rich boys want rich mensunoo
benim kafada kurma aynı jakejake
kafamda kurmuyorum ben
asik istejungwon
şüphelijake
🙄🙄🙄
kirici olmayin cocuklar
gecen bana bebegim dedisunoo
rüyanda mıjake
oha
dost sandiklarim dusman cikmis
ve hayir
gercektensunoo
nasıl
hayal dünyanda da olmadı
eminsin dimijungwon
avakado aldı diye aşık yazıp nazar boncuğu koymuş
bilemedimjake
tum detaylari anlaticam
ama bulusalimsunoo
bize heeseungı heeseung varken mi anlatacaksın ?jake
ben onu uzaga gonderirim
🫵🏻🫵🏻🫵🏻
her zamanki kafesunoo
ucuyorum
💋jungwon
önce kombingörüldü
〄
zıplayarak evden çıktığımda arabanın yanında bekleyen heeseung'la gülümsedim.
bana avakado yemeden durabileceğimi söylemesine rağmen gidip almıştı.
"nasıl olmuşum?" etrafımda dönüp ona kıyafetlerimi gösterdim fakat bir şey demeden kapımı açtı. ona doğru bir adım attım. "heeseung," elimle üstümü işaret ettim. "nasıl olmuşum?" boş bakışlarla yüzüme baktığında gülümsedim. "arabaya binin, bay sim." omuz silkip oturdum ve kemerimi taktım.
arabaya binerken onu izledim. tek eliyle arabayı park ettiği yerden çıkarırken, araba sürerken ve camları kontrol ederken.
"iyi mi manzaran?"
"hm?" anlık afallamamla kafamı çevirsem de heeseung'ın güldüğüne şahit olmuştum. onun bana alışması için aylardır uğraşıyordum ama hep kaba ve soğuktu. son zamanlarda ise değişmiş gibiydi; elbette mesajlara görüldü atıyor ve cevap vermiyordu. ama daha iyiydi işte. ya da sadece geçen günkü olay yüzünden ılımlı yaklaşıyordu. korktuğumu görmüştü, o gün eve gittiğimde gece uyuyamamıştım. heeseung ise arabaya bindiğimden beri tir tir titreyen bedenimin farkındaydı, soğuktan da olmadığını biliyordu. bir ara beni rahatlamak için elini dizime koymuştu ama heyecanlanamamıştım bile.
"bu kadar uzun süre sessiz kalman normal mi?" gülümsedim.
"avakadoları sen aldın değil mi?" bir şey demeden odağını önündeki trafiğe verdi. "senden başka kimseye söylemedim," kafasını çevirip bana baktı. "cevabı bildiğin halde neden soruyorsun?"
"senden duymak istiyorum." duraksadı. "sen aldın, değil mi?"
bana inat mı yapıyordu bilmiyorum ama yine sustu. geriye yaslanıp ellerimi göğsümde birleştirdim. "biraz açılman gerek," bana baktı. "sohbet edemiyoruz seninle." kafamı iki yana salladım. "işim sohbet etmek değil." gözlerimi devirdim. "işin olmasa bile bunları yapabilirsin. mesela ben bizim şoför amcayla sürekli sohbet ediyorum, tatlı biri." bir şey demedi. "tepki ver artık," kaşlarımı çattım. "bir şeyler dediğimde susma. kendimi kötü hissediyorum," yutkundum, bana baktı. "her zamanki kafeye mi gidiyoruz?" sinirle ellerimi saçlarımdan geçirdim. "patronunu dinlemen lazım değil mi?" bu defa kafasını salladı. "sana benimle sohbet etmeni emrediyorum."
"benim patronum babanız." kafamı iki yana salladım.
"bugün yeterince zorladım kendimi, susuyorum. her zamanki kafeye gidelim." bu oyunda bugün de kaybeden bendim; sesimi çıkarmadım.
2 saat sonra
—-sizce temami degiseyim mi degisirsem kim yapayim
goz atarsaniz sevinirim ☝🏽🫶🏽
yildiza basip yorum yapmayi unutmayin💓
gorusurzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nervous
Fanfictionjake akıllanmazdı, heeseung ise onunla uğraşmaktan bıkmaz usanmaz.