Park Jimin.

41 1 0
                                    

-Yazardan 

 Geçmiş herkesin düşmanıdır,delirtir insanı. Sürekli duyulan bir söz vardır; "Geçmişin izleri  kanıyor."

 Geçmişin izleri kanar,özellikle insanı hoşnut eden (?) bir insan olduğu sürece. Ondan nefret edersin ama unutma,o sensin. Nefret ettiğin her şey senin geçmişindir. Nefret de biter,mutluluk da biter,hüzünde biter;sonunda aşık olursun. "Keşke" yerine "İyi ki" dersin.

Basit bir şey gibi görünse de,zordur aşık olmak. Herkes birisini sevebilir ama önüne gelene aşık olamaz. Aşk,sevgi kadar basit değil. Aşk, insan için gerekli bir şey gibi görünse bile. İnsanı asıl öldüren aşktır. Ve aşk insanı öldürdüğünde başka bir kişi çıkar altından,bu da küllerinden doğmak demektir. Ash demektir...

 -MY

-Yazar anlatımıyla 

 Bembeyaz,haşlanmış pirinç keki gibi bembetaz bir erkek çocuğu. Ağlıyordu,dizinde ki yaradan belli olacak ki az önce kendinden 1-2 yaş büyük çocuklarla oynarken düşmüştü.

 Annesi küçük adama göre melek kanatları gibi olan kollarını bebeğine açtı ve ona her zaman ki gibi kocaman sarıldı.

"Ağlama bebeğim,buradayım." 

Dizlerini öptü,küçük adam dizlerinde hissettiği öpücüklerin ardından akan göz yaşlarını bir çırpıda sildi ve diş etlerini göstererek kocaman gülümsedi. Küçük adam da annesinin yanaklarını uzunca öptü ve kollarından kurtulup oyuna geri döndü. Bir öpücük her şeyi düzeltmişti,ileride küçük adam büyüyecekti ve o zaman bir saniye daha fazla sarılmayı dileyecekti.

-Günler sonra 

-Acısı taze günlerden

 Küçük adam yine ağlıyordu,annesinin yanına koştu ve ona sıkıca sarıldı. Ama annesi ona sarılmadı... Küçük adam bekledi,bekledi,bekledi...Annesi hala sarılmıyordu. Ne artık oğlunun başına yaslayacağı bir başı ne de oğluna sarılabileceği bir kolu.

 Küçük adam bütün uvuzları ayrı olan annesini bir yap boz misali birleştirdiğinde geri geleceğini düşünmüştü,keşke yanılmıyor olsaydı... Annesinde tek  değişmeyen tek şey kokusuydu,menekşe kokusu.Menekşelerii çok severdi bu yüzden,dünya dahi en güzel menekşede annesidir.

Babasını hiç görmemişti,hep de görmek isterdi ama artık istemiyordu. Artık babası onun en büyük korkusu olmuştu ve öyle de kalacaktı. Artık yanında korktuğu zaman ne ona sarılabilecek bir annesi ne de onu korumak için arkasında belirecek abisi ve ablası.  

 Abisi ile ablası hukuk fakültesini istiyor ,ikisi de Ortaokul ikinci sınıf olmasına rağmen bunun için çabalıyordu. Başı dik çocuklardı,boş zamanlarının hepsinde oturur derslerine çalışırlardı. Ekonomik olarak az çok annelerine destek de oluyorlardı. Küçük adamın rol modelleri onlar olmuştu her zaman. Babaları giderken silah zoruyla onları da götürmüştü.

 O  gün hayat bitmişti küçük adam için ama hayat bitse bile bu son değildi.gelen babasının işaret parmağını tuttu ve sona doğru ilerledi...

-Günümüz

 -MY'nin anlatımı ile

 Gördüğüm rüya ile yerimden sıçradığımda saat sabahın hangi vakti  olduğunu bilmediğim bir şekilde yatakta oturur pozisyona geldim. Her gün görmeye alıştığım  sarı saçlı çocuğa omuz üstünden baktım. Aptala benziyor,herkesi tersliyor ve tek istediği bok sex idi. Ama sadıktı, bu da beni ona bağlayan tek şey olmalıydı. Ondan nefret ediyorum ama onu arzuluyorum. Ona zarar verip altımda ağlatmak ve deli gibi inletmek istiyorum. Ona başka birisi dokansa ülkeyi yakıp kavururum, belki bu sırf onun için

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AngleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin