1. BÖLÜM

524 27 70
                                    

merhabalarr. yeni bir kitaba başlamış bulunmaktayimm. yasak aşkı nasıl devam ettireceğim hakkında hiçbir fikrim yok. sadece kitabin fark edilmesi icin biraz bekliyecegim.
ve bu kitabıda düzgün bir şekilde yazmak için elimden geleni yapacağım. umarım güzel bir bölüm ortaya çıkar. sizi seviyorumm.
iyi okumalarr.


'Yaralarımız var, çok can yakan. Yaralarımız var, bizi bir araya getiren..'

.....

Y

ürüyordum ıssız bir sokakta. Kafamdaki düşünceler ve sorularda benimleydi her zamanki gibi. Bunlardan kurtulmak imkansızdır. Belki bazılarınız anlar beni. Ve bu ıssız sokakta yürümemin sebebi aklımdaki tüm düşünceleri yok etmekti. Biraz kafa dağıtmak şarttı.

Ve bir kulübe gidiyordum bu ıssız sokakların içinde ve sadece bu ıssızlığı birazda olsa bastıran sokak lambalarının önünden.

Kulübte elbette tek başıma olmayacaktım. Sevgilim, Mert ve en yakın arkadaşım, Gizem'de orada olacaktı. Ne zaman kötü hissetsem kendimi hep bu ikilinin yanında bulurdum.. Gizem benim çocukluk arkadaşımdır. İlkokulu, ortaokulu, liseyi hatta üniversiteyi bile. Hepsini beraber okumuştuk. Onun bende yeri apayrıdır. Ve sevgilim Mert, onunlada üniversitede aynı okula düşmüştük. Üniversite sonda sevgili olmuştuk ve ilişkimizin üstünden 3 yıl geçse de gayette güzel bir ilişkimiz vardır.

Kulübden içeri rahatça adım attım. İyiki bugün topuklu giymemiştim. Çünkü kombinim topuklu ayakkabılar ihtiyaç duymuyordu. Üstümde kapalı yeşil bir balon kollu crop altımda jean siyah pantolon ve ayakkabı olarakta sneaker beyaz ayakkabı giymiştim. Oldukça rahattım.

Emin adımlarla yürürken bizim masayı bulmaya çalışıyordum. Tarif ettiklerinde, 'giriş kapısının biraz ilerisinde ve çarprazında' bulunuyormuş. Söyledikleri yere yaklaşmamla donmam bir olmuştu. Az çok tahmin ettiniz değil mi gördüğüm şeyi? Klasik. Ve yarınızın doğru tahmin ettiği şey, Mertın başka bir kızla öpüşmesi.

Bu görüntüyü izledim. İzledim ve izledim. Gözlerim dolmaktan çekinmemişti. Yavaşça gözlerimi masanın etrafında gezdirdiğimde Masada Gizem'i görememiştim. Dişlerimi ve elimde tuttuğum telefonumu sıkıca sıktım. Her ne kadar dişlerimi sıksamda gözümdeki damlalar yanağımda süzülmeye devam ediyordu. 3 yıl beraber olduğum adamı şuan tanımadığım bir kızla delilercesine öpüşürken görmek nasıl bir his tahmin bile edemezsiniz.

O sırada dans eden kalabalığın içinden çıkan Gizem'i fark ettiğimde o da gördüğü manzarayla olduğu yerde dona kalmıştı. Masaya doğru bir kaç adım daha attığımda Gizem beni fark etti ve aynı anda Mert'te. Hemen ikisi birbirinden ayrıldığında Mert şaşkınlıkla bana bakıyordu ve göz ucuyla az önce öpüşürken yakaladığım kıza da bakmayı ihmal etmiyordu.

"Tuana.." dedi mahçup bir şekilde. Yüz ifademi değiştirdiğimde yanağımdan akan göz yaşını elimin tersiyle sildim. Ve keskin bakışlarla Mert'e bakmaya devam ettim. Gizem yavaş adımlarla yanına geldiğinde bana destek vermek için elleriyle kolumu kavradı. Mert'e iğrenir gibi baktığı ortadaydı.

"Neden yaptın?" Dedim. Gözlerimdeki keskinlik sesimede bulaşmıştı. Gözlerimdeki bir damlanın yanaklarımla bir kez daha buluşmaması için hızlıca sildim. Mert'e odaklandığımda verecek bir cevabının olmadığını anladım. Burnumu sertçe çektiğimde, "Evet, seni dinliyorum. Ne ara bu kadar şerefsiz olmayı becerdin?" Öpüştüğü kız yan taraftan sıvıştı ve yanımızdan uzaklaştığında Mert ona tekrar baktı ve yine soruma cevap vermedi.

BİRLEŞİM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin