"You say no one knows you so well"

324 51 47
                                    

Yeonjun Hyung'un bana her şeyi itiraf ettiği gecenin üzerinden 4 gün geçmişti.Onunla konuşmuyor daha doğrusu görmezden geliyordum.O da bu ilk iki gün içerisinde kendini affettirmek için çeşitli yollar denemişti.Bana sürekli laf atıyor,sevdiğim yemekleri yapmaya çalışıyor,ufak tefek atıştırmalık hediyeler alıyordu.Ben ise inadına laf attığı zaman susuyor,yaptığı yemeklerden yemiyor ve aldığı atıştırmalıkları evdeki çocuklara veriyordum.Bunu o seçmişti ve beni suçlayamazdı bunun için.

Ona her ne kadar sinirli olsam da barışmak için tatlı bir köpek gibi etrafımda dolanması hoşuma gidiyordu.Dışarda insanların ikinci kere bakmaktan çekindiği insanın benim etrafımda tatlı tatlı dolanışı içimde bir şeyleri ateşe veriyordu ama ben gardımı asla indirmiyordum.Hatta bazenleri çocuklar bile kapımı çalıyor Yeonjun Hyung'u affetmem için bana teklifler sunuyorlardı.Bir keresinde Yeonjun Hyung'un zoruyla koro şeklinde 'Yeonjun Hyung'u Affet' adlı bir şarkı bile söylemişlerdi.Bu cazip teklifleri onlara da küs olmasam kabul edebilirdim.Sonuç olarak Soobin'in benim köleliğimi yapması fazla görebileceğimiz bir durum değildi.

Onlarda bilmelerine rağmen benden saklamışlardı bu durumu.Hatta yüksek ihtimalle onları tanıdığımdan daha uzun süredir tanıyorlardı beni.En azından Yeonjun Hyung'un anlattıklarından bunu çıkarmıştım.Aramızda kurulduğunu düşündüğüm samimiyet söyledikleri yalanla uçup gitmişti.İster istemez evde çok yalnız hissetsem de bunu asla onlara belli etmedim.

Zaten şu son 2 gündür de Felix'lerde kalıyordum.Yaptığımız uzun sohbetler ve çıkarımlar sonucunda benim Yeonjun Hyung'tan apaçık bir şekilde hoşlandığımı kabul etmiştik.Ancak ondan hoşlanıyor olmam onun bu yaptıklarını geçerli kılmadığı için ona kızgın kalmaya devam edecektim.

Felix'e her şeyi anlattığımda başta en az benim kadar şaşırsa da sonra aslında yaptığı şeylerin ne kadar tatlı olduğundan bahsedip durmuştu.Bu tatlı şeyleri ben onun hayatındayken de yapabilirdi o yüzden ona olan öfkem asla dinmiyordu.

Dün Felix ve Jeongin'in zoruyla denize girmeye gitmiştim.Winter ve sevgilisi de bize eşlik etmişti.Havalar daha ısınamadığı için hepimiz biraz hasta olmuştuk ama benim bağışıklık sistemim biraz daha vasat olduğu için yatak döşek hasta olmuştum.O yüzden eve dönmek ve evde dinlenmek zorundaydım.

Anahtarlarım yanımda olmadığı için gücüm yettiğince kapıyı çaldım evde birinin olduğunu umarak.Bir kaç saniye bekleyişin ardından açılan kapıyla karşımda gördüğüm Yeonjun Hyung'la yine hafif gerilmiştim.Yalan yok onu çok özlemiştim ama onun bunu bilmesine gerek yoktu.

"Birileri bir evinin olduğunu hatırlamış bakıyorum."Onun gülerek kurduğu cümleye sadece göz devirdim ve yanından sıyrılarak odama doğru ilerledim.

Üstümdeki Felix'in pijamalarını-evet çok hasta olduğum için pijamalarla çıkmıştım-değiştirme gereği duymadan kendimi yatağa attım.Arkamdan gelen adım sesleri odanın içinde kendini belli ederken Yeonjun Hyung'un sesi duyuldu yine.

"Aramalarıma cevap vermediğin için nereye gittiğini bilmesem de kendini direkt yatağa attığına göre yorgunsun.O yüzden sana bulaşmayıp sessizce televizyon izlemeye gidiyorum." Masanın üzerinden telefonunu alırken kurduğu cümleyle kafamı ona doğru döndürdüm ve sinir bozucu olduğundan emin olduğum bir gülümsemeyle konuştum.
"Kai'ye söyleseydin Felix'ten bilgi alırdı belki"

Dışarı çıkıp kapıyı kapatmadan önce bana gözlerini devirdi. "Beomgyu defalarca özür diledim.Neyse sen en iyisi biraz dinlen."

O kadar çok yorgundum ki hemen uyumak istiyordum.Titreme ve üşüme sardığında tüm bedenimi tek yapabildiğim yorganın altına girip sıkı sıkı tutunmak olmuştu.

far away/yeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin