39

24 4 1
                                    


" İlerde çocuklarına gösterirsin. Evlenme yıl dönümlerinde giyersin." İkisi de bir ağızdan söylemişlerdi bunları.

Derin pek ilerisi olmayacak diye içinden geçirse de, vitrinde gördüğü gelinliği denedi.

Vücudunu saran, etek kısmına doğru volanlanan ve arkasında kuyruğu olan gelinlik çok yakıştı. Satıcıların, her deneyene söylediği sözlere güldü.

" Sanki sizin için dikilmiş." Staplez ve sütyen gibi göğüslerini kapatan kısmı incilerle işlenmişti.

Duvağı beyaz çiçekli bir taç ile tepesine yerleştirildiğinde, annesi ağlamaya başladı.

" Eğer böyle ağlarsan eşofmanla giderim düğüne. Senin göz yaşlarına dayanamadığımı biliyorsun. Bunlar mutluluk göz yaşları bile olsa! "

Olcay'a dönüp, "Aynı şeyler sizin için de geçerli Olcay anne,"dedi.

Ablalar dün akşamı kına ilan etmişlerdi ve Derinin söz hakkı yoktu.

Kadıköy de tavernamsı bir yeri kapatmış, tüm kızları çağırmışlardı. Derin de Tolganın eşini iş yerinden bir kaç arkadaşını davet etmişti. Rabia en baştaydı ve artık Derinin durumunu kabullenmişti.

Yine de, Mert'i her çıkışta Derini almaya geldiğinde görünce iç geçiriyordu ya o kadar.

Hira, erkek dansöz Deren de kadın dansöz ayarlamışlardı. Anneler biraz nazlansalar da gelip masanın en başına oturmuşlardı.

" Bizim gençlerin arasında ne işimiz var... Falan filan. En çok eğlenende onlardı. Bir ara Olcay, Rukiye ye eğilerek,

"Biz bunu daha sık yapalım. Bizim kocaları evden çıkaramıyoruz nasıl olsa, kız başımıza gelip kurtlarımızı dökelim," dedi. Derin'i ortaya alıp başına kırmızı tül örtüp,

Yüksek yüksek tepelere ev yapmasınlar, türküsünü hep bir ağızdan söyleyip Derin'in etrafında dönmeye başladılar. Derin ise bambaşka düşüncelerdeydi.

Ailesi bu oyunu öğrendiğinde nasıl tepki verecekti? Ya Mert'e gerçekten aşık olursa ki, adım adım o aşamaya yaklaştığını biliyordu ve kendini devamlı çekiyordu.

Mert bu, ne yapacağı belli olmaz. Maymun iştahlı kasıntı. Annesi bile söylemişti ya!

Tepside mumlar eşliğinde Hira, elinde kına tepsisiyle geldi.

Derin elini açtı. Hira, kızdı.

" Safım, avcunu açma. Kaynanan bir teklik koymadan sakın açayım deme. İkisine de."

Derin bir şey anlamadı ama söyleneni yaptı. Hira, annesine seslendi.

" Anneee gelinin avcunu açmıyor. Kaynanam teklik koymadan açmam diyor."

Derin, tam örtüyü kaldırıp, ben söylemedim diyecekken, bu kez Deren eline vurdu.

Herkes mutlu herkes, gülüyordu. Derin iki avcunda iki altın lira elleri eldivenli, ayağa kalktı.

Olcay'a ve annesine sarıldı. " Olcay anne ben altın istemedi....

" Adettendir kızım, istemediğini biliyorum tabi. Evinin bir eksiğini alırsın. Zaten bize bir şey yaptırmadın. Üstelik aldığınız evi bize hediye ettin. Ruziye ne kadar hayırlı bir evlat yetiştirmiş."

" O evi Mert aldı, benim katkım olmadı."

" Ah be kızım, bu kadar iyi olma! Haydi kaldır kolları oynayacağız."

ANNE BU DAMADIN ( her ailede yaşana bilir.) Romantik, komedi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin