"Kapat lan şu telefonu" oğuzun adeta fırlatarak bana uzattığı telefona uzun bi bakış attım. "Zaten korkudan altlarına işemelerine neden olmuşsun, niye kapatıyım ki?" dedim sorgularcasına.
"Kapat diyorsam kapat" dedi sertçe. bu sefer sanırım gerçekten sinirlenmişti. daha fazla sinirlenmesini istemediğim için telefonu hızlıca kapattım. "Gel, yatağıma yat." derken sesinde az da olsa yumuşama gelmişti.
"Uykum kaçtı" dedim ellerimi önümde birleştirirken. "Lan az önce kucağımda uykudan bayılıyordun?" dedi. susma kartımı kullanarak sessizliğime devam ettim. ne de olsa burası onun eviydi ve alışmaya çalışıyordum.
"Neyse gel, çekinme" oturduğu yatağın yanını eliyle işaret ederek gelmemi işaret etti. yavaşça oturdum. "Aç mısın?" demesine karşılık hayır anlamında başımı salladım.
Odasına göz gezdirdiğimde bir sürü Fenerbahçe posteri ve kick boks'cu kişilerin fotografi vardı. Ve aynı zamanda bir sürü madalya. ayağı kalkıp hafifçe madalyaların yanına elirledim. Bir tanesini elime alıp incelediğimde "Türkiye kick boks şampiyonu" yazıyordu.
"Keşke benimde olsa" dedim iç çekerek. çünkü bunlardan benimde olsa babam gurur duyardı ve severdi. ama ben hiç bir zaman böyle şeylere sahip olamadım ve en çok koyan şeyde boyle şeylere sahip olmak için hiç çabalamadığımdı.
"Olabilir, neden olmasın?" oğuzun konuşması ile dikkatimi ona verdim. "Nasıl olacak ki?" dedim. Hafifçe ayağa kalkarak yanıma geldi. ayağı kalması ile başımı yukarı doğru kaldırdım çünkü benden baya uzundu.
Boyu 1.95'den uzundu. ama sanırım genetikti çünkü babası ve anneside uzundu. ama benimkiler.. kısalardı. ve bende bundan dolayı sadece 1.75 olabilmiştim.
Uzamak için geceleri herkesten gizli süt içtiğimi saymassak umursamıyordum. "Benim gittiğim spor salonuna gel. hakan hocam çok iyi adamdır. hem ben calıştırırım seni. şu güney midir oda gitmeye başlamış." Dedi.
oğuz sinirle telefonuma baktığında göz ucuyla görmüştüm. yiğit abi güneyi antrenmana götürmüştü. "Bilemiyorum, ya bir yerime bişey olursa?" dedim. oğuz hafifçe sırıttı ve "eğer dövüş sporu seçeceksen, kolay olmayacağını bilmen lazım." dedi.
Biliyordum ama istiyordum da. "Okuldan mezun olmama 1 sene var, ama sınavda yaklaşıyor" dedim. evet gerçekten hayatımın sınavı yaklaşıyordu ve benim yaptığım tek şey aptal gibi yatmaktı.
Ama yapamıyordum, derslerim berbat ötesiydi. ama en azından onun gibi spordan devam edersem belki adam olurdum. oflayarak geri yatağa döndüm. "eğer sevmiyorsan girme, ama spordan devam etmeyeceksen girmek zorundasın." dedi.
"Tamam, peki geleceğim." dedim. zafer kazanmışcasına ellerini sertçe birbirine vurdu. "İşte bu" dedi. bu haline hafifçe gülümserken, hayatımda yaşadığım en utanç verici olaylar arasından 1. Sıraya koyacağım şey yaşandı.
Karnım guruldadı. anlık gözlerimi kapattım. Oğuzun gülerek "Hani aç değildin?" demesine karşılık "utandım." dedim mahcup bir şekilde gülümserken. ama oğuz rahat bir tavırla "çekinmene gerek yok, sana yemek yapayım mı?" dedi.
Gülümsemesi rahat hissetmeme sebep olurken gene de husursuz hissediyordum. "Bilmem yapar mısın?" dedim. sesli bir şekilde gülerken ayaklandı. "Burda dur hazırlayayım ben." Dedi ve odadan çıktı.
Bunu fırsat bilip hemen telefonu elime alarak açtım. ilk açtığımda gördüğüm şey ile gülmemek için zor durdum. oğuz grubu dağılmıştı. bende tektardan grup oluşturarak herkesi ekledim.
Birkan, slm grubunu oluşturdu.
Birkan
KANKALARİM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Viraha | {bxb}
Teen FictionKick boks şampiyonu ve mahalle abisi olan Oğuzun dikkati sadece kendisine emanet edilen birkandaydı. bxb!