Bugün yeni işimin ilk günüydü. Evden çıkarken çok heyecanlıydım çünkü mezun olduğum günden beri hayalim olan mesleği yapmaya başlayacaktım. Huzurun ne olduğunu sorsalar şuan yaşadığım duyguyu tarif ederdim sanırım.
Pastanenin önüne geldiğimde mutluluktan ağlayabilirdim. Ben artık bu pastanenin pasta şefiydim. Burası ünlü bir pastaneydi. Birçok şehirde onlarca şubesi vardı. Ve en önemlisi de sahibi üniversitedeki hocamın yakın arkadaşıydı. Tanıdığım simaları göreceğim için heyecanım az da olsa dinmişti.
İçeri girdiğimde her taraf vanilya kokuyordu.
"Nehir. Hoş geldin, İnci hanım mutfakta seni bekliyor." Yağız buranın satış elemanıydı. Buraya geldiğim zamanlarda tanıştığımız için adımı biliyordu.
"Tamam teşekkür ederim." Mutfağa girdiğimde İnci hanımın yanında bir kız vardı.
"Ah Nehirciğim hoş geldin."
"Hoş buldum İnci hanım."
"Yanımda gördüğün kişi Buğlem. Mutfakta sana yardımcı olacak. Sen zaten neler yapman gerektiğini biliyorsun. Buğlem sana mutfağı tanıtır, benim çıkmam gerekiyor."
"Tamam İnci hanım merak etmeyin elimden geleni yapacağım."
"Eminim Nehirciğim, o zaman hoşçakalın."
İnci hanım gittikten sonra Buğlem'in yardımıyla biraz mutfağı tanıdım ve gelen pasta siparişlerini yapmaya başladım. İlk sipariş bir nikah içindi. Evlenen çift çok zarif bir pasta tercih etmişti, süslemekle fazla uğraşmadığım için işim çabucak bitti.
"Buğlem sipariş hazır." Buğleme seslendikten sonra tepkisini görmek için gözlerimi kızın üstüne dikmiştim.
"Bu kadar kısa zamanda bu pasta... Harikasın Nehir."
"Teşekkür ederim, ben diğer sipariş için malzemelere bakayım." Belli etmemeye çalışıyordum ama midemde yüzlerce kelebek uçuyordu.
"Tamam pastanın bundan sonrası bizde." Pastayı paketleyip teslimat için kuryeye götürdü.
Uzun bir günün ardından sonunda çıkış saatimiz gelmişti. İlk iş günüm olmasına rağmen yoğun bir gündü. Güvenilir bir yer olduğu için çok normaldi. İşlerimi sorunsuz yerine getirdiğim için kendimi mutlu hissediyordum. Pastanedekilere iyi akşamlar dileyip dışarı çıktım. Kapının önünde bir araba duruyordu, İnci hanım içinden inip yanıma geldi.
"Gitmeden yakaladığıma sevindim Nehircim. İlk günün nasıldı?"
"Biraz yoğundu ama gayet keyifliydi İnci hanım."
"Sevindim. Yarın biraz daha yoğun bir gün olacak diğer çalışanlar için, ondan dolayı belki teslimatlardan bir kaçını sen yapabilirsin."
"Anladım İnci hanım, yoğunluğun sebebi nedir peki?"
"Dekorasyonlarda bazı değişiklikler olacak o yüzden ustalar gelecek."
"Tamamdır. Başka bir durum yoksa iyi akşamlar."
"İyi akşamlar Nehirciğim." Konuşma bittikten sonra otobüs durağına doğru yürüdüm. Saat sekize geliyordu ve şansımdan otobüsüm çok geçmeden gelmişti.
Eve geldiğimde annemle abim salonda oturuyorlardı.
"Selam millet!"
"İlk günün nasıldı kızım?"
"Çok güzeldi annecim ama baya yoğun geçecek gibi görünüyor."
"Bilindik bir pastane olduğu için çok normal. En azından işin eğlenceli ve güzel kokuyor." Abim bunu söylerken aynı zamanda iç çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kumral Kelebek
Novela JuvenilBazı insanlar doğuştan şanslıdır. Ulaş ise doğuştan şanssız biriydi. 26 yıl sürmüştü bu şanssızlık. Ama sonra bir mucize olmuştu. Onun şansı olan bir kelebek girmişti hayatına adeta. Bir ışık vardı artık. Kumral Kelebeği onun mucizesi olmuştu.