1.2

405 40 122
                                    

Küçük bir not rahatsız edici sahneler bu bölümde başlıyor ve t#cavbüz sahneleri bolca olucak rahatsız olucaklar şimdiden okumayı bıraksın.

Edgar'ın anlatımı ile

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başlamıştım, duyduğum sesler ile kıpırdanmaya çalıştım ancak başaramıyor dum. Sanki bir şey arkamdan benim hareket etmemi engelliyormuş gibiydi. Gözlerimi tamamen açtığımda, beyaz, eşyası ve lambası olmayan bodrum gibi bir yerde olduğumu fark ettim. Başım felaket derecede ağrıyordu, etrafı yamuk yumuk görüyordum.

Biraz kendime geldiğimde olduğum odaya bir göz gezdirdim, yere konulmuş çarçafı olmayan bis bir döşeğin üzerinde oturuyordum, ve üzerimde kıyafetlerim yoktu, çok üşüyordum. Bu oldukça rahatsız edici ve korkunç değilmiş gibi odanın içerisinde haman böcekleri, karıncalar ve yavru kedi boyutunda fareler vardı. Ve farelerden bir kaçı dibime kadar gelmiş bacak aramda duruyordu.

O anki korkum ile yüksek sesli bir çığlık attım, olduğum yerden çok korkuyordum. Buraya nasıl geldiğimi anlamaya çalışıyordum, kafamda bir şeyleri  yerine oturtmaya çalışıyordum, ancak yapamıyordum kafam çok karışmıştı.

O sırada odaya siyah kırkalı mor saçlı birisi girdi, ve bu giren kişiyi hemen tanıdım. Bu Fangdi.

Odaya girdiği gibi yüzündeki iğrenç sırıtışı ile bana bakmaya başladı, onun bu vurdum duymaz tavırına uyuz olmuştum. Biraz yüzüne bir cevap beklercesine baktım, bir süre sonra gözleri ile nereme baktığını anlayabilmiştim. Bacaklarım ile aramı kapatmaya çalışırken bacak aramdaki fareyi ezdirmiştim, ve fare daha çok bana yaklaşarak karnıma çıkmıştı. Fanga onu alması için yalvarıyor dum"Fang yalvarırım ol şunu üzerimden! "ancak Fang'da hiç bir hareketlilik yoktu bana yardım etmeyeceği bes belliydi.

Bir süre yüzüme iğrenç bakışları ile baktıktan sonra üzerimdeki fareyi aldı ve odanın bir köşesine fırlattı. Bu hareketi ile rahatlamıştım, ancak bu rahatlığım hiçte uzun sürmedi. Oturduğum döşeğe çömeldi, beni duvara bastırdı ve erkekliğini deliğime sürttü. Ne kadar çığlık atsamda beni eldırış etmiyordu, en sonunda dayanamadım ve ağlamaya başladım, ben ağladıkçe fang daha da bastırıyordu. Sırıtışı beni çok korkutuyordu.

Sadece çaresizce çığlık atabiliyor ağlayabiliyordum. Onu kendimden uzaklaştırmaya çalışsamda başaramıyordum, ellerimi kıpırdatamıyordum. Bir süre kendini bana sürttükten sonra benden uzaklaştı ve eşortmanını çıkarmaya başladı.

Ona korku dolu gözler ile bakıyordum, kısa bir süre sonra sadece boxeri kalmıştı ve yanıma yanaştı. Çok ağlıyordum ancak beni kurtarabilecekte kimse yoktu. İki parmağını zorla ağzıma sokmaya çalışsada onu reddediyordum. Bir süre başarısız olduktan sonra sinir ile boxerini çıkardı ve deliğimi zorlamaya başladı.

Çok çığlık atıyordum ve canım çok acıyordu, bir süre öylece içime girmeye çalıştıktan sonra yüzüme baktı ve "ağzını açsaydın bu kadar canın acımazdı" dediği şey ile daha çok ağlamaya başladım ve bacak aramı kapatmaya çalıştım. Ancak başaramıyordum her seferinde elleri ile bacaklarımı açıp kendini bana daha çok itiyordu.

En sonunda istediği oldu ve penisini içime soktu, penisinin içime girmesi ile inlemeyle karışık bir çığlık attım. O penisini içime ittirdikçe ağlamalarım ve çığlıklarım şiddetleniyordu. Bacaklarım ile onu ittirmeye çalışsamda en sonunda bir bacağımı tuttu ve ayağımdan başlayarak penisimin olduğu yere kadar boydan yalamaya başladı.

Ondan kurtulmaya çalışıyordum ancak başaramıyordum. Bir süre sonra bacağımı bıraktı ve içimde gel git yapmaya başladı. Bir kaç kere gel git yaptıktan sonra bir yere vurmasa ile tüm vücudum titremişti. O ben çığlık attıkçe dahada hızlanıyor du. En sonunda içimde bir sıvı hissetmem ile boşaldığını anladım ve daha derin ağlamaya başladım. O ise ben ağlarken kahkağa atıyordu. Bir süre sonra içimden çıktı ve kelepçelerimi açtı, tam bitti derken beni kucağına oturttu ve boynumu emip ısırmaya başladı.

Ben onun kucağında ne kadar çırpınsamda, kucağına beni sıkıca oturttu ve bir yandan boynumu ısırıp emerken bir yandanda erkekliğini içime sokuyordu.

Boynumu tamamen bıraktığında bende kalkmaya çalışıyordum. Her kalkışımda beni tekrar oturtup penisini içime sokuyordu gözlerim ağlamaktan yanıyordu.

*saatler sonra*

Fang benimle işini bitirdikten sonra beni döşeğin üzerine böceklerin ve farelerin olduğu yere koyup gitmişti. Şu anda böcekler pek umrumda değildi canım çok acıyordu, çok açtım ve çok üşüyordum, en kötüsü ise uzandığım yerin nerdeyse her yerinde daha kurumamış meniler vardı.

Ne kadar zamandır burda olduğumu bilmiyordum, hayatım hangi ara bu noktaya gelebilmişti anlayamıyordum. Ailemi çok özlemiştim, döşekte baygın bir şekilde bunları düşünürken odaya fang'ın bana açıldığı gün yanında duran çocuklardan birisi girmişti. Onu tanımıyordum kızıl saçları adeta odayı aydınlatıyordu. (colt)

Odaya ilk girdiğinde bana baktı ve sesli bir kahkağa attıp konuşmaya başladı. "Fang seni güzel bir benzetmiş, seni doğduğuna pişman edecek!" dediği ile gözlerim dolmuştu. Ona sadece"ç-çok üşüyorum" diyebilmiştim yüzünden hiç düşmeyen iğrenç sırıtışı ile gülüp odadan çıkmıştı.

Odada sadece peçedeler ve meniler vardı. Uyumak istiyordum ancak bu havada uyumak mümküm değildi, ayağa kalkabilecek gücüm kalmamıştı hareket dahi edemiyordum. Bir süre öylece dolan gözlerimdeki yaşların akmasına izin verdim,ve kendimi zorda olsa uykunun kollarına emanet ettim.

°

°

°

Bölüm sonu
Sizxe bu fice devam etmelimiyim?20-25 oy geldiğinde yb atacağım.
746 kelime

TUTSAK-FANGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin