"Ya hayır Hyunjin bırak o bıçağı!" "O kruvasanları sakince yerine koy Jeongin!" "Tanrı sizi bana sırayla mı yolladı lan! Temizle o kirlettiğin yeri Seungmin!" "Sen o marulu kemirdin mi?" Ve daha bir sürü benzer sesle uyandım. "Biri Jisung'u uyandırsın!" Dedi Felix'e ait olduğu bariz belli olan ses. "Ben uyandırırım!" Dedi Haneul. Bunu dediği anda odanın kapısı büyük bir gürültü ile açıldı ve içeri badi badi koşan bir Haneul girdi.
"Jişung abi kalk!" Şu çocuğun arada böyle peltek konuşmaları var ya, kalbimi eritiyor resmen!
Bir anda karnıma atladığı için "Ananığ-" Diye boğukça mırıldandım. "Kalktım ufaklık!" Diyerek onu kollarımın arasına alıp sarıldım. Kendime gelip yatakta doğruldum ve onu yere bırakıp mutfağa yolladım. Tuvalete gidip işlerimi hallettim ve mutfağa geçtim.
Mutfak savaş alanına dönmüştü resmen. Kenarda elinde marulla olan biteni izleyen Minho, onun yanında telefonla oynayan Haneul, üst raflardan bir şey almaya çalışan Seungmin, onun düşmesi ihtimaline karşı arkasında duran Chan, kruvasan tabağını canı pahasına tutan Jeongin, tabağı ondan almaya çalışan Changbin, bıçak bileyen Hyunjin ve onu durdurmaya çalışan Felix, mutfağın anlık durumuydu.
"Ya bak onlar zaten bilendi! Keseceksin kendini şimdi!" Gariban Yongbok Hyunjin'i durdurmaya çalışıyordu. "Olsun bak bunu da bileyeyim daha iyi kesersin- AH!" Lafını bitiremeden acıyla inlemesi bir oldu. Parmağını kesmişti salak.
"Bak ben sana dedim! Gel saralım orayı." Dedi Felix ve onu kolundan tutup banyoya götürdü. "Bizim zaten 1 günümüz olaysız geçmezdi sizle takılmaya başladık bir mapus düşmediğimiz kaldı. Gerçi Hyun düştü o ayrı." Diye söylenmeye başladı Jeongin. "Kruvasanları bana ver!" "Siktir git!" "Chan indir beni!" "Tamam."
Kopan büyük gürültü ile sesin geldiği yöne baktım. Seungmin salağı ineyim derken ayağı kaymış Chan'ın üstüne düşmüştü. "Yavrum bak benlik sıkıntı yokta çok yanlış anlaşılacaz!" Diyerek onu üstünden kaldırdı Chan. Seung kızarmıştı. Oy benim çakma İstanbul beyefendim!
Felix ve Hyunjin tuvaletten gelmişti. "Şimdi hepiniz sakince masaya oturuyorsunuz. Ve bende size sucuklu yumurta yapıyorum. Anlaştık mı argadassaklar?" Dedi sakince Felix. Onu onaylayıp yerlemize geçtik. 10 dakika sonra Felix elinde tavayla masaya geldi ve tavayı ortaya koydu.
"Ekmağanan yeyin guzularım." Dedi ve yerine oturdu. "Felix ekmek yok." Dedi Chan masaya bakarken. Felix derin bir nefes verdi ve yerinden kalkıp ekmek dolabına gitti. Geri döndüğünde ise elinde ekmekler vardı.
(1 saat sonra)
Kahvaltımızı yapmış, mutfağı toplamış ve salona geçmiştik. Felix yine yere oturmuştu. Ben bacaklarımı Minho'nun kucağına uzatmış, sırtımı kol koyma yerine yastık koyarak yaslamıştım. Ne kadar "Rahatsız olduysan çekeyim?" Dediysem de onun cevabı sürekli, "Hayır." Oluyordu. Diğerleri dünkü gibiydi. Herkes bir yerlere yayılmıştı.
"Ee bugün ne yapıyoruz?" Dedi Seungmin yayıldığı koltuktan beri. "Hiçbir şey amk. Otur kıçının üstüne!" Dedi Jeongin Changbin'in omzundan kafasını kaldırmayarak. "Seungmin sana rahat mı batıyor amk?" Dedi Hyunjin onu ayağı ile dürterken. "Oğlum küfür edip durmayın. Çocuk var bu evde!" Dedim. "Haneulie sana telefonumu vereyim git misafir odasında otur." Dedi Minho telefonunu Haneul'a uzatarak. Haneul buna gözleri resmen parlayarak telefonu aldı ve içeri gitti. "Arayan olursa getir!" Diye arkasından seslendi Minho.
Biz kendi aramızda sohbet etmeye başladık. Tanışalı 3 ay olmuştu bile, ama birbirimizi sanki daha önceden tanıyormuş gibiydik. Changbin Jeongin'e hepimize davrandığından daha farklı davranıyordu. Chan sürekli Seungmin'e yavşıyordu, Seungmin'de ona sataşıyordu. Felix Hyunjin ve Minho'ya yemek yapmayı öğretiyordu, Hyunjin ise Felix'e yaptığı ufak tablolardan hediye ediyordu ücret olarak. Artık Haneul'u abisinin almasını beklemiyor, onu meydandaki parka götürüyordum. Zaten okulla meydan arası 10 dakika idi, bizim için sorun yoktu. Minho da bu sayede işlerini daha rahat halledebiliyordu. Arada sırada Jeongin de geliyordu bizimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STAJYER -MİNSUNG-
FanfictionOkul öncesi öğretmenliği 2. sınıf olan Han Jisung, bir gün Kore Dili ve Edebiyatı öğrencisi 3. sınıf Lee Minho ile tanışır... Texting+düz yazı+instagram Evet hem normal kitap hem de fic yazıyorum çünkü ikiside hayalimdi...