"Çiçek, bir karamel latte, bir ice latte."
"Tamamdır"
Karton bardağı karışımı eklemek için elime aldığımda üzerindeki ismi okuyup duraksadım.
"Özgür Seyhan mı? Karamel latte?" kendi kendime mırıldandım.
Midemin içerisinde çırpıcı varmışçasına bulandığını hissettim. Zihnimden geçen düşünceleri onaylamayarak başımı salladım.
Dudaklarımın titremesine önem vermeden içeçeği bardağa doldurdum.
"Karamel latte. İce latte. Hazır" diye bağırdım. Ya oysa diye düşünmeden duramadım, bu sebeple de ismini ağzıma alamadım, almadım. Yine.
"Teşekkür ederim" diye mırıldandı karşımdaki kadın, içecekleri elimden alırken. Bakışlarım kadının hangi yöne doğru gittiğini izlerken kendisinin kafeden çıktığını görmemle tüm düşüncelerim yerle bir oldu.
4 ay sonra...
"Naz1m_s3yhan gönderinizi beğendi"
Okuduğum cümleye gözlerimi kırpıştırarak birkaç kez daha baktım.
"Ne?"
İki hafta önce paylaştığım gönderimi beğenen kişinin hesabına bakmayı denedim, gizli hesaptı. Tabii ki takip edemezdim. Eğer düşündüğüm kişiyse mutlaka ortak arkadaşlarımızla takipleşiyordur diyerek tek tek tüm hesapları yokladım.
Hayır, hiç birinin takipçilerinde bu kişi yer almıyordu.
Oldu olası bayılırdı beni arafta, çelişkide bırakmaya. İllaki beni kuruntuya sokacak, günlerle düşündürecek, hayaller kurduracak ve sonra yok olup gidecekti kendisi.
Eski zamanlardan şimdiye kadar değişen tek şey, artık liseli ergen olmamamızdı.
Böyle konuşuyordum ama hâlâ emin değildim onun olup olmadığından. Erken karar vermemek gerekirdi.
Diyelim ki evet, bu kişi Özgürdü. Bunu bilmek bana ne katacaktı ve ya onun bana adım atıyor olması neyi değiştirecekti? Böyle bir durumda yapılacak bir şey yoktu.
Mürekkebinin akıttığı son damlaya kadar silmiştim onu, şimdiden sonra tarihi yeniden yazmaya kalkamazdı.
Takip isteğini reddettikten sonra gözlerimi kapatıp yarım kalan uykuma devam ettim. Olacağı varsa, olacaktı zaten, olması gerekenler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çelişki - Nefret, Sevgi, Aşk.
JugendliteraturAşkın milyonlarca rengi.Ama en baskını - Nefret, sevgi, aşk? Ayrılıklar da sevdaya dahil midir?