sekiz

232 52 63
                                    



heeseung x jake

jake
heeseung
birini dovmeni istesem
absurt olur mu
sozlesmede yaziyor mu ki

heeseung
bir sorun mu var?

jake
bilmiyorum

görüldü

jake
sanirim biraz rahatsiz edici bakislara maruz kaliyorum

heeseung
neredesiniz bay sim

jake
teras
burasi cok tenha
ve birileri bana bakip duruyor

görüldü

jake
heeseung?

iletildi

jake
kahretsin heeseung gercekten mi

iletildi


titreyen ellerimi görmezden gelmeye çalışarak bardağımdaki kokteylden bir yudum aldım.

pek de yakın olmayan bir arkadaşımın doğum günü partisindeydim. zenginler elbette doğum günü partilerini lüks binalarda tüm şehri inletecek derecede sesli müzik dinleyerek yaparlardı. şu anda da tam böyle bir partinin ortasındaydım, tek sorun beni dikizleyen adamlardı.

heeseung'la kavga etmiştik; sonuç olarak içeri girmemesini söylemiştim. aslında onu her daim yanımda isterdim ama ettiğimiz kavga sonucu ciddi anlamda sinirlendiğimi hissetmiştim. sonunda ben tek başıma girmiş ve bir süre eğlenmeye çalışmıştım. ama moralim bozuktu, heeseung sürekli canımı sıkıyordu. soğuk ve kaba tavırları kalbimi kırıyor, vurgun yememi sağlıyordu. üstelik bu sıralar o kadar çok kavga ediyorduk ki bu da işlerin kötüye gittiğini gösteriyordu. ben de patlayacak noktaya geldiğimden ilk defa onu yanımda istememiştim. hava almak ve düşünmek için terasa çıkmıştım, şansıma boştu. muhtemelen insanlar hava soğuk olduğundan tercih etmiyordu. yarım saatinden ardından kalabalık bir grup girmişti içeri. kız-erkek karışık oyun oynamaya başlamışlardı. hepsi sarhoş olduğundan uzun sürmemişti, herkes birer birer aşağı inerken geriye kalan 3 kişi gitmemekte ısrarcı olmuştu. ve bir süredir beni izliyor oldukları gerçeği kalbimin hızlı atmasına sebep oluyordu. aşağı inmem için geçmem gereken kapının orada durmuşlar gülüşerek konuşuyorlar, ara sıra bana bakıyorlardı. heeseung ise beni umursamamak için tam da zamanını bulmuştu, korkudan altıma etmek üzereydim.

sakin kalmaya çalışarak kokteyli bitirdim ve kapıya adımladım. "geçebilir miyim beyler?" çekici bir gülümseme, sakin tavırlar ve iyilik meleği gibi görünüm. lakin içimde kopan fırtınalar da bir gerçekti.

"gitme ya, takılırız." birbirilerine gülüşerek bir şeyler dediler ve içimdeki tiksinti duygusu arttı, midem bulanmaya başladı. "şu an buradan geçmeme izin vermezseniz başınıza çok büyük bir bela alırsınız, ona göre." güçlü gibi görünmeye çalışsam da içlerinden biri bana yaklaşsa ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. "ne belası alırmışız?" biri bana doğru bir adım attığında korkuyla geriledim fakat beklemediğim bir şey oldu.

"bebeğim?"

muhtemelen benim aklıma gelmeyen yangın merdiveninden terasa çıkmış olan heeseung elleri cebinde yavaş adımlarla yanıma gelmeye başladı. sandığımın aksine nefes nefeseydi, sanırım koşmuştu.

3 adam gerilerken o dibime girmişti, elini belime attı ve bunun kalp atışlarımı ne denli hızlandırdığından haberi bile yoktu. "bir sorun mu var?" bana baktı, belki de ilk defa uzun uzun gözlerimi inceledi. korkudan titreyen gözbebeklerimi görmüş olmalıydı, bir şey demedi. belimdeki eli sanki ben buradayım diyordu, güvende olduğumu hissediyordum. "sizi bir daha sevgilimin yanında görmek istemiyorum," beynimde şimşeklerin çaktığını hissettim. sevgilim, bana sevgilim demişti. "anladınız mı, yoksa anlatayım mı?" belimdeki elini çekmeden adamlardan birinin kolunu kavrayıp ters çevirdi. hafif bir inleme terasta yankılanırken çoktan özür dilemeye başlamışlardı. "gidin şimdi," adamın elini bıraktığında üçü de koşarak uzaklaştı.

bir şey demedim. kafamı eğip öylece bekledim. "bir şey oldu mu sana?" çenemi kavrayıp başımı kaldırdı ve yara var mı diye inceledi. "yok," yutkundum. "korktum sadece." kafasını salladı. "sanırım artık beni artık bazı mekanlara sokmamak için ısrarcı olmayacaksın," gülüyordu. omzuna vurdum. "tartıştığımız içindi o, yoksa sensiz bir yere gitmek istemiyorum zaten." bir şey demedi. aslında oldukla şaşırtıcıydı tavırları, belki de beni rahatlatmaya çalışıyordu. ama ben biliyordum ki gün sonunda o yine aynı heeseung olacaktı. sadece neden sevgilim rolünü yaptığını bilmiyordum. bir koruma olarak da halledebilirdi bu işi.

"gidelim mi?" kafasını salladı. "heeseung," ilerliyorken durup arkasını döndü ve bana baktı.

"elimi tutar mısın? lütfen." yanaklarım kızarıyordu ama buna ihtiyacım vardı. fazlasıyla gerilmiştim ve o da biliyordu. beni izledi, bedenimin her bir zerresinin titrediğine şahit oldu. bir şey demeden elini uzattığında hızla tutup yanına yaklaştım ve koluna sarıldım.

bu anın tadını çıkarmalıydım, heeseung eskisine dönmeden önce.

—-

duzyazi serefine yorum🙏🏼

goz atabilirsiniz

yildiza basip yorum yapmayi unutmayin💓

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yildiza basip yorum yapmayi unutmayin💓

gorusurzz

nervous Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin