SON GÖZ YAŞI //GXG// +18

3

2024 19 Haziran Çarşamba...

"lanet olsun! YAVAŞ GEÇSENE PİÇ! ANDAVAL KÖPEK!"

Her ne kadar peşinden bağırsam da beni duymadı diye düşünüyorum. Doblo sürücüleri zaten böyle sikler çıkıyor havada aşırı yağmur var yollar ise sanki işçilerin maaşı verilmemiş de zorla yaptırılmış gibi çukurlarla kaplıydı ve içleri gırlak dolusu su vardı. Lanet girsin ki tüm kıyafetlerim ıslandı...

aahhh daha ne gelebilirdi ki başıma?! En azından özür diler insan!

Nerede bu millette özür amk?!

Yine işe ıslak gideceğim ama bu net oldu. Off...

Telefonumun çalmasıyla irkilip yüzüme sıçrayan çamurlu suyu temizledim, ıslak ve çamurlu ellerimle...
Neyse.

" Efendim Nuray."

" Kızım olay var ama sen niye yoksun ki amk geç kaldın yine müdür seni yiyecek haberin yok!"

" Yaa hallederiz müdürü sen de ne olayı var?" telefonda konuşurken iş yerine doğru adımlamaya devam ettim.

" Burada iki ayyaş bir kız için birbirine girdi adamın ağzının ortasına kristal bardağı yapıştırmasın ya!"

Benim canım acıdı o bardaklar çok aşırı sert bir de.

" kırıldı mı lan bardak?"

" cidden bardağı mı düşünüyorsun?"

"O bardaklar bizim maaştan kesiliyor kızım. Haberin ola."

" Biz yapmadık ki o yaptı."

" Neyse Nuray sen moladasın herhalde. Görüyorum çünkü seni." dememle hemen etrafına bakındı ve beni görmesiyle gülümseyip telefonu kapattı.

" Kankaaaa seni içeri gizli gizli sokayım hemen!"

" Yok güzelim ya halime baksana amk mahvoldum. Müdür bunu affeder herhalde." 

dudaklarını yalayıp güldü yine.

" Evet bayağı yemişsin yarrağı."

Evet mesleğimi de açıklayayım ki ben bir barmenim ve barda çalışıyorum falan filan. Geceleri çalışmak insanı çok üzüyor ama ve su an gecenin 2'si saat.

Babam olacak piç için sabahlara kadar ayyaş oruspu çocuklarını çekiyorum durmadan. Daha 23 yaşındayım çok gencim benn!!!!??

" Ben içeri gireyim sen bekle." deyip içeriye soyunma odasına doğru adımlandım. Kıyafetlerimi değiştirmem gerekiyordu ki önce lavaboya girip yüzümü güzelce temizlemeliyim.

Lavaboya kalabalığın içinden girip bir nefes alayım diyecektim ki tuvalette muhtemelen birbirini beceren iki kadın bulunuyordu.

Haliyle az rastlamadık.

Bir peçete koparıp önce çamurları sildim güzelce ardından ise yüzümü suyla güzelce yıkamış yine kurulamıştım. Beyaz tenimi görünce çok duygusala bağladım biraz.

Islak sesleri duymamaya çalışsam da bacak aramdaki şu sızlayan maymuncuğa laf geçiremiyorum. Ulan daha dün girdik ilişkiye bu ne doyumsuzluk... Umarım kasıkların yanmaz...

Kaç Sidelya kaç! Yedek külot da yok yanımda.

Hızla lavabodan çıktım ki biriyle çarpışmam yine travma yarattım kendime.

" Çok çok özür dilerim ben acelece-" diyecektim ki kadının elini yukarı kaldırıp işaret parmağını dudaklarıma dayaması hepsi saliselik olmuştu...