10.BÖLÜM

102 18 11
                                    

Oy istiyorumm ooyy 🤎..-

...

-Bambaşka biri..-

***

Yine bir sabah güneşiyle gözlerimi araladığımda kapı çalma sesi duydum. Ve maalesef ki bu kapı benim odama aitti.. uyuyamıyoruzda arkadaş!

"Gel!" Dediğimde, komuta uyarak kapı açıldığında karşımda Yağız'ı gördüm. Başı hafif yerde, bana çekingen bakışlar gönderiyordu.

Sert bir nefes verip sırtımı yatağımın başlığına yasladığımda Yağız'da yanıma gelip ayak ucuma oturdu. O da çekingen bir şekilde nefesini verdiğinde konuşup konuşmamak arasında gidiyordu.

"Ne söyliyceksen söyle." Dedim, soğuk çıkan sesimle. Bu sefer gözlerini kaçırmadan bana baktığında konuştu, "bana kızgın mı?" Düzeltti, "Yani kızgın mısınız?"

"Sence?" Dedim bu defa sesime sertlik de eklendi. Bu sözüm işine gelmemiş olacakki konuyu değiştirdi.

"Dün gece nereye gittin?" Göz devirdim. "Bu seni ne kadar ilgilendiriyor Yağız?" Yüzü düştü bu sefer. "Abimin. Yetmez mi?" Onu alaya bağlayıp güldüğümde modu daha çok düştü.

Ciddileştiğimde, "Neden sakladın?" Dedim. Kafasını salladı, "yapamazdım Tuana." Dedi gerçekten çaresizce. "Babamı az çok sende tanıyorsun. İşindeki gizlilikleri, sırları kimseyle paylaşmadığımızı biliyorsun."

"Şimdi n'olacak Yağız? Çağan'ın intikam almak için neler yapacağını kestirebiliyorsun değil mi?" Bu defa sesim yüksek çıkmıştı.

Yine çaresizce nefesini verdiğinde bir elimi avcunun içine aldı, "Bu defa yanımda olsan? Olmaz mı? Bari sen benim yanımda kal."

Yanımda kal mı? İşte buna gülerdim.

Gözleri doldu. "Cidden çok kötüyüm Tuana. Gece boyunca ağladım. Hemde hiç durmadan. Dostumu kaybettim ben."

Son cümlesini işittiğimde tekrardan güldüm. "Ne dostundan bahsediyorsun sen? Sen dostunu yıllar önce zaten kaybetmiştin Yağız. Sen o zaman Çağan'ı dostu bırak, arkadaş olarak bile görmemişsin. Ama Çağan ne olursa olsun seni hep dostu olarak bilmiş! Şimdi gelip dara düştüğünde bana 'yanımda kal.' diyemezsin. Buna hakkın yok!" Ani sinirle yatağımdan kalkıp kapıya doğru yöneldim.

Tam çıkacakken ona tekrar döndüm, "Bundan sonra teksin. Şimdi orda otur ve dua et. Dua et ki, Çağan seni bulduğu yerde gebertmesin." Odadan çıktığımda birşeyler söyledi ama umursamadım.

Böyle şeylere her ne kadar alışık olmasam da, bunları piskolojiminin kaldıramayacağını bilsem de, bunu Çağan için yapacaktım. Sadece, onun yanında olacaktım.

Sadece..

Su içmek için mutfağa indiğimde, masada bizi bekleyen babamı ve bardaklara portakal suyu dolduran Özlem ablayla karşılaştım.

Babamın sert ve soğuk bakışlarını üzerimde hissettiğimde umursamadan boş bir yere oturdum. Umursamıyordum çünkü sabah sabah kavga edip, modumu düşüremezdim. Bunlardan başka daha önemli işlerim vardı çünkü..

BİRLEŞİM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin