15. BÖLÜM

598 71 51
                                    

İfakat: ama ağam Dilan çok küçük.

Halis Ağa: nesi küçük. Seyran'dan eceden büyük.

İfakat: ama ağam.

Halis Ağa: kes sesini ifakat. Bu zamana kadar kim bana karşı geldi de, sen bana karşı geliyorsun.

Dilan: dede yapma.

Halis Ağa: yaptım bile bir saate burda olurlar. Herkese afiyet olsun.

Halis Ağa sofradan kalkmıştı.

Dilan: hepsi bu uğursuzun yüzünden.

Gülgün: kes sesini Dilan.

Ece: gerizekalı uğursuz sensin. Bir daha yengemle konuşurken laflarına dikkat et.

İfakat: yalan mı bu kız evlendiğinde beridir başımıza gelmeyen kalmadı.

Orhan: ne geldi başımıza ifakat.

Seyran duyduğu şeyler yüzünden ayağa kalkıp odasına geçti.

Ferit: bana bak yengemsin diyorum, saygısızlık yapmayayım diyorum ama haddini aşıyorsun. Sakın ama sakın bir daha karım hakkında konuşma tamam mı? Kimse benim karıma bir şey diyemez.

Ferit de seyran'ın peşinden gitti. Odanın kapısını tıklattı.

Seyran: gel.

Ferit: seyran ben herkesin adına özür dilerim senden.

Seyran: sorun değil Ferit.

Ferit: sorun seyran, sorun. Kimse benim karımla böyle konuşamaz. Allah'tan dedem onu veriyorda kurtuluyoruz ondan.

Seyran: Ferit kim olursa olsun kimse böyle birşeyi hak etmiyor.

Ferit: sen nasıl birisin ya. Geldiğinden beridir sana etmediğini bırakmadı kız. Sen yine hak etmiyor diyorsun. Her geçen gün beni daha da aşık ettiriyorsun kendine.

Seyran: hadi hazırlanalım. Misafirler gelirler birazdan.

Ferit: hadi bakalım. Hazırlanalım.

Seyran ile Ferit hazırlanıp aşağıya inmişti.

Gülgün: bu ne güzellik böyle ya.

Ferit: karımın her zamanki güzelliği annecim.

Seyran: teşekkür ederim Gülgün anne o senin güzelliğin.

Gülgün: o kızın dediklerini takma tamam mı? Anne kız böyleler işte ne yapacaksın.

Seyran: takmıyorum Gülgün anne. Alıştım artık.

Bir süre sonra misafirler gelmişti. Halis Ağa ve ailesi kapıda karşılaşmıştı gelenleri. Halis Ağa bütün ailesini tanıtmıştı gelenlere sıra seyrana geldiğinde.

Halis Ağa: bu da benim güzeller güzeli gelinim. Ferit'in eşi.

Seyran: hoşgeldiniz efendim.


Muzaffer: hoşbulduk güzel kızım.

Halis Ağa: hadi ayakta kaldık, geçelim.

Bu arada ifakat ve Dilan sinir krizleri geçiriyordu. Gelen çocuk Dilana göre çok daha iyiydi. Uzaktan anlaşılır birine benziyordu. Ama Dilan ile yakışırlar mıydı muamma. Gelen misafirler evlerine dönmüştü. Herkes odasına dağılmıştı. Seyran koltuğu hazırlıyordu.

Ferit: seyran ya bu koltuğu bunun için mi istedin. Bilseydim almazdım.

Seyran: en azından kendi içimizdeki muhasebeyi halledelim bence. Şimdilik bana izin ver.

YALI ÇAPKINI (KADER)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin