Medyada Matt Wood..."Öncelikle bu malikaneden başlayalım. Bu kadar büyük bir evde tek başınıza mı yaşıyorsunuz?"
"Evet. Tek başıma yaşıyorum. Evde hizmetlilerden hoşlanmam."
"Evde en çok ilgimi çeken şey süs havuzuydu. Bu evdeki her odada var mı?"
"Hemen hemen her odada var. Malikane inşa edilirken, malikaneye özel olan bir su kaynağından su geliyor. Gönül rahatlığıyla içebilirsin."
"Peki neden ayrı bir kaynak? Şehir suyu temiz değil mi?"
"Tabiki de temiz. Ama her türlü savunmaya karşın ayrı bir su kaynağı ayarlanmış. Suya zehir karıştırılması bile düşünülmüş."
"İyi de neden suya zehir karıştırsınlar ki?"
"Benim ailem bu şehirde pek iyi anılmaz. Yani bizi sevmeyen kişiler çoktur. Bu yüzden düşünülmüş. Hatta tek savunma su kaynağı değil. Bahçedeki sarmaşıklarda bir savunma. Sarmaşık çok kuru gibi görünsede aslında kökleriyle topladığı bütün suyu kuru dallarının içinde ve zehirli dikenlerinin üzerinde bulunan meyvelerde biriktirir. Dışarıdan birisi malikaneyi ateşe vermeye kalkarsa ilk önce sarmaşıkları yakmak zorunda. Ve sarmaşıklarda meyvelerindeki ve içindeki su sayesinde yanmayacağına göre ev oldukça korumalı."
"Öncelikle oda için teşekkür ederim. Özelliklede çift kişilik yatak için."
"Çift kişilik yatak mı? "
"Evet. Neden bu kadar şaşırdınız? Odayı siz düzenlemediniz mi?"
"Yani evet ben düzenledim" ,dedi kuşkulu bir sesle. Sandalyeden kalktı. Ve dolaptan siyah camdan yapılmış bir şişe aldı. Yandaki dolaptan aldığı kadehe, şişedeki sıvıyı boşalttı. Şişedeki sıvı ne kadar şaraba benzesede şarap olamayacak kadar yoğundu. Ve etrafa garip bir koku yayıldı. Havadaki kokunun ne olduğunu anlamak için burnunu garip garip çeken Matt'i gören Dean, kadehe dolaptan aldığı şişeden bir damla damlattı. Ve koku garip bir şekilde ortadan kayboldu. Ve kadehini yudumlamaya başladı.
" Yemekler içinde teşekkür ederim. En sevdiğim yemekler sofrada. Benim hakkında bu kadar çok şeyi nerden biliyorsunuz? Yani kıyafetler, yemek, oda hepsi yani. Tam istediğim gibi."
"O biliyor."
"O kim?"
"Eee? Yani avukat. Evet avukat.O anlattı. Herşey senin mutluluğun için Matt."
"İyide ben avukatla bu konularda hiç konuşmadım ki. O nereden biliyor?"
"Bilmem. Belki annen ve baban anlatmıştır."
"Bir şey daha sorabilir miyim? Anne ve babamı nereden tanıyordunuz? Yani beni size emanet edicek kadar güvendiklerine göre sizi iyi tanıyorlar demektir. Değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR VARİS
VampiroVeronica'nın yüzünü memnuniyetsizlikle birlikte garip bir gülümseme kapladı. "Mutlu son mu? Sence gerçek hayatta mutlu son diye bir şey var mı? Bana hayalden bile uzak o dediğin şey. Üstelik hayatta hep iyiler kazanacak olsaydı, şeytanların yer yüzü...