Başım çok ağrıyordu kendimde değildim. Camı açtım, ellerimi pencereye dayadım ve gözlerimi kapattım. Başım dönüyordu gözümü yere diktim yükseklik beni korkutmuyordu.
Kapının açılması ile annemin sesini duydum . Annem yanıma gelince kendimi annemin kollarına bıraktım vücudumu.
Gözümü yavaş yavaş açtım başımda annem vardı.
M : karakuzum iyimisin? Korkutun bizi.
Dudaklarımı birbirine bastırıyordum konuşmamak için. Ben artık konuşmaktan yorulmuştum insanlara dil dökmekten birisinin gözüme bakınca beni anlamasını istiyordum.
M : Gece vakti camın kenarında canına mı kıycaktın sen he?
Gözlerimi yere diktim.
M: Sen Allahu Teala'nın verdiği bu cana bu bedene ihanet mi etcektin Zeynep?
Z: Yalnız kalmak istiyorum şunu da bilin Meryem hanım benim oraya çıkma amacım canıma kıymak olsaydı şu anda burda olmazdım.
M: Bugün gidicektin bak gidemedin Almanya'ya Zeynep hayallerinin peşinden koşmuyorsun . Ben anladım sen benim kaderimi yaşamak istiyorsun.
Z : Ağzımdan çıkacak laf kalbini kırar. Sen şahit olmadın mı benim çabalarıma şimdi ne bu tavırlar.
M: Ben gidiyim sen düşün aklını başına al .
Annem odadan çıktıktan sonra ruhumun sıkıştığını hissettim. Bileğimdeki serumu çıkartım ayağa kalktım. O sırada odaya Cüneyd girdi
C: Zeynep..
Z: Cüneyd ne işin var burda
C: Senin bayıldığını öğrenince merak ettim halini. Gözümle görmen lazımdı nasıl olduğunu insanların lafına itimat edemiyorum bu aralar.
Z : Kabul ediyorum
C : Teklifimi mi ?
Cüneyd şaşırmış bir şekilde yüzüne bir gülümse aldı.C : Ne zaman yapalım?
Z: zamana bırakmayalım. Zamanımız varmı bilmiyoruz .
C : Bu akşam
Zeynep kafasını salladı o da gülümsemeye başladı.
C: Ben gideyim hazırlıkları başlattıyım.
Z: Cüneyd senden birşey istiycem . Ben o dergaha bir daha gitmem beni dergeha getirecek bir duruma da sokma.
C : Tamam . Bende senden birşey rica edicem . Babam ile olan münasebetinizi bilmek istiyorum.
Z: Muhabbeten öte geçmedi.
C: Birdaha da bu konuyu bahsetmemek üzere kapatıyorum . Cüneyd tam gidicekti bana doğru arkasını geri döndü ve konuşmaya başladı. Madem artık bir yoldayız bu yolda sır ve yalan istemiyorum. Bu yüzden annenede durumundan haber et. kızının ağzından duyması daha iyi olur.
Kafamı onay verir şekilde salladım. Cüneyd odadan çıktıktan sonra bende çantamı alıp çıktım kapının önünde annem ve levent hoca vardı.
Z: Eve gidince konuşalım sizde yol boyu bana anlayacağınız yalanları düşünürsünüz. Ama inandırıcı olsun.
L : Neyden bahsediyorsun?
Levent bey bu söylediğimi şaşırmıştı. Onu dinlemeden hastaneden çıkmıştım eve geldiğimizde koltuk tarafına doğru geçtim.
Mira dışardaydı karşıma annemin geçmesiyle konuşmaya başladım.
Z: Ben kansermişim biliyorum kulağa çok kötü bir haber gibi geliyor ama iyi huylu kansermiş ve ilaç tedavisi ile hallolurmuş. Size söyledim çünkü bu yükün benden kalkmasını istedim.
Annem ağlamaya başladı hemen gittim ona sarıldım. Levent bey beni soru yağmuruna tutmuştu. Hepsini cevapladım ve son sualime gelmişti sıra.
Z: Ben Almanya'ya gitmek zorunda değilim. Almanya'daki üniversitesi buradaki üniversitesi ile anlaşmalıymış iki yıllık eğitimime burda devam edicem.
M : Ayy Zeynep...
Z: Biliyorum çok zaman kaybettim kendimi bulma yolculuğum geç başladı. Ama bu yolculukta bana eşlik eden insanların emeğini ve onları bırakıp gitmek istemiyordum .
L: Bak işte bunlar güzel haber. hastalığın için yarın benle Doktora gel tanıdığım bir doktor arkadaş var bu konuda profesör.
Kafamı salladım ve hepimizin yüzünü muzip bir gülümseme sarmıştı.
L : ee akşam bunu kutlamayalım mı ?
Z : Biz Cüneyd ile nikah yapmaya karar verdik.
M : Ne diyorsun sen Zeynep biz senle bu konuları konuşmadıkmı bu işte rızam yoktur.
Z: Sen değilmiydin ikinizinde gönlü varsa elimi öpün diyen. Ben birdaha ayrılık acısı yaşamak istemiyorum . Bu saatten sonra bizi ölüm ayırır.Sakın benim de fikrimi sorgulamayın. Sizin evlilik fikriniz den daha ılımlı bir fikir.
M: karıştırma şimdi bizim evliliğimizi sen nereden duydun ?
Z: kuşlar haber etti.
L: Meryem ben Zeynep ile Cüneydin evlenme fikrinin arkasındayım ama Zeynep senle konuşmam lazım.
Kafamı salladım . levent beyin odasına gittiğimizde konuşmaya başladı.
L : Zeynep piskolojik halin bu evliliği kaldıramaz sen evlilikten korkmuyormusun?
Z: Yanlış gözlem yapmışsınız. Ben Cüneyd ile olan evlilikten korkmam asıl Cüneyd ile olmayan evlilikten korkarım.
L: Siz baya kararlısınız...
Z: Diyecek başka bir şeyiniz yoksa nikâhım var . İzninizle
Annem nikahıma gelmemişti nikâhta sadece Sadi Hüdayi ve hasna hanım vardı.
Nikâhtan sonra herkes dağılmıştı . Bizde Cüneyd ile olan evimize geri dönmüştük.
Z: ev çok tozlanmış . Yarın temizlemeli.
C: Ne zaman başlıyor senin akademisyenlik eğitimi.
Z: haftaya pazartesi
Cüneyd cevabını aldıktan sonra cübbesini astı. Onu takip etmem gerektiğini eliyle gösterdi.
Odaya girdiğimizde Cüneyd cübbesini çıkarmıştı.Benim ona baktığımı görünce hafif bir gülümsedi.
Z:Ben kıyafet getirmeyi unutmuşum yarın hallederim arık.
C: Beraber gideriz.
Kafamı salladım ve başörtümü çıkarmaya başladım.
Cüneyd yatağın içine girmişti ki onu ordan kaldırdım. Cüneyd bu hareketimle onla aynı yatakta yatmak istemediğimi sandı.
Z: kaç yıldır gelen giden yok çarşaflar toz tutmuştur. Çarşafları değiştirelim de öyle yatalım.
Cüneyd konuşmamıştı beraber çarşafları çıkartıp yerine yenilerini taktık. yatağın içine girdiğimizde ikimizde ayrı uç noktalarda yatıyorduk birbirimize sırtımız dönüktü . İkimizinde yüz yüze gelecek cesareti yoktu. Kim bilir belki bu kadar uzak durmamızın sebebi birimizin gidişine işaretti.bazen en iyi seçim vazgeçmektir.
"İki insanın birbiriyle tanışması kadere, tanıştıktan sonra yan yana kalmaları ise onların gayretine bağlıdır."
Sabahattin AliSelamün aleyküm faniler bölüm kısa oldu biliyorum. Okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Oy vermeyi unutmayalım.
YENİ BÖLÜMÜ OY SAYISINA GÖRE ATIYORUM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Exocoetidae
Aktuelle LiteraturHikayemin isminin Türkçe karşılığı uçan balık demek uçan balığın diğer balıklardan farkı kanadının olmasıdır lakin kanatlarını kullanamaz o da balıktır suda yaşaması onun kanatlarının olması onu kuş yapmaz . Biz bu hikayede uçan balığın göke çıkması...