Yeni bölüm geldiiiiiiiii
Bir sürü yorum yapmayı unutmayın.
KEYİFLİ OKUMALAR
☆☆☆☆☆
Yatağımda üzerinde uzanmış kapanmayı bekleyen gözlerime direniyordum. Yaklaşık 3 saattir yeni odamda yatağımda uzanıyordum.
İlk başlarda çok uykum olsa da yaşadığım rezillikler yüzünden uyku tutmamış birkaç saat kendime sövmüştüm. En son sövmekten yorulmuş ve uyumak için yatağıma uzanmıştım ama havanın kararmasıyla uyuma işini yemekten sonraya erteledim.
Saatin yediye geldiğini gördüğümde yataktan kalktım ve bir kenara attığım çantamı aldım. İçinden siyah, kısa kollu, dizimin hemen altında biten bir elbise adım. Elbiseyi giydikten sonra elbise tam üzerime otursa da deri kemerimi taktım. Kıyafetim tam olduğundan aynanın önüne geçip kabarmış saçlarımı elimle düzeltmeye çalıştım. Pek mümkün olmasa da idare ederdi.
Hazır olduğumda odadan çıktım. Karşı odamda kalan kişiyle karşılaşma ihtimalim olduğu için hızla merdivenlerden inmeye başladım. Zaten yeterince rezil oldum. Daha fazla rezil olmaya niyetim yoktu.
Salona indiğimde Çiçek teyzenin sofrayı kurduğunu fark ettim. 15 16 yaşlarında bir erkek çocukta Çiçek teyzeye yardım ediyordu ama yardım etmekten çok yemekleri tıkınmakla meşguldü. Esmer, uzun boylu bir çocuktu. Yüz olarak Fırat amcanın aynısıydı. Yemin ediyorum Çiçek teyze bu çocukları boşuna doğurmuş. Ferhat'ın sadece mavi gözleri annesini andırıyordu. Onun dışında aynı Fırat amcaydı. Şu an karşımda olan çocuk ise Çiçek teyzeye hiç benzemiyordu, baştan başa Fırat amcaydı. Çiçek teyzeye benzeyen sadece Asena idi.
İnsan ayıp olmasın diye biraz annesine benzer!
Çiçek teyzenin yanına gidip, "Yardım edecek bir şey var mı?" diye sordum. Çiçek teyze elindeki tabağı masaya bırakıp, "Yok güzelim bitti. Zaten normalde ben hazırlamıyorum. Evdeki yardımcılar izinli olunca bana kaldı yemek işi. Sen otur, Berat yardım ediyor zaten."
Çiçek teyzeyi dinleyip oturdum ama masaya değil. Daha kimse masaya oturmadığı için masaya oturmayı doğru bulmadım.
Çiçek teyze elindeki bir başka tabağı da masaya koyduktan sonra oturdu ve koltukta oturan bana döndü. "İdil gel hadi!"
Yerimden kalkıp yanına oturduğumda bakışlarım açık olan saçlarına değdi. Sarı ve parlak saçları o kadar güzel duruyordu ki bir an özenmedim değil. Benim saçlarım ne kadar özen göstersemde hep özensiz gibi dururdu. Elektrik çarpmış gibi havaya kalkardı bazen.
Ben Çiçek teyzenin saçlarına hayran hayran bakarken salona Fırat amca hemen ardından da kucağında Asena ile Ferhat girdi. Asena abisine heyecanla bir şeyler anlatırken Ferhat tüm dikkatini ona vermiş dinliyordu.
Hemen bakışlarımı onlardan çekip masaya diktim. Göz göze gelmekten bile utanıyordum. Fırat amca baş köşeye otururken Ferhat Asena'yı Fırat amcanın hemen sağına oturtmuş ve o da Asena'nın yanında ki sandalyeye yerleşmişti.
Hemen yanımda bir hareketlilik olduğunu hissettiğim sağıma döndüm. Az önce Çiçek teyzeye yardım ediyormuş gibi görünen kara oğlan hemen yanıma oturmuştu.
Çocuk yanıma oturur oturmaz adını merak ettiğim için, "Adın ne?" diye sordum kısık bir sesle.
"Berat." dedi.
Yüzümü buruşturdum. "Keşke Berduş olsaymış."
Sözlerimi bitirir bitirmez Çiçek teyzenin güldüğünü duyduğumda ona döndüm. Çiçek teyze sesli gülerken Fırat amca gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRA
General FictionKarşımda mavi gözlü, siyah saçlı bir adam vardı. Muhtemelen benden birkaç yaş büyüktü. Keskin yüz hatları ve kısa sakalları adamı çekici kalmışken dudaklarının hemen altında ve sol kaşını bitimindeki benleri çok tatlı görünüyordu. Fazla uzun olması...