9.Bölüm

105 9 0
                                    

🦋
Yaşın değil, yaşadıkların öğretir sana hayatı
🦋

YAZARIN ANLATIMIYLA

Barlas kız kardeşini asansörde, elleri kanlı bir şekilde gördüğünde donup kalmıştı. Ne olduğunu anlamamıştı. Aklına bir şeyler geliyordu, ama ihtimal veremiyordu.

Kız kardeşi odasına tam girecekken kolundan hafifçe tutup kendine çevirdi, kız kardeşi onu bırakması için çırpınırken o zarar vermeden tutmaya çalışıyordu.

Anlamıştı kriz geçirdiğini ve en büyük pişmanlığı da kendisi yüzünden olmasıydı!

Küçük kız kolları arasına düşünce önce korktu, tam onu da kaldırıp gidecekken Civan onun elinden alıp kendi kucağına aldı. Tam o da onu kaldırıp hastaneye götürelim dedikten sonra kucağına alıp gidecekken Gülce ayağa kalkıp odasına girdi.

Şaşkınca ona bakıyordu az önce yere düşen o değilmiş gibi hiçbir şey olmadan kalkması onu şoka sokmuştu, aslında herkesi

Herkes onu izliyordu. Çınar ve anne, babası Gülce elleri ve başı kanlar içinde olduğu için ağlıyordu. Atlas ise şokla ona bakıyordu. Daha birbirleriyle tam tanışamamışlardı. Aslında o izin vermemişti.Geriye kalanlar ise endişe ve korku içerisinde ona bakıyordu.

Gülce telefonu kapatıp yanına koyduğunda Civana daha fazla dayanamayıp ayağa kalktı. Ama çok geçmeden başının dönmesi ile Civanın üzerine yığıldı.

Söylediği tek şey "Baba ben çok korkuyorum" oldu. Barlas Civanın donmuş bir şekilde kıza baktığını görünce hızla Gülce'yi kucağına alıp aşağıya arabanın yanına koştu.

Tek dizini kaldırıp Gülcen'ın bacaklarını bacaklarına dayadı. Kapıyı anahtarla açtıktan sonra arabanın arka koltuğuna koydu, tam kapıyı kapatacakken o sırada Yağız geldi. Yağız kapıyı tutup Gülcen'in yanına oturdu. Gülcen'in kafasını dikkatle dizine yaslayıp kapıyı kapattı.

Barlas'ta hızla şoför koltuğuna geçip hiçbir kurala uymadan hızla arabayı sürmeye başladı.

Umut ise filmli camların arkasından onları şokla izliyordu. Gülce'yi Barlas'ın kucağında cansız bir şekilde görmesi onu korkutmuştu. Gülce'nin kardeşi olmadığı zamanlarda da onu bir kere vurulmuş görmüştü ve biraz da olsa endişelenmişti ne de olsa bu kız mafya olmasına rağmen ondan küçüktü ve onu kardeşi gibi görüyordu. Ama şu anda gerçekten kardeşiydi!

GÜLCE'DEN DEVAM

Etrafımdaki seslerin netleşmesi ile gözlerimi açtım, herkes odadaydı ve Yamaç amcam da buradaydı.

Uyandığımı görmesiyle koşarak yanıma gelip sarıldı, başım darbe aldığı için fazlasıyla ağrıyordu ve ellerim sarılıydı.

-Babacığım iyi misin kuzum nasıl hissediyorsun?

Yamaç Amca çocuğu olmadığı için beni evladı yerine koymuştu 3 yıl önce ve ben de baba yerine.

-Daha iyiyim ilacımı içmeye yetişemedim.

Anneme ve gerçek babam baktığımda gözleri kızarıktı ve buna Çınar da dahildi. O ikisi bekleyebilirdi şu an ama kardeşim asla! "Çınar ablacım gelsene yanıma" dedim.

Çınar yanıma gelip yavaşça oturduğunda elini tutup gözlerimi açıp kapatarak güven hissi verdim. Çok çekingen duruyordu. Çınar'ın tekrar gözleri dolunca "Bugün de ölmedik Allah'a şükür" deyip kıkırdadım ve buna Çınar ve Yağız'ın kıkırdaması da dahil.

Yalnız şu anda tam modumdayım galiba buna en büyük etki serumdu. Bence biraz masum, tatlı, duygusal, kırmaktan korkan kıza bürünebilirdim.

Kafamı Barlasa çevirip "Barlas abi" dedim tatlı ve duygusal çıkarmaya çalıştığım sesle. Gözlerini ellerimden çekip gözlerime çıkardığında "özür dilerim sinirlenince bağırıyorum. Bir de küfür ettim seni üzdüysem öz-" dememle yanıma yaklaşıp eğilerek sarıldı.

Arslanoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin