20. Bölüm: Kumaşların Arasında

3 1 33
                                    

(Seungmin'den.)

Beni öptü.

Beni gerçekten öptü.

Tanrım! Gerçekten öptü!

Ah Chan, yiğidim benim! Onu çok seviyorum!

Size her şeyi en baştan anlatacağım: Sabah odaya şarjımı almak için girdiğimde Jisung ve Minho'yu yatakta basmıştım. Onları öyle görünce sanki yangın cıkmış gibi çığlık attım. Benim çığlığımla Minho yataktan düşmüş, Jisung şokla kalkmaya çalışırken kafasını komodine vurmuş, diğer odada olanlar koşarak yanıma gelmişti.

"Ay noluyo?!" Hyunjin'in sorusu ile ona dönüp, "Jisung'un namıs getti!" Dedim şiveli bir şekilde.

"Ne?!" Derken kafasını tutuyordu Jisung. "I.N. güzelim sen bakma!" Diyerek Jeongin'in önüne geçip görüşünü kapattı Changbin. "Yok canım daha neler!" Dedi arkadan Felix. Onlar arkamda tepkilerini sıralarken ben dizlerime vura vura vah vahlıyordum.

"Yavrum bir sakin ol ne oldu bir anlat!" Dedi Chan yanıma gelirken.

"Bu benim salak Jisungla senin ondan daha salak olan oğlun Minhoyu yatakta sarmaş dolaş yatarken buldum!" Dedim ikisini göstererek.

"Nasıl? Minho olayı anlat bakayım." Dedi Chan Minho'yu kaldırmaya giderken.

"Ya kanka, biz sadece sarılarak uyuyorduk! Bu Seungmin malı abarttı!" Dedi yerden kalkarken.

"Siz neden sarılarak uyuyordunuz lan?" Sorusu Hyunjinden geldi.

"Jisung kriz geçirdi ya, tek yatmak istemedi. Ben de benimle yatabileceğini söyledim. E yatakta dar olunca, sarıldık." Diye açıklama yaptı Minho. Ben şahsen ikna oldum.

"Saat kaç?" Diye sordu Jisung.

"Saat 14:30." Dedi Chan saatine bakarken.

"Ne yapalım?"

"Bugün kumaş festivali varmış otelin yakınındaki meydanda. Oraya gidelim bence. Hem eğlenceli olur. Oradan da sahile ineriz." Diye fikir sundum. Bence güzel bir fikirdi.

"Kumaşın festivali niye var lan?" Dedi Jeongin.

"Ne bileyim? Dur yazıyordu videoda." Diyerek telefonumu açtım.

"Hint kumaşı festivaliymiş. Serbest ticaret şeyini kutlamak içinmiş. Gidelim ya, hep Hint kumaşım olsun istemiştim!" Diyerek ısrar ettim.

Hepsi birbirine baktı. Changbin Jeongin ne derse onu yapacakmış gibi bakıyordu.

"Ne dersin çilli?" İlk soru Hyunjinden geldi.

"Bence güzel olur. Hem Seungmin Hint kumaşı isteyip duruyordu. Biz de kendimize kumaş alırız bu enayiye kıyafet diktiririz."

"Mantıklı lan." Cevabı Jisung'tandı.

"Diker misin?" Minho sormuştu.

"Neden olmasın? Siz yeter ki benimle o festivale gelin." Dedim heyecanla.

"Herkes okeyse hazırlanmaya gidelim." Dedi Changbin.

Herkes onaylayan mırıltılar çıkarıp odasına çekildi.

Yaklaşık yarım saat sonra koridorda buluştuk.

Otelden çıkıp hep birlikte yürümeye başladık. Şimdi tek sorun, biz bu meydanı nasıl bulacaktık?

Neyse arayan mevlasınıda bulur belasını da diyerekten yürümeye devam!

Chanla ben en önde yolu bulmaya çalışıyorduk. Arkamızda Jeongin ve Changbin el ele yürüyor, onların arkasında Hyunjin ve Felix fotoğraf çeke çeke geliyor, en arkada ise Jisung ile Minho gülüşerek geliyordu. Herkes kendi dünyasındaydı.

STAJYER  -MİNSUNG- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin