0.4

47 4 23
                                    

3. Kişiden

Üç yetişkin Jin Ling 'e hak vermeden edemedi. Wei Wuxian cidden de bu şekilde düşündüğü için onlardan kaçıyordu. "Bence bizden kaçmasının bir sebebi daha var." dedi Jiang Cheng.

Lan Xichen "Nedir peki klan lideri Jiyang Cheng?" diye sordu. "Annem. Biz çocukken başımıza ne zaman bir olay gelse annem bunun için her daim Wei Wuxian 'ı suçladı. Lotus Koyu'nun saldırı yapılmadan bir kaç gün önce annem 'bu kesinlikle klan'nın sonunu getirecek Wen'ler Yunmeng'e saldırırsa bunun suçlusu Wei Wuxian.' derdi ve Yunmeng 'e saldırı olunca ve bir anlık sinir ile bende onu suçlayınca ve üstüne üstlük Karanlık Kaplan Tılsımı için olan kavgayı da hatırlıyorsunuz. Büyük ihtimalle kendini bir bela olarak görüyor. Yanında kim varsa onun yüzünden o kişiye zarar geldiğini düşünüyor olabilir." dedi Jiang Cheng.

Lan Wangji bu duyduklarına biraz da olsun sinirlenmişti. Lan Xichen kardeşine baktığında onun sinirlendiğini anlamıştı. Kardeşinin Efendi Wei 'ye olan duygularını biliyordu. Bir süre daha onu nasıl bulacaklarını düşünmeye başladılar ama akıllarına bir şey gelmiyordu.

O sırada Wei Wuxian bir dere kenarına gelmişti. Orada durup elini yüzünü yıkamıştı. "Bu sefer de kaçmayı başardım ama bir sonraki karşılaşmamızda kaçamam." diye kendi kendine konuşmaya başlamıştı. Sonra aklına Wen Ning gelince onu çağırmak için flütünü çalmaya başladı.

Wen Ning geldiğin de onun bilinçi'nin yerinde olmadığını fark etti. "Bilinçi yerinde değil anlaşılan." diye düşündü ve Wen Ning 'in bilincinin olmamasının nedeni aramak için onun etrafına baktı. Elini Wen Ning 'in kafasına koyunca eline bir sertlik gelmişti. Hemen onları çekti.

Wen Ning 'in bilinçi yerine gelince karşısın da Wei Wuxian 'nı görünce şok olmuştu. "Efendi Wei." dedi hemen.

Wei Wuxian, Wen Ning 'in bilinçi yerine gelince hemen ona sarıldı. Wen Ning şok olmuş bir şekilde kalsa da hemen sarılmaya karşılık vermişti.

"Sen nasıl yaşıyorsun? Seni öldürmemişler miydi?" diye sordu Wei Wuxian. "Hayır Efendi Wei öldürmediler. O olayda sadece ablamı öldürdüler... Beni bıraktılar ve bilinçimi kapattılar. Hatırladığım sadece iki kişinin yanıma gelip konuşması ama o kişilerin ne seslerini ne de yüzlerini hatırlamıyorum ama ne konuştuklarının az bir şey de olsa hatırlıyor gibiyim"diye durumu açıkladı Wen Ning. "Neyi hatırlatıyorsan hepsini anlat Wen Ning." diyerek konuşmasını devam etmesini istedi Wei Wuxian.

"Hm. Duyduklarıma göre siz öldükten sonra Yiling de ne kadar Wen klanından kişi varsa öldürülmüş." dedi başını yere eğip. Ağlamak istiyordu Wen Ning ama artık bir yürüyen bir ceset olduğu için bunu yapamıyordu.

Wei Wuxian ise duydukları ile şok olmuştu ama bunun olacağını da tahmin ediliyordu. Wen Ning bir anda dizlerinin önüne çökünce "Özür dilerim Efendi Wei." dedi. Wei Wuxian "Hey Wen Ning kalk özür dilenicek bir şey yapmadın sen." dese de Wen Ning onu dinlemiyordu. En sonunda Wei Wuxian da dizlerinin üzerine çökünce "Asıl ben özür dilerim Wen Ning aileni koruyamadım." demişti.

Wen Ning ona şaşkınca bakarak "Hayır Efendi Wei. Siz elinizden geldiğince her şeyi yaptınız. Özür dilemenize gerek yok sizin. Kalkın ayağa." deyip hem kendisi kalkmıştı hem de Wei Wuxian 'ı kaldırmıştı ayağa.

3 gün sonrası

Wei Wuxian üç gündür bir kasaba da dolaşıyordu. Wen Ning ise saklanmıştı diğerleri onu götürdüğü vakit paniğe kapılmasın diye. Akşamları Wei Wuxian 'nın kaldığı yere gelip ne yapmaları gerektiğini konuşuyorlar ama bir türlü bir cevap bulamıyorlardı.

GEÇMİŞ'İN İZLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin