10.Bölüm

67 7 0
                                    

🦋
Bazen insan söylemek istemediği şeyleri söylemek zorunda kalabilir
🦋

Aklıma gelen ilk şeyle konuşmaya başladım "O gün kendimi çok kötü hissediyordum. Bu yüzden kendi evime gidip orada kaldım, sizin de üzülmenizi istemedim ne olur affet, hem de sakın Arda'ya söyleme beni asla affetmez" dedim sonunda bağırarak.

- Neyi affetmem Miray

Tanıdık sesi duymamla ona dönüp gözlerine bakmadan "hi-hiç bir şey" dedim. Allah kahretsin kekelemiştim, bir anda bağırması ile irkilmiştim. "Miray yalan söyleme hem gözlerime bakmıyorsun -derin nefes alarak- hem de kekeliyorsun" dedi.

Off şu anda kesin affetmeyecekti söylesem. Çünkü o yalandan nefret ediyordu!

"Ben o gün sevgilimde kalmadım kendi evimde kaldım. Sev- sevgilim de yoktu. Bak gerçekten endişelenmeyin diye söylemedi-" dememe kalmadan "Gülce!" demesi bir oldu.

Şu an bana Gülce demesi hiç hayra alamet değildi, bu hayatta bana sadece Miray diye Defne, Arda, Yamaç amcam ve  Umut abim sesleniyordu.

"Senin sevgilin olmamasına. veyatta. kendi evinde kalmana kızmadım." dedi tam rahat bir nefes verecekken "bana yalan söylemene kızdım! bir süre konuşmayalım."demesi ile zaten kırılmıştım ve gözümden bir damla yaş düşmüştü.

Gözümden akan yaşı görmesiyle kızarmış olan yüzünü sıvazlayıp arkasını dönerek gitti. Zaten Defne de rahat konuşalım diye bizim Arda ile olan konuşmanın yarısında gitmişti. Yanımdaki bankın üzerine kendimi bırakıp yeri izlemeye başladım. Gözümden birer birer yaş damlıyordu.

Önüme bir çift ayağın girmesi ile kafamı kaldırdığımda Atlası görmem biri oldu. Neden buradaydı ki?Tamam anladım bizi okuldan almak için gelmişti, ama neden benim yanımdaydı?

"Neden ağlıyorsun?" demesiyle daha da ağlamaya başladım. Neden böyle demişti? artık soğuk davranmayacak mıydı? artık beni sevecek miydi? artık benimle konuşacak mıydı?

Yere çöküp ellerimi tutmasıyla kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Sarılmasını beklerdim ama bu da bir şeydi değil mi?

-Bana anlatabilirsin kimseye anlatmam

Ya ona da anlatınca kızarsa diye düşünüyordum, ya o da Arda gibi yalanı sevmiyorsa. Hatta anne ve babama söyleyip güvenlerini kırarsam diye!

-Zaten beni sevmiyorsun -hıçkırarak- artık hiç sevmezsin

Bu sefer elimi daha sıkı tutup "anlat hadi"dedi.

"Ben hani bir gün demiştim ya -hıçkırarak- arkadaşımda kalacağım diye. Onlar da kalmamıştım işte. Sen yüzüme  bile bakmıyordun, sonra ikizimle de aram güzel değildi. Hatta Tolga abi ile de. ben de bu yüzden kendi evimde kalmıştım. Ama gerçekten direk eve gittim. Sonra sabah okula, sonra sizin evinize" deyip gözyaşımı sildim.

Kafamı kaldırdığımda yüzü şokla bana bakıyordu. Evet yine yalan söylemiştim olayı anlatırken, ama korkum gerçekti. Anne ve babamı kaybetmek istemiyordum, abilerimi de öyle. bir de hani kızlar genelde onlara kötü davranan erkekleri sever ya ben galiba bu kızlık duyguyu yaşadığım için onun beni sevmemesinden korkuyordum.

Oturduğum banktan inip onun önüne dizlerim üzerine oturarak boyuna sarıldım. "Gerçekten özür dilerim. bir daha yalan söylemeyeceğim. Ne olur kızma. Kimseye Anlatma. ne olur." deyip ağlamaya başladım. İlk başta bütün vücudu kasıldı ardından bir elini belime, bir elini saçıma koyup okşamaya başladı.

"Ben seni üzdüğüm için mi gittin evine" demesiyle kafamı boynundan çekip gözlerine baktım. Gözleri dolmuştu. "Kötü bir şey mi dedim. neden gözlerin doldu. yalan söylediğim için sinirden mi gözlerin  doldu. Çok kötü bir kız kardeşim tekrardan öz-"Dememe kalmadan beni kendini çekip sarıldı. Evet biraz acıtasyon yapmış olabilirim.

Arslanoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin