Lover Boss; Taennie

yanılmışım değişmissin

Jennie'den

Dün hyunjin, Jin ve Chaeyoung ile içmek için sözleşmiştik. İçmeyi severim kafamı dağıtır mutluluk hormonlarım yükselir ve en güzeli de sarhoş olup bi kere de ben insanları kırmamak için uğraşmam.

Dünya umrumda olmaz.

Dün Taehyung'un davrandığı gibi mesela. Neden ağzıma geleni söylemek yerine daha kibar oldum ki?.

Taehyung benim ortaokulda dikkatimi çekmezdi doğrusu onu sürekli bana bakarken yakalardım ben gülerdim ama o hala tip tip bakardı. Sanırım içinden gülüp dışına yansıttığını sanıyor.

Ama daha kibar bi çocuktu efendiydi zekiydi arkadaş çevresi yoktu ve çoğu kız ona deli oluyordu yakışıklıydı tabii. Ama hiçbir zaman ona aşık gözüyle bakmadım.

Onunda bana baktığını düşünmedim. Herneyse bidaha görmiyceğim bi çocuk için gereğinden fazla düşündüm.

Saat yavaş yavaş geç olmaya başlayınca oturduğum koltuktan kalkıp odama hazırlanmaya gittim.

Üstüme kırmızı mini bi elbise giydim. Beyaz topuklu ayakkabı giyip yanıma beyaz bi çanta aldım. Rimel, eyeliner ve kırmızı bi ruj sürüp makyajımı da bitirdim. Saçlarım dalgalıydı saldım ve üstüne bi parfüm sıktım. Arabanın anahtarını da alıp çıktım evden.

Arabam Cadillac eldorado, Babamdan kalma çok değerli benim için.

Diğerlerini almak için arabayı çalıştırdım. Grubta tek arabası olan kişinin ben olması bi tık yorucu ama yapıcak bişey yok.

...

Hepsini almıştım ve bara doğru bize göre sessiz bi yolda varmıştık.

Bara girip boş büyük bi masaya oturduk. Etraf kalabalık ve gürültülüydü.

Bi süre sessizdik, en azında Chaeyoung konuşana kadar sessizdik.

"Sanki cenazedesiniz ne bu suratlar beş karış" Chaeyoung'un dediğiyle Jin ve hyunjin'e baktım gerçekten onlarda üzgündü. Kendi derdimden onları görmemişim bile.

"Hadi benim derdim Taehyung sizinki ne de bu kadar üzgünsünüz?" Dediğimle hepsi bana baktı. Ardından hyunjin ve Jin birbirlerine bakıp başlarını önüne eğdiler.

"Konuşucakmısınız?" Chaeyoung'u onaylayıp tekrar ikisine baktım. Hyunjin tam konuşucakken Jin araya girdi.

"Bu piç bizi bırakıp gidiyomuş"

"Ne" Chaeyoungla ben şaşkın şekilde aynı anda konuşmuştuk. Hepimiz hyunjin'e döndük o ise yerden başını kaldıramıyordu.

"Noluyo hyunjin? Nereye?" Dediğimle bana baktı bi süre sustu ardından konuştu.

"Askere" Chaeyoung kaşlarını kaldırıp bana baktı hyunjin'in dediğiyle.

Şaşırmıştım çok şaşırmıştım bunu gerçekten beklemiyordum. Hyunjin askerlik yaşındaydı evet ama şuan gidiceğini düşünmemiştim.

Şaşkınlığımı bi kenara bırakıp konuştum.

"Ne zaman?"