14

641 40 22
                                    

(Taehyung'tan)

Heyecandan nefes alıp alıp vermeyi unuttuğum bir an daha işte. Cidden biraz sonra her yarışta birincilik kazanan Jungkook'un artçısı olarak motora binecektim.

TANRIM AL CANIMI DA KURTULAYIM BU HEYECANDAN!

Neyse sakinim. Hayır değilim. Tanrım tüm herkes Jungkook'un artçısı olmak için sıraya girerken ben onunla sevişmiştim bile. Yani tamam yalan yok Jungkook ultra mega yakışıklı ki birinin Jungkook'tan etkilenmemesi imkansız.

Ne kadar şerefsiz olsa da yakışıklı olduğu bir gerçekti.

Huh sakinim canım. Sakin. Sakin. Nefes al. Evet sakinim işte gayet normal.

Jungkook da oturduğu yerden motorun yanına doğru gelmeye başladı. Bir daraldım nedense.

"Taehyung neden nefesini tutuyorsun öleceksin aptal!" Dedi Jungkook. Lan nefesimi bırakmayı unuttum ya ben!

Hızla nefesimi bıraktım. B12'i mi ne halt ise sikicem onu!

"Heyecanlı mısın Taehyung?" Dedi Jungkook. Hızla kafamı salladım. Hemen Jungkook'un dibine girip aklımda ki soruları sormaya başladım.

"Jungkook kaza yapmayız dimi?"

"Süren kişi ben iken mi? Hayır." Dedi sakince.

"Peki lastikler falan da patlaz dimi?"

"Lastiklerin kontrolü yapıldı Taehyung. Hem bu lastikler kolay kolay patlamaz." Dedi yine sakince.

"Peki ya aniden direksiyonu çevirmeyi unutursan?"

"Neden unutayım Taehyung?" Dedi hafif kaşlarını çatarak.

"Peki. Peki ya iki motor çarpışırsa?"

"Çarpışmayacak şekilde kullanırız Taehyung." Dedi Jungkook hafif sabır diler gibi.

"Peki ya önümüze bir şey çıkarsa?"

"Pistteyiz Taehyung? Ne çıkmasını bekliyorsun?" Dedi sesi biraz daha yükselerek.

"Peki Jungkook. Ya frenler tutmazsa?"

"Taehyung ne olsun istiyorsun inan bilmiyorum ama ben her zamanki Jungkook'um. Motor her zamanki motor. Ne olabilir Tanrı aşkına!" Dedi bıkmış bir şekilde.

"Ya önlem alıyorum kendi çapımda! Cevapla geç sadece!" Dedim bende bağırarak. Ardından işaret parmağımı ona doğrultarak konuştum.

"Bana bak Jungkook! Hele bi kaza yapalım, tüm hastane masraflarımı sen ödersin. Üstelik bana bakıcı mı tutarsın kendin mi bakarsın bilmem ama kaza yaparsak bana bir şekilde bakarsın duydun mu?!" Dedim sinirli olduğumu düşündüğüm şekilde.

"Şu anda sırf bunun için kaza yapabilirim." Dedi Jungkook sırıtarak.

"Jungkook!" Dedim yine bağırarak. Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki belime sarılan parmaklar ile kaşlarımı çatıp hemen arkama döndüm.

Gördüğüm yabancı surat ile hemen kollarından çıkıp Jungkook'un arkasına geçtim. Jungkookta benim önüme geçip elini önüme koydu.

"Napıyorsun Mark?" Dedi gayet sakin bir tonda. Neden bu kadar sakindi bu!

"Jungkook bu güzelliği daha önce getirmedin buraya? Kim bu güzellik?"
Dedi gevşek bir tavırla.

"Mark defol git şuradan." Dedi Jungkook dişlerini sıkarak. Ama Mark dediği şahıs onu önemsemeden bana doğru baktı.

"Selam güzellik. Adınız nedir acaba?"

"Sana ne bundan?" Diyerek hafif ileri gidecektim ki Jungkook göğsüme baskı yaparak geride durmamı sağladı.

Galaksilerde TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin