dilara hafif gulumserken o da bana laf yetistirmeye calisiyordu.
"Tamam,cok biliyorsan gec karsima,oynayalim." dedi.
"Nesine?" dedim gururla.
"Himm,sen zenginsin degil mi?" basimla onu onayladim. Zenginligimi pek kullanmak istemezdim ama bu cocuk kasinmisti.
"Eger kazanirsam arabani alirim." dedi. Sasirmistim ama bir sey olmamis gibi kabul ettim.
"Ya ben kazanirsam ki kazanacagim?" dedim.
"Ben zengin degilim ama bu karsilikliysa butun gun senin istediklerini yapacagim. Hii,bu arada arabani hazirla."
O bunlari soylerken basimla onayladim ve karsi tarafa gectim. Havali bir sekilde kollari tutup jetonu atmasini bekledim. Yarim saat oynadiktan sonra onu 5-4 yendim.
"Iste budur be! Her istedigimi yapcaksin. Adini da ogreneyim?" dedim ona alayli bir sekilde bakarak.
"Ama senden bir puan asagi aldim yani!" dedi.
"Kazansaydin arabanin anhtarini verirdim,simdi ne yapayim sadece anahtarligimi vereyim,dort yaptiysan dort yani ben kazandim!" dedim.
"Ne yapacagim soyle bakalim?"
"Adin ne?"
"Teoman,senin?"
"Defne Petek,tanistigima memnun oldum."
"Ben de" dedim ve gulumsedim.
Bu sirada Dilara ile Teoman'ın arkadasinin birbirlerine yakinlastiklarini gorduk. Bizim biraz otemizde gulusuyorlardi.
"Hadi Teo,gidiyoruz!"
"Ama arkadasim-"
"Benimle gel Teo!"
"Teo mu? Benim adim Teoman!"
"Teo" dedim ona inatla. Onu onume alip koluna girdim.
"Hadi bakalim! Ne yapalim?"
"Sen ne istersen"
"Tabi ben ne istersem ama ben dusunceli bir kizim. Ne yapsak ki?"
"Korku tuneline girelim mi?"
"Ben korkarim! Ayy!"
"Amac bu zaten Defne,gel hadi!"
Bilegimden tutup bilet gisesine gitti. Iki tane bilet alip bu sefer de korku tuneline surukledi beni.
"Ya beni niye surukluyorsun,atlı mı kovaliyor!" dedim.
"Kos hadi kos,cok yavassin!"
Orada duran adama biletleri verip yerlerimize oturduk. Korkuyordum. Sistem calisinca daha da korkmaya basladim. Gozlerimi kapattim. Sesler korkutucuydu ama benim cigliklarim daha fenaydi. Biraz sonra Teoman agzimi kapatti ve bana sarildi. Gozlerimi actigimda sesler yoktu ama karanlik icindeydik.
"Teo ne oldu?"
"Ciglik atmazsan soylerim."
"Tamam," dedim korkarak.
"Sistem durdu calismiyor,tunelin icindeyiz."
Tam ciglik atacaktim ki agzimi tekrar tuttu. Bu sirada telefonum caldi. Arayan annemdi.
"Neredesin kizim?"
"Anne arkadaslarimla lunaparka gittik."
"Onu biliyorum,Dilara'yi aradim. Biz de lunaparktayiz. Hangi oyuncaktasiniz?"
"Korku tunelindeyim."
Annem beni Teoman ile gormemesi lazimdi. Cunku benim hic erkek arkadasim yoktu. Annem kesin sevgilim zannederdi. Belki kızardı, bilmiyorum. Ama gormemesi en iyisiydi.
"Kizim,biz de korku tunelinin yakinindayiz,bekliyorum seni. By by!"
"By annecim!"
Telefonu kapattiktan sonra Teoman'a durumu acikladim.
Ne yapacaktik biz bakalim,bu Teo'yla...

_Mavi Hayaller_Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin