on altı

133 49 32
                                    




sunoo x heeseung

heeseung
sunoo

sunoo
oha
jake'in koruması
sen insanlarla iletisim kurabiliyor muydun

heeseung
dalga geçme

sunoo
bak
bence baya eglenceli birisin
tek gereken seni o soguk gösteren duvarlarını yıkman
tamam mıdır?

heeseung
dalga geçilecek bir durumda değiliz

sunoo
?
jake'e bir sey mi oldu

heeseung
kavga ettik ve telefonuma cevap vermiyor
üzgünken ya da sinirliyken ne yapar biliyor musun

sunoo
ne
bilmiyorum
yani
sahile gitmis olabilir
ama hayır hava soguk
bar
bara gitmistir

heeseung
sürekli gittiği bir yer var mı
yani ben hiç götürmedim

sunoo
var
sen onun koruması degilken
hep giderdi ailesiyle tartısıp
📍konum
burası
bana da haber ver

heeseung
teşekkürler


21.39

barlar. heeseung'ın kesinlikle gitmekten nefret ettiği yerler arasındaydı.

içerdi, arkadaşlarıyla içmeyi severdi. ama bara gidip yüksek sesli müziğin başını ağrıtmasından, onunla yatmaya çalışan kadınlardan ve kalabalıktan nefret ederdi.

arabayı tek eliyle aceleci bir şekilde rastgele park etti.

jake saftı. şımarık biri gibi gözükebilirdi, oysa en ufak şeylerde mutlu olurdu. heeseung başına bir şey gelmiş olma ihtimalini düşünürken canının ne kadar yandığını fark edememişti bile. jake değerliydi, farklıydı. heeseung da biliyordu onun yalnızca bir arkadaş olmadığını.

hızlıca bardan içeri girip etrafına bakınmaya başladı. kalabalık ve renkli ışıklar buna engel oluyordu. stresi gittikçe arttı, onu burada bulamazsa ne yapardı bilmiyordu. dans edenler arasında göremedi onu. barmene sormaya karar verdi, belki de görmüştü onu. telefonundan profil fotoğrafını açtı.

"pişt," başkalarıyla gülüşecek konuşan japon barmen onu duymadı. "sana sesleniyorum," siniri gittikçe artarken tezgahın üzerinden atlayıp barmeni yakasından kavradı. birden onu gören çocuk neye uğradığını şaşırırken gözleri büyüdü. "bu çocuğu gördün mü bugün?" barmen telefonun ekranına yaklaştı. "sanırım," diye mırıldandı. "evet mi hayır mı? net ol." onu hafifçe silkeledi. "gördüm. en ağır içkiden sipariş etti." heeseung elini saçlarından geçirdi. "ayrıldı mı peki? buradaysa nereye gitti gördün mü?" yutkundu çocuk. "sarhoş olduğu için endişelendik ve kimi arayalım diye sorduk," kafasını salladı heeseung devam etmesi için. "heeseung var ama sakın aramayın. yüzünü görmek istemiyorum diyerek arka kapıya ilerledi." bir dakika daha durmadan barmenin gösterdiği arka kapıya ilerledi.

demek jake sarhoşken bile onu düşünüyordu.

bir anlık duraksadı. bugün onu ne kadar üzdüğünü düşünüp kendine sinirlendi ve derin bir nefes alıp arka kapıyı açtı. bir taraf dışarı iken başka bir kapı daha vardı; heeseung depo olduğunu düşündü.

kapıyı açtığında gördüğü şey şaşkınlıkla gözlerinin büyümesine, belki de kalbinin kırılmasına sebep oldu. yumruk yaptığı ellerini sıkıp tırnaklarını avucuna batırdı.

elbette yerde oturmuş birileriyle öpüşen jake'i görmeyi beklemiyordu.

—-

yasiyorum

yildiza basip yorum yapmayi unutmayin💓

gorusurzz

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

nervous Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin