affet

60 15 7
                                    


Kendimi hazırlayıp tam inicektim ki kolumdan birinin tuttuğunu hissettiğimde durdurdum kendimi. ilk beni tutan ele baktım ardından beni tutan elin sahibine. Jisoo'ydu bu.

Göz devirip kolumu çektim. 'Ne var' der gibi baktım. Burnundan derin nefes verip konuştu.

"Sakın yapma."

Kaşlarımı çattım. Benden dedemin katilini öldürmememi istiyordu. Ama ben onu dinlemiyecektim. Elimi enseme götürüp kaşıdım. Ardından ona çaktırmadan kapıyı açıp dışarı fırladım.

"Dur napıyosun Taehyung!?"

Arkamdan bağırmasını dinlemeyip babama hızlı adımlarla yaklaştım. Tabiki direk diye öldürmeyecektim. Ona bakıp sırıttım. Stratejik ilerlemem lazımdı. Direk kendimi ele vermek istememiştim ani bir kararla.

"Baba... naber?" Dedim ve olabildiğince yaklaştım. Yanındaki korumaları hiçe saysaydım belki de onu öldürmenin keyfini çıkaramadan bende geberip gidicektim. Biliyorum onun korumalarını, beni onun yanına göndericeklerini.

Hala gülerken elimi uzattım tokalaşmak için ama elinin tersiyle elimi ittirdi. Elimi yumruk yapıp aşağıya indirdim.

"Defol git, seninle uğraşamam" diyip tam gidicekti ki önüne geçtim.

"Hayır tam da şimdi benimle uğraşıcaksın." Dedim sahte gülümsememe devam ederken.

"Ne zırvalıyosun sen yine."

Sinirli olması kötü bir haberdi, ama iyi haber şu ki bende en az onun kadar sinirliyim o yüzden bugün benim istediğim olucak.

"Seni bi kaç saatliğine alabilirmiyim?."

Hafif kaşlarını çatmıştı. İstemiyor gibiydi ama ne olduğunu merak da ediyordu kalbi. Cevap vermeyince tekrar atladım.

"Baba oğul takılalım?."

En sonunda bıkkınlıkla nefes verip başıyla olumladı. Jisoo'ya baktığımda mimikleriyle yapmamamı söylüyordu. Ona göz kırpıp tekrar babama döndüm.

Elimle arabamı gösterdim.

"Yok ben kendi arabamla gelirim."

"Hayır baba. Benim arabamla gidicez."

Dedim keskin bir dille. Göz devirip arabama doğru ilerledi. Planım tam tıkırında ilerliyordu. Merak etme dede intikamını alıcam. Üstelik ben babam gibi gerçeklerden kaçmayacağım. Suçumu kabullenip gerektiği kadar hapisane de de yatıcam.

Silahım tam kontağın altındaki gizli yerdeydi. Bagajda da bir kaç tane vardı ama ben asıl kullandığım silahla vurucaktım bu herifi.
Arabaya bindiğimiz gibi kapıları kilitleyip gaza yüklendim. Gülmeye hâlâ devam ediyordum. Yani... Sahte gülümseme.

"Nereye gidiyoruz?"

Ona baktığımda terlediğini gördüm. Beti benzi atmış gibiydi. Bu haline burnumdan gülüp yola döndüm. Boğazımı temizleyip sorusunu cevapladım.

"Gidince görürsünüz babacığım." Sonunu bastırarak söyledim. Ondan cevap gelmemişti.

"Dün ki olay, o aniden oldu... Onlara vurmak istememiştim"

Busefer kendimi gülmemek için zor tutuyordum. Benim dün ki olaya kızdığımı düşünüp korkmuştu. Tabi o da var ama şuan ki sorun çok daha büyüktü.

"Hiç yapmadığın şey mi sanki." Dedim dün olanları umursamıyormuş gibi.

Derin bir rahatlama nefesi verdi. Ona doğru baktığımda cama bakıyor aynı zamanda boynunu sıkan kıravatını gevşetiyordu.

Lover Boss; TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin