0.0

91 4 6
                                    

Wei Ying 'den

Her şey birbirine girdi. Herkes Karanlık Kaplan Tılsımı için resmen deli gibi savaşıyor.

Sırf mutlak güç için acımıyorlar birbirlerine...

Durduğum yerden sonunda hareket edebildim ve hemen hemen yakınıma düşen Karanlık Kaplan Tılsımını aldım.

Eğer onu yok edersem bu çatışma durur ve en azından sırf bu saçma güç için birbirini öldürmek zorunda kalmazlar.

3. Kişi'nin anlatımından

Wei Wuxian elinde ki tılsımı yok etmek için bütün gücünü kullanmıştı ve yok olunca da uçuruma yavaş ve geri geri yürümeye başladı.

Bunu fark eden Lan Wangji ve Jiyang Cheng,  Wei Wuxian 'a yetişmeye çalıştılar ama Jiyang Cheng tam ona yetişmişken Wei Wuxian kendini uçurumdan aşağı bıraktı. Bunu gören diğer seklerde ki kişilerden bazıları hemen "KLAN LİDERİ JİYANG CHENG YİLİNG REİS'İ ÖLDÜRDÜ."

"DÜNYA KÖTÜ BİR VARLIKTAN KURTULDU YAŞASIN KLAN LİDERİ JİYANG CHENG."

"KLAN LİDERİ JİYANG CHENG BİR KAHRAMAN "

Gibi şeyler söyleyerek bağırmak başladılar.

Jiang Cheng ise seslere doğru dönüp etrafa bakıyordu "Hayır öldürmedim ben kardeşimi... Yanlış gördünüz o sizin yüzünüzden kendini attı." demek istiyordu ama yaşadığı şok yüzünden bunu diyemiyordu. Bazıları da

"ABLAN VE ENİŞTE'NİN KATİLİNİ ÖLDÜRDÜN"

"ONLARIN İNTİKAMINI ALDIN" diye bağırıyorlardı.

"Ablam ve eniştemin intikamı. Wei Wuxian o tavus kuşunu günahı kadar sevmese bile ablam seviyor diye onu öldürmez. Ne o tavus kuşu 'nu ne de ablamı Wei Wuxian öldürmedi onun ceset ordusu onlara bir gram bile yaklaşmadı onları siz öldürdünüz.Sanki tüm gerçekleri göremeyecek kadar kör sanıyorlar beni." diye içinden geçirmeden edemedi.

Jiyang Cheng bir yemin etti o gün .Jin Ling 'i asla diğer dayısına kin beslemediğine dikkat edecekti ve zamanı geldiğinde ona annesi ve babasının asıl katillerinin kim olduğunu söyleyecekti.

Lan Wangji ise uçurum'un kenarına bakıyordu sadece. Sevdiği kişiyi kurtaramamanın acısı vardı yüreğinde ve biliyordu ki Gusu'ya geri döndüğünde Amcası tarafından büyük bir ceza'ya kurban gidecekti. Gusu'ya gitmeden önce ise Wei Wuxian 'ın yaşadığı Yiling'e  Mezar Höyüklerine gitmesi gerektiğini hissediyordu ve kimseye çaktırmadan hemen oradan ayrıldı.

.
.
.

Lan Wangji Yiling'e gelince bir çocuğun ağlamasını duymuştu ve ağlama sesi nereden geliyor diye aramaya başladı. Bir ağaç kovuğuna yaklaştığın de sesin daha da arttığını fark etti ve hemen oraya baktı.

Baktığında Wei Wuxian 'ın yanından ayırmadığı Wen Yuan'ı buldu. Küçük çocuk hem korkudan hem de yaşadığı travma'dan ağlıyordu.

Lan Wangji elini çocuğun alnına koyunca çocuğun ateşi olduğunu fark etti. Çocuğu kucağına alıp hemen yakınlarda bir Han arayama başladı ve buldu da.

İçeri girmeden önce Wen Yuan'ın dış cübbesini çıkardı ve kesesine koydu. Eğer bu çocuğun Wen klan'ından olduğu anlaşılırsa gözlerini kırpmadan öldürürlerdi.

Lan Wangji içeri girdiği vakit hemen bir hekim çağırmalarını istedi. İçeridekiler Lan Wangji 'yi ve kucağında ki çocuğu görünce hekimi çağırmak için bir kaç tanesi dışarı çıktı. Bazıları ise fısıldayarak "Hanguang-jun çok iyi baksanıza kimsesiz çocuğu tedavi ettirmek için hekim arıyor." gibi şeyler söylemeye başlamıştı.

Lan Wangji onları duymazlıktan geldi ve han görevlisinin tarif ettiği odaya gitti.

Odaya gelince çocuğu yavaşça yatağa yatırdı ve bir bez alıp su ile ıslatıp çocuğun alnına koydu.

Hekim odaya gelince Wen Yuan'ı muayene ettikten sonra ilaçlarını yazdı ve Lan Wangji 'ye verdi.

Lan Wangji hancıya ücreti ödeyip çocuğu kucağına alarak çaktırmadan han'dan ayrıldı.

Gusu'ya geldiği vakit amcası hemen onu yanına çağırdı. Lan Wangji, Wen Yuan'ı Gusu da ki hekimlere emanet edip amcasının yanına gitti.

Verilecek ceza'nın ne olduğunu az çok da tahmin ediyordu.



Yeni bir kurgu ile geldim. Özlemişim kurgu yazmayı ve umarım beğenirsiniz.

Yeni bölümü en kısa zamanda atmaya çalışcam inşallah.

Tatiliniz nasıl geçiyor bu arada.

GEÇMİŞ'İN İZLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin