12- "Take Me To My Alpha"

1.6K 254 153
                                    

Omg merhabalar bende hoş geldim sizde hoş geldinizzz 🥹❤️

Burada hala birikeri var mı bilmiyorum ve açıkçası 1 yılın ardından pekte beklemiyorum.

Neden geldiğimi vs en sonda açıkladım. İyi okumalar❤️

Sarışın omega sızlanarak gözyaşlarıyla ellerini karnına daha sıkı sardı. Engellenemez şekilde sancı çekiyordu.

Jungkook kendini yatak odasından dışarı attığından beri neredeyse bir gün geçmişti. Onu bir gündür görmüyordu. Geri gelir sanmıştı ama hayır. yalnızca yaralarıyla ilgilenmek için birkaç hizmetli gelmişti, omega ise onlarıda öfkeyle kovmuştu.

Bir elini karnından çekip hızlıca göz yaşını silsede tekrar hıçkırmıştı. Tüm vücudu sızlıyor ve kendini çıkmazda gibi hissediyordu. Her ne kadar kabul edemesede, hatta kendine inanamasa bile alfasını tekrar yanında istiyordu. Kontrolünü kaybetmesi, canını yakması umrunda değildi. Ona ihtiyacı vardı.

Kapı tıklatıldıktan sonra aralandığında umutla gözlerini kapıya çevirdi. Gelen ise beklediğinin aksine alfa eşi değil, omega dostuydu. Jennie tedirgince odayı süzdükten sonra kararsız adımlarla tamamen içeri girip kapıyı ardından kapatmıştı.

"Jimin?" Jennienin sesi kısık ve üzgündü. İyi misin diye sormak garip olurdu. Bu yüzden yanına yaklaştığına "İyi olacaksın" diye fısıldamaktan başka elinden bir şey gelmemişti.

"Jungkook'u istiyorum. Nerede o?" Diye karşılık verdi omega sesi yorgun çıkıyordu.

"Zindanda, kendini kapattı." Genç kız arkadaşının vücudunda göz gezdirdikten sonra yüzünü buruşturdu. "Şu haline bak neler yapmış sana."

"Umrumda değil!" Dedi omega ondan beklenmeyecek kadar gür bir sesle. "İsteyerek yapmadı, Jooheon'a söyle geri gelsin lütfen."

"Bak canım." Dedi genç kız, biraz daha yaklaşarak ellerini tuttu sarışının. "Şu an ikinizinde biraz zamana ihtiyacı var. Özelliklede senin, kendini toplaman lazım. İzin ver yaralarınla ilgileneyim eminim Kralımızda seni böyle görmek ister."

Omeganın konuşacak gücü kalmadığından kafasını sallamıştı yalnızca. Soğuk soğuk terlemeye devam ederken, sancılarına rağmen arkasına yaslandı.

Jennie elinden gelen en dikkatli şekilde omeganın yaralarını sardı. Karnını doyurması için elleriyle besledi, kurdunu yatıştırması için şifacının hazırladığı karışımları içirdi. En son ise yuvasına yardımcı olmak için giyinme odasından alfanın kıyafetlerini alacaktı ki, bunun çok fazla olabileceği aklına geldi. Sonra ise duraksadı, omegayı biraz denemekten zarar gelmezdi değil mi?

Yavaştan ayaklanarak giyinme odasına gidiyormuş gibi yaptı. "Burada bekle alfanın kıyafetlerini alıp geleceğim."

Omega ileri atılarak genç kızın kolunu ondan beklenmeyecek bir güçle tutarak kükremişti. "Alfama ait olan hiçbir şeye dokunamazsın!"
Omega feromonları ağırlaşmış, gözlerinin rengi değişmiş onun gibi bebeksi bir omegaya göre epey tehditvari görünüyordu.

Jennie belli etmeden sırıttı. "Pekala, sakin ol minik kurt, alfana ait hiçbir şeye dokunmam."

Jimin biraz daha kendine geldiğinde hala kızın kolunu sıktığını fark ederek elini anında çekmişti "B-ben üzgünüm." Hayatta en çok güvendiği kişiyi, kız kardeşini bir tehdit olarak gördüğüne inanamıyordu.

Jennie boşver anlamında omuz silkti "farkında mısın bilmiyorum ama ilk kez eşini kabul etmiş kızgınlıktaki bir omega gibi davrandın."

Jimin bir anlığına düşündü. Gerçektende sanırım ilk kez bir eşi olduğunu bu kadar normal karşılıyordu. Ve ondan ayrı olmamalıydı. Özelliklede birbirlerine ihtiyaçları olduğu zamanlarda.

Miracle in the PaintingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin