7

133 13 19
                                    


charli
hele bak benim pasama
kurban olduğum
kalk çabuk hani namaza gidecektik

max
günaydın gönlümün sultanı
hayırlı cumalar🦁
giyindim ben geliyom şimdi odana
hazır ol sende bebeğim

charli
manitayla cuma datei
çok şanslıyım ya :)
hem imanlı hem kafir
nasıl buldum şak diye
çıktım bekliyom seni kocacım boşuna gelme odama
hadi öptüm 😘

max
seni içime sokmak bir daha çıkarmamak
istiyorum
vallahi körkütük aşık oldum ben

charli
dün yeterince içindeydim bence🤭

max
mübarek cuma günü dediğine bak
tchtch hiçbir şey öğretememişim
ben orda senin saflığından bahsediyordum
ayıp gerçekten🥲

charli
tamam aşkım hadi in artık ağaç oldum

görüldü ✓✓


charles'tan

Yurdun çıkışında dikilmekten bir yerlerim ağrımaya başladığında, Max sonunda uzaktan küçük çocuk gibi zıplayarak geliyordu.
Haline güldüğümde çoktan yanıma varmış dudağımdan öpücüğünü çalmıştı.

"Şerefsiz seni"

gülüp bir elini belime atıp yurdun yanında olan camiye doğru yürümeye başlamıştık.
Yavaş yavaş ilerliyor yerde bulunan taşları iterek gidiyordum. Çok garip geliyordu düşününce, biz gerçektende Max'le sevgiliydik. Hiç olmayacakmışız gibiydi, onun kendini fark etmesi biraz zaman almıştı çünkü.

"Charles ne bu suskunluk konuşsana ya!"

sonda yükselen sesiyle dudaklarım gülümsemekten iyice gerilmişti.
Elini sarı saçlarının arasına atıp kenara doğru taramıştı, cildine vuran güneş yaptığı her hareketini daha güzel kılıyordu.
Belimde duran elini indirip kendi parmaklarımın arasına geçirmiştim.
Ellerimizi birbirine kenetlediğimde gözlerinin içine bakmıştım derince.

Yolun ortasında öylece aniden durup yapıştım dudaklarına, çok seviyordum kırmızılıklarını.
Bana karşılık verdiğinde biraz daha öpüp geri çekildim.

"çok seviyorum seni, aşığım ulan kendimi durduramıyorum. sana her baktığımda istemsizce yüzümde oluşan o gülümsemeyi sikeyim ki durduramıyorum."

bir anda söylediklerimde şaşırıp, boynuma eğilmişti. ardından sulu bi öpücük kondurmuştu.

"Aşık ettin ya beni kendine güzelim, daha ne isterim"

Birleşik olan ellerimizi sallayarak camiiye doğru ilerlemeye başladık. Zaten çokta mesafe kalmamıştı, bir kaç adımlarımızdan sonra önüne geldiğimiz camiyle ellerimizi ayırıp içeriye girmiştik
Ayakkabılarımızı çıkartıp rafa koyduktan sonra içeri girmiş arka saflardan birine geçmiştik.
Beraber yere oturmuş imamın gelmesini bekliyorduk diğerleriyle.

"Yavrum abdest aldın dimi"

gözlerimi devirdim bu dediğiyle. bu da iyice alışmıştı beni küçümsemeye.

yoursHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin