32

789 108 51
                                    


baslamadan önce yıldızlarrrr 🌟


Jilix

Felix, oturduğu koltukta oflayarak Jisung'a yan bir bakış attı. Az önce ufak bir tartışma yaşadıkları için şu anda konuşmuyorlardı.

Londra tatillerinin beşinci günündelerdi ve yapabilecekleri her şeyi yapmışlardı. Felix Jisung'un ailesiyle tanışmıştı. Big Ben'e çıkmışlar, Hyde Park'a gidip oradaki huzurlu atmosferde kuğuları izleyerek uzun bir yürüyüş yapmışlardı. Thames Nehri kıyısında el ele yürüyüp öpüşüp koklaşmışlardı.

İkisinin de sevdiği sakin ve huzurlu aktivitelerden sonra bugün ise dinlenme günü ilan etmişlerdi. Bu kadar etkinlikten sonra boş kalınca ise birbirlerine dalaşmışlardı.

Jisung'un ailesinin evinde tek kaldıkları için rahatça takılıyorlardı.  O sabah Jisung Felix'e bir sürpriz yapıp hep kendisine yapılan kurabiyelerden bu sefer de kendisi yapmak istemişti. Ama pek becerikli olmadığı için bu isteği hüsranla sonuçlanmıştı.

Yanık kokusuna uyanan Felix olayı öğrenince gülme krizine girdiği için Jisung ona kızmıştı. Onu kaba ve düşüncesiz olmakla suçlamıştı. Felix de darılıp ona birkaç laf söyleyince artık konuşmamaya başlamışlardı.

Açlıktan karnı guruldamaya başlayan Felix elini kaldırıp karnına bastırdı. Jisung bu sesi çoktan duymuştu. Yan yan ona baktı.

Felix ortamı ısıtmak için "Acıktım ben ya." dedi.

"Kalk da hazırla o zaman çok beceriklisin ya."

Hala trip atıyordu. Sevgilisinin bu haline sırıtarak "Of aşkım özür dilerim uzatmasak mı ya? Çok sıkıldım ben." dedi.

"Sen başlattın."

"Ama sen de bana kaba ve düşüncesiz dedin."

"Bana beceriksizsin dedin."

Felix'in gülüşleri koca bir kahkahaya dönüştü. Kahkahaların arasından kesik kesik konuşmaya çalıştı. "Ama aşkım beceriksizsin ya!"

"Öyle olsun Felix."

Felix kaşlarını çattı. "Felix kim ya? Tanımıyorum öyle birisini." Jisung gıcıklığından vazgeçip yumuşayacak gibi değildi. Bu durumdan sıkılan sevgilisi muzip bakışlarla yerinden kalkıp ona yaklaştı.

"Ateşkes teklif ediyorum Han Jisung."

"Reddedildi."

Teklifi reddedilen sarışın ellerini beline koydu. "Öyle mi? Sen şimdi görürsün." Hızlı bir şekilde Jisung'un üzerine çıkıp onu gıdıklamaya başladı. En ufak bir dokunuştan bile huylanan Jisung altında çırpınarak ondan kurtulmaya çalışırken o ise kahkahalarla gülüyordu.

Ellerini tutup onu durdurmaya çalışan huysuz sevgilisine aldırmadan gıdıklamaya devam etti. En sonunda bileklerinden tutulup durdurulduğunda Jisung'un kucağında öylece kalakalmıştı.

Şimdi muzipçe bakma sırası Jisung'daydı.

Bir hamlede onu koltuğa yatırıp pozisyonlarını tam tersine getirdi. "Böyle mi yapıyordun az önce?"

Durumun ciddiyetini kavrayan sarışın yutkundu. "Aşkım eğleniyorsun sanmıştım."

"Eğlendim."

"Ama hiç eğlenmişe benzemiyorsun." Bilekleri hala sevgilisi tarafından sıkı sıkıya tutulduğu için hareketsiz bir şekilde yatmaya çalışıyordu. Üzerinde hissettiği ağırlık onu germeye başlamıştı.

"Şimdi seni eğlendireceğim de ondan."

Sarışının üzerine eğilip tek bir hamlede dudaklarını birleştirdi. Felix, Jisung'un ani hareketiyle şaşırmıştı ama bu şaşkınlık kısa sürede yerini başka bir heyecana bıraktı. Dudaklarını aralayıp bu öpücüğe karşılık vermeye başladı. Jisung'un dudaklarının temasını hissettiğinde tüm bedeni gevşedi. Öpücükleri önce nazik ve hafifti, sonra sert ve derin bir hale geldi. Felix, kendini tamamen Jisung'a bırakırken, sonunda onun bileklerindeki sıkı tutuşundan kurtulan elleri yavaşça sırtına ve saçlarına doğru yol aldı.

Jisung, Felix'in üzerinde ilerlerken öpücüklerini boynuna ve omuzlarına kaydırdı. Felix, bu temasla ürperdi ve Jisung'a daha sıkı sarıldı. Jisung, öpücüklerinin arasına küçük ısırıklar ekleyerek Felix'in nefesini kesiyordu. Felix, bu hisle nefes almakta zorlanıyordu.

Sarışının üzerindeki kıyafetleri yavaşça çıkarmaya başladı. Felix de aynı şekilde Jisung'un kıyafetlerini çıkarmak için küçük ellerini acele acele hareket ettiriyordu. Birbirlerinin tenini hissetmek, ikisine de bir tür rahatlama hissi veriyordu. Tartışmalarını çabucak unutmuşlardı bile.

Jisung, Felix'in vücudunu keşfederken, onun tepkilerini izlemekten keyif alıyordu. Her dokunuşunda Felix'in bedeninin nasıl tepki verdiğini görmek, onu daha da heyecanlandırıyordu.

Felix, Jisung'un bu dokunuşlarına karşılık veriyor, elleriyle onu keşfetmeye devam ediyordu. Jisung'un vücudu onun altında hafifçe titriyordu. Jisung, öpücüklerini Felix'in göğsüne, oradan karnına kaydırdı. Altındaki sarışının dudaklarından kaçan küçük inlemeler odada yankılanıyordu.

Onun üzerindeki son kıyafet parçasını da çıkardığında, Felix'in sıcak teni tamamen onun altındaydı. Kusursuz vücuduna bakarken gülümsedi. "Duyduğuma göre acıkmışsın."

Jisung, Felix'in çıplak vücuduna bakarken, ona duyduğu sevgi ve arzuyu daha da derinlemesine hissetti. Parmaklarını yavaşça Felix'in bedeninde gezdirirken, her bir kasın altında nasıl gerildiğini hissetti.

Felix, sevgilisinin her dokunuşunda daha da eriyordu. Jisung'un öpücükleri, tüm vücudunda yavaşça kayarken, Felix'in nefesi hızlanıyordu. Jisung, Felix'in tepkilerini izlemekten keyif alıyordu. Felix'in her iniltisi, onun ne kadar zevk aldığını gösteriyordu ve bu, Jisung'u daha da cesaretlendiriyordu.

Jisung, Felix'in bacaklarını nazikçe araladı ve dudaklarını Felix'in iç bacaklarına doğru kaydırdı. Felix, bu dokunuşla irkildi ve Jisung'un yumuşak saçlarına tutundu. Sevgilisinin öpücükleri ve dokunuşları onu neredeyse delirtiyordu.

Bacaklarının arasındaki Jisung başını bir saniyeliğine kaldırıp ona çapkın bir bakış atacağı sırada oraya tekrar gömülme fırsatı bulamadan çalan telefonunun sesiyle bölündü.

Arayan annesiydi.

Felix hemen utanç içerisinde toparlanırken Jisung küfür ederek telefonu açtı. "Oğlum elimde alışveriş poşetleri var kapıyı açar mısın?"

Az kalsın basılıyorlardı.


______________

bana kizmayın tm mi sonraki bölümde de hyunibini yaziom

YENI MINCHAN FICI YAYIMLADIM ONA DA BAKIN TAMAM MI ⭐️⭐️⭐️

wish you h(w)ell ☆ 2min  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin