1.4

22 4 82
                                    

Wei Wuxian bunu duyunca hemen dışarı çıkıp etrafına bakmıştı. Lan Wangji de hemen onun peşinden gitmişti. Cidden de bir sürü yürüyen ceset onlara doğru ilerliyordu.

Diğerleri de onlarla beraber dışarı gelince gördükleri hakkında şok olmuştu.

Tam biri bu konu hakkında Wei Wuxian 'nı suçlayacakken Jiang Cheng "Bu kadar yürüyen ceset nereden geldi?" diye sinirle söylendiğin de susmak zorunda kalmıştı. Jiang Cheng tam Zindan'ı aktif edecekken bunun olmadığını fark etti. Jiang Cheng ile beraber ile gelenler de ruhsal enerjilerini kullanamadığını fark edince ne yapacaklarını şaşırdılar.

"Niye olmuyor?" "Niye Ruhsal enerjimizi kullanamıyoruz?" diye bağrışmaya başladılar.

Wei Wuxian onlara bakıp "Hiç bana bakmayın ben bir şey yapmadım. Büyük ihtimalle yolda bir efsun 'a uğradınız." deyip flütünü alıp çalmaya başladı. Mezer Tepe de başka cesetler varsa onları kontrol etmeye başladı. Wen Ning de hemen cesetler yaklaşmasın diye ileri atıldı. Peşinden de Lan Wangji gitmişti.

Jiang Cheng yeğeni Jin Ling'in bu savaşa katılmasını istemediği için "Jin Ling sen geride kal yoksa senin bacaklarını kırarım." diye tehdit etti.

Jin Ling tehditi görmezden gelip Wei Wuxian 'nın yanına gitti. Onun peşinden Lan Shizu, Lan Jingyi ve diğerleri de gelmişti.

Büyükler ise ruhsal enerjileri olmamasına rağmen çocukların bu denli savaşma isteğini görünce onlara katılmıştı.

Bir kaç dakika sonra

Sonunda tüm yürüyen cesetleri öldürmüşlerdi ve herkes rahat bir nefes verip efsun yeteneklerine ne olduğunu düşünüyorlardı.

Su She "Çok düşünmeye gerek yok. Suçlu Yiling Reisi Wei Wuxian." diye konuştu. Herkes onu onayladı.

"Eğer bensem nasıl kaçırılan çocuklara bir şey yapmadım ve yürüyen cesetlerle sizinle beraber savaştım. Bana suç atmaya çalışmayın lütfen. Hem yanımda ünlü Hanguang-jun varken niye böyle bir şey yapayım." diye konuştu Wei Wuxian.

Su She "Lafı çevirme. Sen yaptın." diye bağırınca,  Wei Wuxian "Sen savaşmamıza ilk karşı çıktın şimdi ise burada bana ahkâm kesme. Hem bana suç atıyorsunuz ama suçlu bence sizin içinizden biri. Lan klan'ına sorarım. Bu adam'ın yanında ki kişiler in müziği nasıldı savaş esnasında?" diye sordu.

Lan Klan'ından biri hemen "Berbat ötesi. Hanguang-jun 'u kopyalamaya çalışıyor." diye konuştu. Başka biri "Gusu şarkılarını çok kötü çalıyor." dedi ve buna benzer bir sürü şey söylediler.

"Nee? Hayır yapmıyorum!" diye bağırdı Su She.

"İşte sorun burada başlıyor. Diğer klanlar müzikten anlamadığı için onu ve yanındakileri suçlayamaz ama Lan klanı'nı anlasa bile berbat çaldığını düşünür. Bu yüzden kimse de bunu anlamaz. " diye konuştu.

Su She "Bana iftira atmaya sakın kalkışma." diye bağırdı.

Wei Wuxian ise Lan Qiren'ne bakıp elinde bir kağıt ile ona yaklaştı "Usta Lan lütfen bu notalara bakar mısınız. Bunlar Su She ve yanındakilerin çaldığı müzik." diye ona uzattı.

Su She ise Lan Qiren kağıdı almadan hemen alıp yırttı. "O kağıt aslında boştu. Ortaya yem atmıştım." diye konuştu.

Herkes tam ona gidecekken Su She ışınlanma tılsımını kullanıp kaçtı. Diğerleri ise kapıdan çıkmıştı.

GEÇMİŞ'İN İZLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin