Karadul

DELTA/9

Jimin dönen suyun içerisindeki iğnelerine baktı güçsüzce, hepsi çoktan kanalizasyonu boylamıştı. Boynunu öpüp duran dudaklar çoktan çenesine ulaşıp jimin'in başını kendine çevirdiğinde öpmek için dudaklarına yaklaşmıştı.

Jimin yoongi'nin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çabaladı çünkü yoongi banyonun vanalarını açarak sıcak ve soğuk suyu birbirine karıştırmıştı tek koluyla omegayı kucağında tutarken diğer eliyle ılıyan suyu kontrol ediyordu.

"Yoongi amca dur bir saniye..."

Jimin rahatsızca kıpırdandı, omegalığın en nefret ettiği kısmı buydu onun için. Çoktan ıslanmış ve ateşi çıkmıştı artık iğneleri de yoktu sakinleşmek için ya çiftleşmesi gerekiyordu ya da buz kalıplarının arasında saatlerce uyuması.

Ama ikinci seçenek için imkan yoktu çünkü ensesinden akan kanı da hissedebiliyordu, bu delta tekrar işaretlemişti onu. Hiç delta görmediği için daha doğrusu kimse onlar hakkında bir şey bilmediği için jimin başına neler geleceğini tahmin edemiyordu.

En azından zarar görmeyeceğini düşündü. Yoongi'nin kucağından kayarak ayaklarını yere değdirdiğinde delta onu kendine iyice yapıştırdı, jimin kalçalarını yoonginin kasıklarına sertçe sürtmek durumunda kalırken yoongi onu serbest bıraktı.

"Yoongi amca çok üzgünüm biliyorum benim kızışmamam gerekirdi uyarmıştın beni evet ama-"

Yoongi altındaki eşofmanı çıkardığında taonun lafı yarım kaldı bakışları aşağı kaydığında ise siyah iç çamaşırın önü tamamen ıslanmış ve deltanın penisi yüzünden delinecek hale gelmişti.

"Öyle bakma, hemen sokmayacağım korkma."

Yoongi üzerindeki tişörtü de çıkartınca jimin'e ilerledi. Jimin kaçıp gitmek istiyordu ama şu an yapacağı en ufak hareket bile planı batırabilirdi, gerçi kızışarak planı bok yoluna doğru götürmüştü ama bu planda yoktu tamamen hazırlıksız yakalanmıştı.

Hem kendisinin de rahatlamaya ihtiyacı vardı, yıllarca alfalardan uzak durarak kızışmasını bastırmıştı bazı zamanlar kendisi ilgilenmişti kedisiyle ama hiçbir zaman tatmin edici bir sonuç alamamıştı. Şu an kendisini soyan deltanın elleri ise buz gibiydi ve omeganın ateş gibi yanan bedenine her dokunduğunda jimin rahatlıyordu.

Akan suyun sesi de zihnini boşaltırken sanki koğuşun küçük banyosunda olduğunu unutmuş gibiydi, deltanın kokusu omeganın zihninde çiçekler açtırıyordu.

Yoongi çıplak kalan omegaya arkasından sarılarak onu suyun altına ilerletti ve duşakabinin kapılarını kapatıp yukarıdan akan suyun altına girdi. Henüz kendi iç çamaşını çıkarmamıştı bu yüzden jimin kalçasında kumaşın sert baskısını hissedebiliyordu.

"Bacaklarını arala biraz."

Jimin söyleneni yaparak bacaklarını açtığında yoongi onu önündeki duvara yasladı yüz üstü, banyonun buharı ve suyuyla ıslanmış duvar jimin'in gövdesiyle buluşunca jimin ürperdiğini hissetti.

Ensesindeki diş izlerinden akan kan durmuştu, başını yana çevirip arkasındaki deltanın suratını görmeye çalıştı ama suyun buharı o kadar çoğalmıştı ki sadece onun çatılan kaşlarını görebilmişti.

Sırtında gezinen büyük el bel boşluğunu kavradığında banyodaki iki feromonun yanına güzel bir şampuan kokusu eklendi, jimin belini tutan eller sayesinde yaslandığı duvardan ayrılırken sırtı deltanın göğsüyle birleşti.

Aralık duran bacakları arasından geçen el kalçalarına ulaştı omeganın. Jimin'in dudaklarından titrek bir nefes kaçtığında yoonginin şampuana bulanmış kaygan parmakları girişini okşuyordu omeganın.