Beklenmedik Olaylar

446 13 41
                                    

Yavuzdan

Yavuz 3 Yaşındayken

Küçük Yavuz uyandığında beşiğinde olduğunu fark edince yatakta sağa sola dönüp bir şeyler mırıldanmaya başladı.Baba,mama derken yerinden kalkmaya çalıştı. Bir iki defa geriye doğru sendelense de kalkmayı başardı. Beşiğin demirlerini tutup etrafına bakmaya başladı. Acaba buradan aşağıya inebilir miyim diye düşünüp eğilmeye çalıştığında başarısız olacağını anlamış gibi küçük bir çığlık atıp kendini geriye çekti.Napacağını bilemez şekilde dudaklarını büzüp ağlamaya başladı.

Annesi yavuzun ağlama sesini duyup odaya girdiğinde "Benim oğlum uyanmış mı? Niye ağlıyorsun annem sen? Geldim işte gel bakalım buraya" diyerek kollarını uzattığında yavuz annesinin boynuna sarıldığında ağlaması kesildi.

Kafasını kaldırıp annesinin yüzüne baktığında" Neredeymiş baba? Neredeymiş baba? Hadi bakalım bulalım onu" diyerek odadan çıktılar.

Merdivenden aşağıya inerken Sevim etrafa bakarak Mehmet'i aramaya başladı. Mehmet çayını yanına almış bahçede gazete okuyordu. Sevim kucağında yavuzla bahçeye ilerlerken yavuza" Baba neredeymiş?" diye sorduğunda "Baba oyda" diyerek babasını işaret edip "Baba" diye bağırdı.

Mehmet Yavuzun baba diye seslenmesini duyup kafasını kaldırdığında Sevimin kucağında Yavuzla yanına doğru ilerlediğini gördü.Mehmet"Benim oğlum uyanmış mı? Allah'ım şu bakışlara bak yerim ben seni. Gel bakalım paşam sen buraya" diyerek yavuza kollarını uzattı.

Buna dünden razı olan Yavuz kollarını babasının boynuna doladığında Mehmet Sevime dönüp "Sevim sana kaç defa söyledim Yavuz ağır kucağına alma diye. Hamile olduğun için ağır kaldırmaman gerekiyor.O kadar çok oraya buraya koşturup ağır kaldırıyorsun ki bazen hamile olduğunu unutmaya başladığını düşünüyorum. Yavuzun da maşallahı var bazen ben bile kucağıma almakta zorluk çekiyorum. Bir şey yapacaksan ya da Yavuzu kucağına alacaksan yardım iste diye kırk defa hatırlatmak zorunda mıyım?" diye konuşurken Sevim günde kaçıncı kez tekrarlanan konuşmadan sıkılmış olacak ki "Mehmet aynı konuşmayı günde kaç defa daha tekrarlaman lazım daral geldi artık. Ben oğlumu kucağıma almayacaksam ne anlamışım bu işten? Hem ben koşturmayı seviyorum bilmiyor musun sanki? Hem hamile olduğumu unutmadım merak etme. Şişen karnım bunu hatırlatıyor zaten" diyerek sitem etti.

Sevim koltuğa oturup geriye yaslandığında elini karnına götürü okşamaya başladı. Mehmet kucağında yavuzla koltuğa oturduğunda konuşmaya devam etti. "Sizin iyiliğinizi düşündüğümden bu konuşmayı yapıyorum. Yorulmanızı da istemiyorum. Evde o kadar çalışan varken oradan oraya koşturman sinir bozucu olmaya başladı.

Sevim" Ya sen ben yavuza hamileyken de aşırı pimpirikli bir adamdın. İkinci hamileliğimde en azından daha az pimpirikli olursun diye düşünürken aksine daha da pimpirikli oldun çıktın başıma. Aa tamam diyorum ya. İyice sinir etmeye başladın insanı. İleride Yavuz da evlenip yuva kuracak. Baba olacağında eşine hamileliğinde senin gibi pimpirikli davranırsa kızın işi zor. Kızı çıldırtır. Sonuçta babasının oğlu o.3 yaşında olmasına rağmen sana benziyor. Oturma şekli, bir şeyler söylerken kullandığı mimikler, gülerken kısılan gözleri senin kopyan gibi. Yakışıklı bir çocuk benim oğlum "dedi.

Mehmet "Evet yavuz benim kopyam gibi. Acaba karnındaki çocuğumuz hangimize benzeyecek? Daha cinsiyeti bile belli olmadı. Geçen kontrole gittiğimizde cinsiyetini gösteceğine o kadar emindik ama bir türlü göstermedi." diyerek elini karnına götürüp" Sen daha bizi ne kadar bekleteceksin böyle. Keşke cinsiyetini göstersen de biz birlikte odanı düzenlesek olmaz mı?" dediğinde Mehmet elinin altında bir kıpırtı ardından tekme hissetti. "Şuna bak sen şuna şimdiden bizimle oyun mu oynuyorsun sen?" dediğinde Sevim "Ee napalım o da şimdiden inatçı oldu demek ki cinsiyetini göstermemek için direndiğine göre. Elbet gösterecektir. Şimdi 3 aylık sonuçta. İleride cinsiyetini gösterdiğinde odasını birlikte düzenleriz. Değil mi abisi? "diyerek Yavuza döndüler.

Saklanan Gerçeklerden Doğan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin