Galaksilerde Taekook

12-

Arkadaşlar bir önceki bölümde aklınız çok karıştı biliyorum bu yüzden bu bölüm biraz daha geçmişe dayalı bir olacak. Bu bölüm de bir şeyleri açıklamaya çalışacağım.

He bir de oy versene ya😠😠😠

OY SINIRI:20
YORUM SINIRI:10
______________________________________

(2017)

Jungkook;

Sabah alarmın sesi kulaklarım da çınlamaya başlamıştı bile. Sabahın bu saatine neden alarm kurdum ki ben!

Bir kaç saniye alarm sesi ile boş boş tavana baktım. Lan siktir!

Aklıma gelen şey ile hızla alarmı kapattım ve lavaboya koştum. V bugün benim yan tarafımda ki malikaneye taşınıyordu!

Tanrım resmen kendi ayakları ile bana geliyordu!

V'ye 2 senedir ilgi duyuyordum. O çok güzeldi. Sürekli televizyonlar da ve internette karşıma çıkıyordu. Onun her hareketini takip eder oldum. 2 yılda hakkında o kadar çok şey öğrenmiştim ki!

Lavabodan çıkıp geri odama döndüm. Dolabımı açıp hızla siyah kot pantolon ve siyah bir sweatshirt giydim. Ardından odamdan çıktım ve çalışanlara selam vererek terasa çıktım.

Burası çok büyük bir araziydi. Şehirden uzakta sakin ve sessiz bir arazi. Koskoca arazi de yalnızca iki tane malikane bulunuyordu. Ve bunlardan birisi benim birisi de V'nin!

Tanrım düşünmesi bile kalbimi heyecanlandırıyor!

Yıllardır saçma bir korkudan dolayı hiç bir hayran buluşmasına gidemiyordum. Ama sahne aldığı her podyumda onu destekliyordum.

Malikânelerin arasını çok fazlaydı. Ama neyse ki ben dürbünümü çoktan almıştım. Mükemmel bir kamera da aldım. Artık onu doya doya izleyebilecektim.

Bu zamana kadar paparaziler gibi nereye gidiyorsa onu takip ediyor ve fotoğraflarını çekiyordum. Çünkü o çok güzeldi. Bazen eski evinin yanında ki binanın çatısına çıkıyor ve evinin içini gözetliyordum. Evet bunu yapıyordum.

O benim varlığımı biliyordu. Beni tanıyordu. Çünkü son zamanlarda onun için çektiğim güzel fotoğrafları bir hesabımda yayınlamaya başlamıştım. Bu da muhtemelen onun kulağına gitmişti.

Yayınların da bana takıntılı şeytan lakabını veriyordu. Ama bunu söylerken hep gülüyordu. Bu yüzden kızdığını sanmıyordum.

V çok farklı bir boyuttu. O çok çok çok güzeldi. Melek gibi bir yüzü vardı. Onunla olmak için nelerimi vermezdim...

O bir omegaydı. Bunu yalnızca ben biliyordum. Çünkü bir gün yolda giderken yanlışlıkla(?) ona çarpmıştım.

Böylece kokusunu yakından hissettmiş oldum. İkimizde yolun ortasında düşmüştük. Ama ne ben kalktım ne de o.

Vanilya kokuyordu feromonları. Gözleri mor renk oluyordu. Bana çarpınca öyle olmuştu. Ama kimseye omega olduğunu söylemedim.

Benim omegam olsun istedim.

Ben şu ana kadar onu kaç kere takip ettiğimi düşünürken onun malikanesinin önüne siyah büyük bir araç geldi. Elime hızla kameramı aldım ve aracı izlemeye başladım.

Kameram net bir şekilde yakınlaştırıyordu her şeyi. Bu yüzden pek zor olmadı onun araçtan indiğini görmem.
Sarı saçları o kadar güzeldi ki.

Üzerinde beyaz bir sweatshirt vardı. Bu sweatshirt'i 3. giyişiydi. Altında ise yine beyaz bir eşofman vardı. Bu eşofmanı Cuma günü almıştı. Hatta tanındığı için %50 indirim yapılmıştı V'ye.