35 • Yıldız ✿

94 16 64
                                    

Jeongin: Bana neden söylemedin?

Chan arkasına yaslanıp, yayıldığı koltukta Jeongine ne dese diye düşünüyordu.

Chan: Ne söyleyecektim?

Jeongin: Ne demek ne söylecektim Chan?
Minho hyungla kavga ettiğinizi! Ulaşamadım sana ne kadar merak ettim haberin var mı?

Chan: Telefonum yoktu ki.

Jeongin: Yanıma gelseydin.

Chan: Yenisini almaya gittim işte, sonra söylecektim bizimkiler söylemiş.

Jeongin: Sana saatlerce ulaşamadığımda endişeleneceğimi düşünmedin mi?

Chan: Canım, sadece sen değil kimse ulaşamadı. Ne olacak bir kaç saatten?

Jeongin kime ne anlatıyorum ki diye düşünüp pes etti. Chanın biraz uzağında, solunda oturan Minho ise hiç konuşmamıştı. Jeonginin ona ne kadar kırgın olduğunu biliyordu. Jeongin de ona hiçbir şey demeden aşağılarca bakmıştı sadece. Minho'nun arkasında da kollarını birbirine dolamış duran Han vardı. Çocuğunu öğretmeninin yanına getiren bir anne edasıyla duruyordu.

Chan: Bebeğim haklısın, özür dilerim. Hızlıca hallederim diye gelip söylemedim, endişeneceğini düşünmemiştim.

Jeongin: Ne oldu birden?

Chan: Hâlâ düzelmeye çalışıyorum, senin için. Geç geliyor benim romantizm, pardon. Kafa basmıyor.

Jisung: Son anda kıvırdın gibi ama neyse.

Chan: Şş, sus.

Jeongin: Minho hyungun da bir şey diyesi yok gibi zaten. Gelmeseymişsin.

Minho: Jeongin ben onları Chan bana sataştığı için dedim. Üzgünüm.

Jeongin: Gerçekten öyle düşündüğünü biliyorum hyung.

Minho: Hayır cidden. Bu piç çok sinirlendirdi beni, ben de onu sinirlendirmek için dedim. Senin hakkında fazla korumacı olduğunu bildiğimden dedim.

Chan: Hep benim suçum zaten di mi? Şerefsiz!

Jisung: Lan! Başlamayın yine ya. Eğin başınızı ikiniz de Jeongine özür borçlusunuz.

Jisung iki alfanın da kafasını öne itip öyle durmaları için beklemişti. İkisi de bu duruma sinir olsa da karşı gelecek yüzleri olmadığından ve laf yaparlarsa Han'ın çenesinden kurtulamayacak olmalarından dolayı sustular.

Jeongin bir şey demek istemedi. Sadece Chan'ın elinden tutup koltuktan kaldırdı ve Hana Minhoyu getirdiği için teşekkür edip salondan çıktı.

Kapının arkasında durup alnını kahve saçlı alfanın omzuna koydu. Chan, Jeonginin ona kızmasını beklediği için şaşırmıştı.

Jeongin: Seninle ne yapacağımı bilmiyorum ama...

Başını biraz daha boynuna yaklaştırdı, kokusunu çekti içine.

Smell of You • SeungBinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin