saçlarımı kapının yanındaki aynadan düzeltip yavaş adımlarla dışarı çıktım. amacım heeseung'ı bekletmekti, sinirlenmesini istiyordum; pişman olmasını.ama heeseung tepki vermiyordu. trip atıyordum buna rağmen karşılık alamıyordum. duvarları vardı, yıkılması zor, belki de aşması imkansız. duvarlarını aşmam lazımdı ama tek sorun bu duvarlar değildi. ortada sevgi, hoşlantı, etkilenme hissi veya aşk olmalıydı. heeseung ise bunlar için fazla duygusuz. ya da yalnızca kendini öyle gösteriyordu.
beni gördüğünde göğsünde birleştirdiği kollarını çözüp arabanın kapısını açtı. oturup kemerimi taktım ve bunları yaparken ona bakmadım —gerçekten bunu nasıl yaptığıma dair hiçbir fikrim yok. "yalnızca 9 dakikanız vardı ama 20 dakikada indiniz," bana bakmıyordu, tek eli direksiyonda diğer eli camdaydı. "sana hazırlanmadığımı söylemiştim." bir şey demedi. sinirleniyordum, sanırım beni o gün ne denli kırdığının farkında değildi. belki de pes ettiğimi düşünerek mutlu olmuştur, diye geçirdim içimden. "dediklerin.." bana baktığını hissettim. "o gün bahsettiğin patron çalışan ilişkisi," kafamı ona çevirip gülümsedim. "inan hiç önemli değil."
şaşırdı, dudakları aralandı.
"o gün kırıldığımı düşünmüş olabilirsin, evet kırıldım," ağlamıştım bile ama bilmesine gerek yoktu. "ama pes etmeyeceğim. bu beni pes ettirmeye yetecek kadar değildi." direksiyonu tutan elinin sıkılaştığını gördüm. "aslında düşününce," işaret parmağımı dudağıma yerleştirip düşünür gibi yaptım. "sanırım beni pes ettirecek bir güç yok şu dünyada."
konuşacak gibi olduğunda ona engel oldum. çünkü beni tekrardan kıracağını biliyordum. "keman dersi umarım kısa sürer.. bence kahve içmeye gidebiliriz." hevesle koltukta ona döndüm. "işim bu değil, söylemiştim."
"her neyse," sırtımı geriye yaslayıp gülümsedim. "ben kahve içmeye gideceğim ve sen zaten benimle gelmek zorundasın. sonra sana da kahve alacağım ve bum, ikimiz beraber kahve içiyor olacağız." kafasını iki yana salladığına şahit olsam da önemsemedim. zihnimde şimdiden dönen milyonlarca hayal vardı; onunla karşılıklı oturup kahve içme fikri bile mutlu hissetmeme sebep oluyordu. konuşacaktık —ben konuşacaktım ve heeseung dinliyor gibi gözükse de umursamayacaktı. ona heyecanlı şeyler anlatacaktım ve eğlenecektik. heeseung böyle düşünmüyordu belli ki ama sorun yoktu. belki de yalnızca bir heves olduğunu düşünüyordu. ama ben heves ya da ciddi bir durum olsun, pes etmezdim. benim hayatımda vazgeçmek diye bir terim yoktu. küçüklüğümden beri babamın bana aşıladığı şey buydu; istediğini elde edene dek durma.
〄
rich boys want rich men
jake
sonuc olarak yine ben hicbir sey olmamis gibi davrandimsunoo
yani
kırıcı konusmus ama haklı gibi jake
sonucta o senin sadece koruman
her seferinde sana karsı kaba
ve istemedigini belli ediyorjake
olsun
ben inaniyorum
duvarlarini yikicamjungwon
bu çabayla başarır bence
böyle devammm dostum☝🏽☝🏽sunoo
gazlama sunu
sonra gidip sacma seyler yapacakjake
sacma?????🤨
ben sacma seyler yapmamsunoo
heeseung ilgilensin diye hastanelik oldu*jake
o sayilmazjungwon
kahve dateniz nasıldıjake
sey ya
ben on saat bir seyler anlattim
ama o bos bos bana bakti
DİNLEMEDİ BİLEsunoo
bence oraya gelmesi bile basarıjake
ben istedigim icin girdim
ve benim korumam oldugu icin girmek zorunda kaldi😓😓
saate bakip durdu ve surekli ofladijungwon
biz bunu nasıl adam edicezsunoo
jake bosuna ümitleniyor|
üzülmesinden korkuyorum|
sonucu tamamen hüsran olabilir|jake
onunla stella ve brandon akimini cekmek istiyorum☹️sunoo
hangisijake
jungwon
TANRI BELAMI VERSİN BU SİZ
ABİ HAYAL EDEMİYORUM
YUUHHQHQQQQsunoo
size cok uymus 😔😔😔🎀jake
sizce cekelim mi dersem kabul eder mi
a)evet
b) reddetmesine imkan yok
c) heeseung jake'e asik
d) a,b,cjungwon
niye hiç olumsuz şık yok amksunoo
cünkü jake'in hayal dünyasında cevap coktan evetjake
🎀🎀🎀🎀🎀—-
simdi heeseung ve jake'i bu akimla hayal edin
YASAMIYORSUNUZo trailerdan sonra olmusum ben
goz atabilirsinizz
yildiza basip yorum yapmayi unutmayin💓
gorusurzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nervous
Fanfictionjake akıllanmazdı, heeseung ise onunla uğraşmaktan bıkmaz usanmaz.