Green Eyes, AsDor.

5

Bugünde öyle bitmişti. Mina olanları düşünür iken  geç saatlere kadar uyuyamamış fakat daha sonra kendini uykuya teslim etmişti. Sabah 10 gibi telefonunun çaldığını duyup kalkmıştı
Kendi kendine "kim bu arayan"
Lidya.
Telefonu zar zorda olsa açmıştı.
Lidya tedirgin bir ses ile "Alo? "
Mina "Ne oldu Lidya neden sesin titriyor? "
Lidya "Asiye Eren'i araştırdım.... Kız aynı sen ve benim eski sınıftan arkadaşım Ömer Eren'in ikizi olarak çıkıyor. Ben Ataman Koleji'ne gelmeden önce bir kaza da hayatını kaybetmiş olarak gözüküyor hemde arkadaşım Doruğun sevgilisiymiş. Duymuştum Ataman koleji'nde iken asiye asiye ama yüzünü falan görmemiştim... İstersen  fotoğrafını bilgilerini atayım sana. "
Mina "Doruk? Yeşil gözlü kumral çocuk mu? Arkadaş mısınız? "
Lidya "Evette ne oldu? "
Mina "Tamam asiyenin fotoğraflarını gönder ve Doruğun numarası. Konuşmam gerekiyor. "
Lidya "peki." Telefonu kapatır.
Lidya daha sonra Doruğun numarasını mesaj atınca Mina çekinerek telefondan aramaya yapmaya başlar.

Doruk telefonunu alır ve bilinmeyen numara görünce şaşırır.
Doruk "Alo? "
Mina çekinerek "Merhaba."
Doruk sesi duyunca şaşkına döner ve gözleri dolar. Asiyenin sesini duymuştu.
Doruk tityerek "E-efendim.. "
Mina "Konuşacağımız şeyler telefondan konuşulacak şeyler değil ama ben dayanamıyorum. Biraz telefondan konuşmaya başlayalım... Neden bana Asiye diyip durdun?"
Doruk "Bak insanlar birbirine benzeyebilir ama bu kadar olmaz. Asiyemin ikizi yoktu yani ikizler bile bu kadar benzemez. Ayrıca.... Sesin aynı Asiye. "
Mina "Gördüm.... Ben de ne oluyor anlamıyorum. Kafam çok karışık.... Asiyenin kazası hakkında bir bilgi alabilir miyim? Çünkü bende kaza geçirmiştim. Babam diyordu yani. "
Doruk "Kaza geçirdiğini hatırlıyor musun? Motor kazası Asiye ile beraberdik. Ben baya 2 hafta uyanamamıştım durumuz çok ağırdı. Kalktığımda ise Asiyenin kaza günü öldüğünü öğrendim.."
Mina'nın kafasında bazı şeyler oluşmaya başlamıştı. Kendisi de Asiye olduğuna inanmaya başlamıştı.
2 yıl önce  hafıza kaybı geçirmişti. Hiç birşeyi hatırlamıyordu. Hayatı daha sonradan öğrenmişti bebek gibi. Düşündü. Asiye olabilir miydi? Geçmişini hatırlamıyordu ayrıca Doruğu rüyasında onlarca kez Asiye Eren dediğini görmüştü. Mehmet onu kaçırmış olabilir miydi?
Doruk "İyi misin? Konuşmayı kestin. "
Mina "Ben sana konum atıcam. O restoranta gidelim düzgünce konuşalım. Ayrıca Asiye ile ne varsa fotoğraf video yazı bilmem ne getir lütfen tamam mı? "
Doruk "Peki" der ve telefonu kapatır.
Mina koşarak aşağıya inerek Mehmet'e hesap sormaya başlar.
Mina "konuşabilir miyiz? "
Mehmet şaşkınca dönerek "Elbette.. Zaten dünden beri konuşmuyorsun bi gram. "
Mina "Biraz boş yapmasan... Benim kazam nasıldı? "
Mehmet Asiyenin birşeyler anladığını anlamıştı.
"Araba kazasıydı canım. Ne oldu ki? "
Mina "Hadi ordan.. Birkaç ay önce motor kazası demiştin araç mı değişti şimdi? "
Mehmet "Ben öyle birşey demedim! "
Mina "Dedin"
Mina "Lütfen benimle dürüst konuş... Ben Asiye Eren miyim? Senin kızın değil miyim? "
Mehmet "Sen o Akif denen ve o çocuklarına bakma lütfen... İnanma. Sen benim kızımsın. "
Mina "Peki.O zaman DNA testi yaptırmaya gidiyoruz. Yürü. "
Mehmet Asiyeyi durdurmaya çalışarak "Bir yere gitmiyoruz! Sen benim kızımsın! "
Mina "Demek ki ben cidden Asiyeyim ve sakladığın bir bokların var. Ya benimle DNA testi yaptırmaya gidersin. Ya gerçekleri itiraf edersin... Ya da ben polisi çağırırım beni zorla tutuyor diye. Ne dersin? "
Mehmet Minayı durdurmaya çalışırken Mina telefonu alıp polisi aramaya başlamıştı. "Alo? Zorla tutuluyorum adres derken arkadan bıçak yediğini hissetmişti. Çaresizce susup yere düşmüştü.
Mehmet o sırada Mina'nın telefonunu alıp kapatıp " Özür dilerim biricik kızım.... Yani Asiye Eren. Ama sen benim kızımsın. Mina Kaya. Gerçekleri öğrenmen istemen o kadar gülünç. Kümesten villaya geldin ama hala geçmişinin peşindesin. Pardon da bu resmen salaklık. Neyse ben biraz kaçar.Yaran o kadar derin ve kanamalı değil.. Üzgünüm biraz acı çekmen gerekiyor susman için. "
Mehmet çıkıp giderken kapıyı biraz açık bırakmıştı.
Doruk çoktan Asiyenin gönderdiği restoranta çoktan gelmişti ve bayadır bekliyordu. Heyecandan sabırsızlanıyordu. Ama hala Asiye gelmeyince endişelenmeye başlayıp defalarca aradı ve Asiye açmadı. Telaşlanıp babasına döndü "Baba? Şu Mehmet'in ev adresini biliyor musun? "
Akif "ne yapacaksın oğlum? "
Doruk "Lütfen biliyorsan at uzatma. "
Akif "Oğlum biliyorum da başıma buyruk işler yapma. Ben işlerim bitsin ona döneceğim merak etme. "
Doruk "Baba birşey yapmayacağım dedim ya.. At lütfen. "
Akif "Peki" deyip telefonu kapatıp mesajla adresi atmıştı. Doruk koşarak arabaya binip bu adrese doğru sürmüştü. 15 dakika sonra gelip eve doğru yürürken kapının açık olduğunu fark etmişti. "Umarım birşey olmamıştır" diye mırıldandı içinden. Koşarak eve girmişti. Ve karşıdan yatan Asiyeyi görmüştü. Doruk koşarak "Asiye... İyi misin ne oldu? Kucağına almıştı.
Asiye birden o haliyle Doruğun yeşil gözlerine bakınca acı içinde düşündü. Birden hatırlamaya başladı olanları. Kazayı, geçmiş günleri.
Doruk kucağında Asiyeyi arabayla götürken  Asiye  Doruğun elini tutup " Sevgilim... Canım acıyor çabuk ol lütfen "demişti.