taesan
sanırım o günden sonra 1 hafta geçmişti.
jaehyun okula geliyordu, ama sanki yok gibiydi.
sesi çıkmıyordu, yemek yemek için inmiyordu, arkadaşlarıyla bile çok az konuşuyordu, beni en üzen şey ise ben yokmuşum gibi davranıyordu. derslerde kafasini benim olduğum tarafa çevirirdi şimdi camdan dışarıyı izliyor. gözleri yorgunluktan çökmüş yüzüde çok solgun duruyordu.
her gün jaehyunu düşündüm, asla aklımdan çıkmadı.
okula geldiğimden beri ondan başka kimseyi düşünemez oldum. aptal haberi yoktu ama kalbimi kazanmıştı. ama galiba bu sefer elimle şansımı itmiştim resmen. onu çok kırmıştım. bir seyler yapip tekrar barışmam lazımdı. erkek olmasını kabul edememiştim başta, şimdi ise sadece jaehyun olsun yeter diye düşünüyorum. şu 5 günde tek başıma sürekli düşündüğümde sadece jaehyunun yanında hayal edebildim kendimi. sana büyü yaptım diyip gülmüştü, galiba gerçekten büyü yapmış bana. yaptığım eşşekliği nasıl telafi ederim diye düşünürken başımı masama yasladım ve jaehyunu izlemeye başladım. yine dışarıyı izliyordu. artık aklıma başka bir şey gelmemişti, sadece ona sarılıp özür dilemek istiyordum. öğlen teneffüsüne gireceğimiz için uzun bir ara vardı bunu kullanmam gerekiyodu. yaklaşık 10 dakika sonra zil çaldı, hoca ve öğrenciler sesli bir şekilde sınıftan ayrıldı. bizimkiler bana gelicek misin diye sordular, kafamı hayır anlamında sallayıp jaehyunu izlemeye devam ettim. sanırım riwoo izlediğimi fark edip bana ters ters baktı. jaehyunda o sırada siz gidin ben aç değilim dedi. sungho önden gitmeye başladı riwooda hala bana bakıyordu. ayağa kalktım jaehyunun sırasının yanına geçip elinden tuttum. riwooya döndüm "arkadaşınızı alıyorum, kusura bakmayın."
dedim. riwooda sanki bu anı bekliyormuş gibi bir şey demeden geri çekildi. jaehyun elini geri çekip ayağa kalktı. " vazgeçtim, yemek yemek istiyorum . hadi gidelim riwoo." riwoo oluşan tabloya gülümsedi. hoşuna gitmişti jaehyunun beni görmezden gelmesi ama pes etmedim. o da bana yapışıp duruyordu, sıra bendeydi sanırım.
tekrar elinden sertçe tuttum ve çekiştirip sınıftan çıkarttım. arkamdan "bırak"adlı çağrılarını duymazdan gelip o gün beni soktuğu tuvalete soktum. öğlen olduğu için bütün tuvalet kabinleri boştu. kapıyı kilitledim ve jaehyuna döndüm. jaehyun ise kapıya dönüp kilidi açtı. jaehyunu kapıyla kendi arama alıp kapıyı tekrar kilitledim.
"jaehyun, konuşmamız lazım. lütfen."
"istemiyorum konuşmak, yoruyosun beni. istemediğini biliyodum o acı vermiyodu, ama son yaptığın. kalbimle elinde oyuncak top gibi oynadın resmen. çek elini, çıkmak istiyorum."
ellerimle omuzlarından tuttum ve bedenini kendime çevirdim. gözlerinin içine bakıp konuştum. "özür dilerim, yaptığım her şey için. hatta başta seni istemediğim içinde özür dilerim. şimdi her gün seni düşünüyorum, seni özlüyorum, bana mesaj atmadığın için boşlukta hissediyorum, beni darlamanı çok özledim. özür dilerim jaehyun. o gün kafam karışıktı, kabullenemedim bir erkekten hoşlanmayı. seni öpmenin hoşuma gitmesi sinirimi bozdu. sana sarılma hissi hoşuma gitti bu yüzdende nefret ettim kendimden. beni alıştırdın kendine, alıştığım için yine kendime sinirlendim. uzaklaşırsam düzelir sandım." gözlerim doldu nedense söylediklerimle gücüm kalmamış gibi hissettim. kafamı eğerek boynunun altına yerleştirdim kollarımıda beline sardım. "özür dilerim jaehyun. ben seni deneme tahtası olarak görmedim asla."
sonra ise bir anda duyduğum ağlama sesiyle gözlerim dolu bir şekilde başımı kaldırıp jaehyuna baktım. evet ağlıyordu, ellerini yüzüne kapattı ve ağlamaya devam etti. bende şaşırmış bir şekilde panikleyip ellerimi ellerinin üstüne koyup indirdim yavaşça. kafasını eğdi, ellerini bırakıp yüzünü kaldırdım hafifçe gözyaşlarını parmağımla sildikten sonra alnına dudaklarımı bastırıp "özür dilerim, ağlama lütfen." dedim.
"kalbim çok kırıldı. zaten yalnızdım ama dahada yalnızlığa mahkum olmuşum gibi hissettim. bana bunu yapmaya hakkın yoktu. lütfen bırak, biraz kendimle başbaşa kalmak istiyorum." demişti. gitmeye yeltendi kollarımın arasından çıktı. tam o sırada kolundan tuttum "tamam, gidebilirsin. ama unutma sadece bugün için seni rahat bırakacağım. ben yanlış yaptığımı biliyorum, telafi etmek ve seni geri kazanmak için ne gerekiyorsa onu yapacağım." diyerek bıraktım yavaşça kolunu. sinirle kapının kilidini açtı ve çıktı. o gün dersler bitene kadar yine çıtı çıkmadı ve yine camdan dışarıyı izledi. bende onu izledim. bir ara riwoo beni öldürücek gibi bakıyordu ama sanırım leehanın hatrına gelip bir şey söylemedi.
bende oturup ne yapmam gerektiğini düşündüm.
dusun dusun otur taesan
ucube misin nesin sinirleniorum bak🥸
jaehyunumu uzuyo resmen salak
bebisler umarim begenmissinizdir oy vermeyi unutmayin!!🩷🩷
