far away/yeongyu

"Like a sign"

"Bu festival yaza yakın bir tarihte olacağı için bir yaz aşkı şarkısı yazmamız daha iyi olur gibi." O elindeki gitarı çalmaya başladığında ben ise daha önce kimseye aşık olmadığım için nasıl bir aşk şarkısı yazarım diye
düşünüyordum.

Özellikle lisede çok fazla sevgilim olmuştu yalan yoktu ama bunların hiçbiri aşık olduğum insanlar değildi.Sadece gençliğin getirdiği kaynar kanla bir şeyler yaşamak,bir şeyleri paylaşmak istemiştim zamanında.Zaten hiçbir ilişkim de doğru düzgün ilerlememişti.Yani daha önce aşık bile olmamış bir insan için Hyung'a ne kadar yardımcı olabilirdim ki?

"Hyung nolur yeter artık..Yazamıyorum ben bi şey ciddiyim ya"Elimdeki kalemi kağıda bastırırken ettiğim isyan karşımdaki bedeni sadece güldürmüştü.Hayır anlamında kafa sallayıp 10 dakika önce bıraktığı yanındaki gitarı yeniden aldı eline ve melodiyi oluşturmaya devam etti.

Yeonjun Hyung çekici bir insandı.Keskin çene hatları, küçük gözleri ve güzel biçimli dudakları vardı.Yan profili tanrısaldı.Ortadan ikiye ayırdığı siyah saçları şekil vermeden bile şekilli duran yapıya sahipti.Güzel giyiniyor ve güzel kokuyordu.Dediğim gibi Yeonjun Hyung çekici bir insandı.

Ama şu an eline aldığı gitara odaklanmışken çatılan kaşları,notaları uyumla sergileyişi ve hafif hafif söz mırıldandığında çıkan yumuşak sesi bambaşkaydı işte.İçimi huzurla dolduruyor ona bakma isteğimi alevlendiriyordu.Okulda olan popülaritesini anlamam kısa sürmemişti ama tek nedeninin dış görünüşü olmadığını şimdi anlıyordum.Yetenekliydi.Çok
yetenekliydi ve ben yanında sönük kalıyordum.Ona yardımcı olamadığım gibi engel oluyormuş gibi hissediyor buna bağlı olarakta geriliyordum.Önümdeki kalemle oynarken bana seslenmesiyle yerimden sıçradım.

"Beomgyu bir dörtlük daha yazdım duymak ister misin?"Kafamı hevesle olumlu anlamda salladığımda melodiyi oturtmak için önce biraz gitar çaldı.Elindeki gitarı tutuşu sıkılaştığında mırıldanmaya başladı.

"Ve geleceğin karanlığı sardığında her yanımı,
Geçmişimden gelip beni aydınlatacağını biliyordum."Denizde olan bakışlarını gözlerime çıkardığında ve melek sesinden çıkan cümleleri üzerime alınmam gerektiğini hissettiğimde artık elimdeki kalemi tutamayacak kadar bırakmıştı tüm kaslarım kendini.

"Beni bulman biraz zaman aldı,"mırıldanırken yüzünde oluşan gülümsemesi ile gözlerim dolarken ve ellerim titrerken sadece ona bakabiliyordum.Beynim çalışmayı unutmuş kalbim ise kriz geçiriyordu.

"Sana gelemediğim için kızgınsın biliyorum."Son mısrayı da okurken gözlerini benden çekip denize döndüğünde melodiye biraz daha devam etmiş sonra ise çalmayı bırakmıştı.

Beni hatırladığına inanmak istiyordum.
Hatırlamıyorsa ve yazdığı sözler başkasına hitaben olsa bile en azından buna inanmak,
bununla kendimi avutmak istiyordum.Zira eğer beni hatırlamıyorsa ve gözlerimin içine bakarak böyle bir şey mırıldandıysa bu,onun acımasızlığından ve benim aptallığımdan başka bir şey değildi.

Dolan gözlerimi kırpmak sonunda aklıma gelirken gözümden düşen bir damla yaş önümde duran boş kağıdı ıslatmıştı.Yeonjun Hyung elindeki gitarı az önce aldığı yere geri bırakırken yüzündeki tebessüm ile bana dönmüştü.

İkimizden de konuşmak için bir atak gelmediğinde en sonunda ağzımdan küçük bir hıçkırık kaçmasına engel olamadım.Ağlamamı tutmam gittikçe zorlaşıyordu.Normalde bu kadar duygusal biri olmasam da şu an yaşadığım belirsizlik ve umut bünyeme ağır gelmişti.Yeonjun Hyung artık bir şey söylesin ve beni şu durumdan kurtarsın istiyordum.

"Beomgyu-"Ağzımdan kaçan hıçkırık yüzünden ensişelenen beden sonunda konuşmaya başlamıştı.Ama bu seferde Yeonjun Hyung'u çalan telefonum yeniden susturduğunda çantama doğru atıldım.Şu an her kim arıyorsa umuyordum ki ciddi bir sebebi vardı yoksa telefonu o kişinin kafasında kıracaktım.