7-

90 11 7
                                    

Felix'ten:

Hyunjin yanıma uzanmıştı. Ona sarıldığımda şaşırmış olmalı. O bana dönükken ben ona, o da bana sarılmıştı. Yavaşça gözlerimi kapattım ve uykuya daldım..

Hyunjin'den:

Felix uyumuştu. Ben ise onu izliyordum. Genellikle geceleri uyuyamam. İlaç almam gerekir ama o beni mayıştırıyor. Saçlarını okşarken hyulanmış olmalı, hareket etmişti. Uyandırmamak için elimi çekmiştim. Yüzünü inceliyordum. Gerçekten mükemmeldi. Yavaşca yüzüne eğildim ve dudağına bir öpücük bıraktım.
Galiba ondan hoşlanıyorum..

**✿❀ ❀✿**

Uyandığımda Felix kalkmıştı. Saçları da öyle. Etrafa bakıyordu. Uyandığımı görünce gülümsedi. Saat kaçtı ki?

"Saat kaç? "

"Bilmiyorum. Telefonum nerede? "

"Aşağıda galiba. "

Yastığın altından telefonumu çıkarmış ve saate bakmıştım. Saat 07.12'ydi. Hemen hazırlanıp çıkmalıyız.

"Dolapta kıyafet var sen oradan seç bir şeyler. Hazırlandıktan sonra kahvaltı falan zamanımız biter. Haydi. "

Felix'ten:

Hyunjin hızlıca konuşmuş ve odadan çıkmıştı. Bende dolabına yöneldim. Küçük kıyafetleri yoktu. Ama ne yapalım? Bir kot pantolon üstüne de siyah bir tişört giydim.
(Arkadaşlar bazı ülkelerde serbest gidiliyor okula, bu okulda Kore'de öyle bir okulmuş gibi düşünelim.)
Aşağıya indiğimde Hyunjin giyinmiş, bir şeyler hazırlıyordu.

"Yukarıda odamın karşısında lavabo var. İkinci çekmecede temiz fırça olmalı. Orada dişlerini fırçalayabilirsin. "

"Tamamdır. "

Dişlerimi fırçalamış ve yine aşağıya inmiştim. Bu sefer hazırdı. Kahvaltı etmiştik. Biraz zamanımız vardı. Hyunjin ya konuşmuyor ya da çok hızlı konuşuyordu.

"Yine ne oldu? Garip davranıyorsun. "

"Felix. "

"Hm? "

"Diyeceklerimde bir alt anlam arama tamam mı? "

"Tabi. "

"Ya yapmaman ve pişman olduğun bir şeyi yaptıysan yaptığın kişiye söyler miydin? "

"Bana bir şey mi yaptın? "

"Alt anlam arama demiştim. "

"Tamam üzgünüm. Aslında uygun olan zamanı beklerdim. Karşı taraf ile aram iyiyse ve bu aranızı bozacak bir şey ise alıştırarak söylerdim. "

"Teşekkürler. "

"Rica ederim. "

Gülümsemiştim. Artık zaman gelmişti. Evinden çıktık ama bir sorun vardı. Benim kitaplarım ve defterlerim yok. Bugüne olan ödevlerde vardı. Bu yüzden erken çıktık ve evime uğradık. Hemen çantamı aldım. Zaten hazırdı. O sırada ailem Hyunjin ile tanışmaya çalışıyordu. Bende görüşürüz diyip kapıyı yüzlerine kapattım.

"Üzgünüm. "

"Sorun değil ama 10 dakikamız kaldı. "

"Hay lanet olsun. "

Hyunjin elimden tutmuş ve koşmaya başlamıştı. Çantalarla çok hızlı koşamıyorduk ama yine de hızlıydık. Son 2 dakika kala okula girmiştik. Nefes nefese kalmıştık. Sınıfa yürüyorduk. Sınıfa girdiğimizde Jisung ve Jeongin oooo'lamaya başlamıştı.

"Susun be salaklar. "

"Enişte nasılsın? "

"Jisung kapa çeneni. "

"Ne ya güzel eniştemize bir hoşgeldin dedi."

"Jeongin! "

İkiside gülüp önlerine dönmüştü. Birinci dersten sonra teneffüste Hyunjin arkadaşlarına, bende arkadaşlarıma gitmiştim.

"Üstündekiler güzelmiş. Markası Hwang Hyunjin mi? "

"Bu iyiydi. "

"Mal mısınız? Ben senin Minho'nla dalga geçiyor muyum? "

"Ooo yani benim gibi hoşlanıyorsun. "

"Changbin değil mi o aşsndlfopf. " 

"Kapa çeneni-"

Jisung kapıya odaklanmıştı. Jeongin ve bende kapıya döndüğümüzde Hyunjin'in yanında 3 kişi gördük. Sonra Jeongin ve ben kahkahalara boğulurken Jisung kafasını saklamaya çalışıyordu. Çünkü bu Minho, Chan, Changbin'di.

"ENİŞTE-" 

Jisung, Jeongin'in ağzına vurduğunda kahkahalarım şiddetlendi. Sonra Minho'ya baktığımda Jisung'u gözleriyle işaret edip diğerlerine bir şeyler anlatmıştı. Biz gülmeye devam ederken Jisung sıranın altına saklanmıştı bile. Sonra bizi çağırdılar. Biz Jeongin ile ayaklanmıştık. Jisung'u çekerek yanlarına götürüyorduk.

Bu arada yarın benim doğum günüm! Evet yarın 15 Eylül.
(Zaman kavramımı sorgulamayın, yarın 15 Eylül orada eldndllf)

Herkes merhabalaşmıştı. Sonra birbirimizi tanıttık ama Jisung kaçmaya çalışıyordu.

"Jisung bir yerinde durmadın ha. Alt tarafı isimleri karıştırdın. "

"Evet yani bir şey olmaz. "

"Ben olayı tam anlamadım. "

"Şimdi ben kantinde duruyordum. Sonra Jisung geldi. Bana
'Changbin misin' dedi. Bende
'Hayır ben Minho'yum' dedim. Sonra 'Minho ne' dedi. Bende 'İsim' dedim.
O da kaçtı. "

"Ha anladım. "

"Bırakın gideyim yağğğ. "

"Bu kadar utanç verici değildi. "

"Kendi adına konuş. Bunlar dalga geçti hep benimle. Enişte bir şey de şuna. "

"Jisung kaç. Kaç hemen. "

"Jeongin Jisung'u bırakmış, Jisung'da kaçmaya başlamıştı. Bende arkasındam koştum.

"ENİŞTE SANA GİRSİN JİSUNG! "

______________________________________

Helüü

Ay çok hızlı bitti bu bölüm yiaaa

Neyse umarım beğenirsinizzz

8.yi yazmaya gideyorimm

Byess<33

Temas ~Hyunlix~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin