47. bölüm

1.5K 105 36
                                    

Alya' dan

İki saattir bunlarla uğraşıyorum ya bazıları gerçekten beni zorlamış hatta yaralanma yol açmışlardı. Artık karnımdaki yaranın acısına dayanamayacaktım. Yaralandıktan sonra birde üstüne bu kadar hareket hem daha çok kanamıştı hem de çok acıyordu. Öyle bir seviyeye geldim ki onları geberticem diye nerdeyse kendim  ölecem şimdi bu koridordaki son pislik ama bir ölmüyor be

" Ne oldu yoruldun mu "

" Yoo ne yorulması yeni başlıyoruz "

Valla kaşınıyorum ha gel gel, geliyorda zaten tekmesini savurdu eglidigim yerden ani bir şekilde kalkıp gelmesinden kaçtım ve ben kasıklarına bir tekme attım. Sıra onda yere uzanan şimdi oydu. Elime kendi bıçağımı aldım. Ve doğru üstüne koşup göğsüne sapladım. Ama dur ve bu bacağımda ki acı da neyin nesi

" AHHHH "

Bir yara daha olmaz ama bu sefer derin di. Ufff bunu görür görmez göğsüne sapladığım bıçakla işimi hallettim. Bıçağımı temizleyip yerimden kalktım. Ama kalkar kalkmaz nerdeyse yerleri öpüyordum. Bacagimdaki acı inanılmaz dı. Bir oda bulup içeri girdim ve kapıyı kapattım. İçerde iki tane pislik var aha zurnanın zırt dediği yerdeyim. Evet helvam tam kavrulsun lütfen.

Ahmet'den

Karşımda yere diz coktueulmus bir Alya beklemiyordum. Ama şuan alyayı yere dizlerinin üstüne çöktürmüş ve biri silah diğeri ise boynuna bıçak dayamıştılar.

" Yerinizde olsam bir santim bile yaklasmazdım "

Ben alaz ve İlhan anın da durduk.

" Bırakın onu "

" Düşünelim bi "

" Hayır "

Ben bunları öldürmeyecem süründürücem bekleyin siz ben daha Alya ile sorunumu halletmedim. Bide başıma bunlar çıktı.

Alya bana baktı. Ve gözlerinden bana birazdan boynundaki bıcağı halledeceğini söylemeye çalıştı. Elleri arkasında bağlıydı ama olmaz bu çok tehlikeli ya bişey olursa.

" Ulan çeksene şu bıçağı zaten başımda bir taneniz var yetmez mi "

" Sus sen "

" Yooo ne susması daha yeni konuşuyorum ben "

Bicaklı olan bıçağı daha sert dayadı öyle ki hafif boynunu çizdi. Yerimde duramadım.

" Bırakın lan onu beni alın "

" Bize bu lazım sen değil "

" Başlatma lan bırakın onu "

" Bırakmıyoruz "

İlhan

" Ne istiyorsunuz peki "

" Heeeh şöyle yola gelin "

" Ne istiyorsunuz konuş "

" Sakin ol asker sakin "

Alya bize bakıyor birde boynundaki bıçağa bakıyor.

" Öncelikle şu silahları indirin ve bize yol açın askerle beraber burdan gidicez yoksa onu öldürürüm "

" Öldürsene lan, öldür  hadi bekliyorum "

" Hayır yapmayın durun "

Arkamı döndüm. İlhan ve alaza baktım.

Alya' dan

Boynumda bir bıçak başımda bir silah durdum. Arkada ellerimi halat' tan çoktan kurtardım. Ahmet arkasına döndü. Ne yapacaklarını konuştular ve geri döndü. Bende geri dönmesini bekliyordum. Ahmet'e baktım oda bana bakıyor du. Gözlerimi bir kere kırptım. Oda aynısını yapınca bir kerede boynumda ki bıçak tutanın kolunu tuttum ve tek seferde kırdım bıçağı alıp geri döndüm ve tam silahlı olana saplayacaktım ki silah patladı. Ben de bıçağı ona sapladım. O yere düştü. Ben kendime bakmadan önce Ahmet İlhan ve alaza döndüm ama dönmez olaydım.

Alya Asil  (GERÇEK AİLEM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin