3

213 25 52
                                    

Tüm insanlar bir anda bayılan adamın üstüne üşüşürken ben ise fırsattan istifade kardeşimi kolundan tutuğum gibi sürüklemeye başlamıştım.

Kardeşime mühürlüm diyem adam ise-Bayılan adam Poyraz demişti- o sırada düşen kişiyle ilgileniyordu.

Kardeşim çırpınarak benden kaçmaya çalışsada inattım.
Tanımadığı bir evrende,tanımadığı insanlarla kalmak istiyordu.
Deli miydi bu kız?
Daha birde peşinden beni sürüklemişti.

"Abla kolumu bırakır mısın?"

Mihriyi hiç umursamadan yoluma devam ederken önüme bir anda Mihri'nin sözde "mühürlüsü" çıkmıştı.

Haydi uğraş birde bununla.

"İkinizde hiçbir yere gidemezsiniz."diyen oğlana kaşlarımı hayret edercesine kaldırdım.

Sinirlerim bozulmuştu.

"Asena bunlar kurt adam lütfen onları sinirlendirme,ne yapabilecekleri belli olmaz."

Aklımda yankılanan İris'in sesi beni ikinci bir şoka uğratırken bir nevi peri gücüyle olduğunu düşünmüştüm.

Kurt adam demişti.
RESMEN KURT ADAMLAR VARDI BURADA.

Bizimde Allahımız var anasını satayım elin kurt adamından mı korkacağım?
Üç ihlas bir Fatiha mis

"Bak çakma teen wolf karakteri yolumdan çekil artık ne kardeşim ne de ben burada duracağız."

Oğlan hayret edercesine kaşlarını kaldırmış daha sonra ise Mihri'ye bakmıştı.

"Poyraz yap şunu bir an önce!"

Kardeşimin yüksek sesi her ne kadar kulaklarımı delsede ne söylediğini o an anlamamıştım.

Tabikide insanlar kardeşlerinin ona kumpas kurduğunu düşünmez.

En son hatırladığım şey bana söylenen iki üç kelimelik büyülü sözlerdi.

...

Gözlerimi açmaya çalıştıkça sanki düğümlenmiş gibi açamıyordum.

Yavaş yavaş göz kapaklarım gözlerimden ayrılırken ilk ne olduğunu idrak edemedim.

Kahverenginin hakim olduğu küçük bir odadaydım.

Sanki birine yatıya gitmişimde ev sahibinden önce uyanmışım gibi hissetmiştim.

Son olan şeyleri hatırlarken kardeşimin bana olan ihanetinide hatırlamadan edemedim.
Yap şunu demişti.

Nerde yanlış yaptığımı düşünsemde zihnimde bir anda irisin nerde olduğu geldi.

Bana emanetti ve ben küçük periyi kaybetmiştim.

Acele bir şekilde kapıyı açtıktan sonra karşıma uzunca bir koridor çıktı.
Merdivenlere doğru yürüdüm ve temkinli adımlarla aşağıya adım attım.

Aşağıda duyduğum seslerle çok fazla insan olduğunu hemen anlamıştım.
İşte boşuna polis olmadık.

Merdivenlerin sonuna geldiğimde sadece minik canavarı bulmak istiyordum.

Bu evrenden gidecektim ve kardeşim burda kalmak istiyorsa kalabilirdi.
O zaten o gün beni kaybetmeyi göze almıştı.
Kaybolan o değil bendim aslında.

Bütün gözler bana çevrildiği an kafamı dimdik tutmuş bakışlarımı hepsinin üstünde gezdirmiştim.

"Küçük peri nerde?"

Hani şu bizim küçük enişte var ya,kardeşimin sözde
'Mühürlüsü' baldınızını bu sorudan mahrum bırakmadı tabikide.

"Bit piresini diyorsun sen,Küçük demir parmaklıklara koyduk onu.O kadar çok bağırıyorduki dayanamadık."

ASENA/MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin