Siyah delici gözleri üstümde gezinirken ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
Sanki konuşmayı unutmuş gibiydim.Adam senin aptal olduğunu düşünecek konuşmaya başlasan iyi olur.Bu tipinle birini bulmuşsun kaçırma derim.
Minik canavarın fütursuz laflarından sonra ona bunların hesabını sonra soracağıma dair kendime söz verdim.
"Karnın acıkmıştır senin eve gitsek iyi olur."
Kağan sanki ne söyleyeceğimi bilmediğimi anlamış gibi beni bu durumdan kurtarmıştı.
Koçum yani sende tanımadan etmeden aşk ilanı yapıyorsun.
Kağan önden bende onu takip eden adımlarla arkasından gidiyordum.
Benim boyum 1.72'ydi ona rağmen Kağan'ın omzuna geliyordum.Cidden bunlara ne içirip ne yediriyorlardı böyle?
Evin içerisine girdiğimiz zaman daha biraz önceye nazaran gürültülerin çok az olduğunu fark ettim.
Yani normal insan gibi yaşıyorlardı ekstra bi farklılık yoktu.
Acaba kurt adam değillerdide beni mi kandırıyorlardı?Büyük bir masanın önüne geldiğimde üstünde onlarca yemek olduğunu gördüm.
Hatta bir kuzuyu pişirip resmen olduğu gibi koymuşlardı.Ben bu yemek masasına şaşkın şaşkın bakarken kağan'ın masamı çektiğini ve kibarca yerime oturmam için referans yaptığını gördüm.
Ben yerime otururken Kağan masanın baş köşesine geçti ve benide sol tarafına oturtmuştu.
Yavaş yavaş masaya insanlar teker teker otururken hepsi gözleriyle beni süzüyordu.
Evet garip bir başlangıç yapmıştık,hatta bugün bu masada bile oturmam saçmaydı.Ben niye burdaydım?
İris'in küçük horlamaları kulağıma gelirken gerginliğim hafiflemişti.
Umarım bunu başkası duymazdı çünkü bu küçük canavarın o güzel karizmasının çizilmesine sebebiyet verirdi.Kardeşimle sözde mühürlüsüde masamıza oturduktan sonra Kağan söze başladı.
"Asena seni ailemle tanıştırmak istiyorum."
Her ne kadar bu durum çok garipte olsa kısa bir süre içinde bir plan yapmam gerektiğinin farkındaydım.
Sadece şu an rahat durmalıydım,okları üstüme çekecek herhangi bir hareketten kaçınmalıydım.Kağan masanın diğer karşısında oturan bana tiksindirici bakışları atan kadını gösterirken "Bu benim annem Nergis."
Bu kadının bakışları hoşuma gitmemişti büyük ihtimalle oğlunun yanında olduğum için böyle bakışlar atıyordu.
İşte kurt çocuğunda olsa kayınvalidelik yapacaktın.
"Karşında oturan kişi kız kardeşim Yasemin."
Yirmili yaşlarda duran ve bana annesine oranla daha insancıl bakan kıza bende aynı şekilde karşılık verdim.
Son kalan iki kişi ise Poyraz ve Mihriydi.
Gözlerimi üstlerinde gezdirme zahmeti bile bulundurmadan önümdeki tabağa yemek kpymaya başladım.Yani yarın burayı terk edeceksem güçlü kuvvetli ve tok olmalıydım değil mi?
Ben başımı kaldırmadan yemeğimi yerken Kağan tabağıma birkaç şey daha koyuyordu.
Aferin kurt adam böyle devam annen benden daha çok nefret etsin.Acaba gerçekten bana aşık mı olmuştu?
İki günde nasıl aşık olabilirdiki bende iyice saçmalamıştım.
"Kurtlarda mühür çok önemlidir Asena.Kurtların ömür boyu sahip olacakları aşkı ve sevgiyi temsil eder.Bir kurt için mühür hem ölümün hem yaşamın birleşmesidir."
Yasemin'in bir anda söylediği saçma cümleler kaşlarımın çatılmasına yol açmıştı.
Ben ne alaka der gibi baktığımı fark etmiş olacakki ufak bir tebessüm ederek anlatmaya devam etti.
"Geldiğin ilk gün bu mühür meselesini anlamadığın için açıklıyorum.Kardeşini mühürlüsünden ayırmaya çalıştın fakat bunu yapman her ikisi içinde ölümle sonuçlanabilirdi."
Yeni öğrendiğim bilgiler karşısında şaşırsamda Yasemin'i bölmeden onun anlatmasına devam etmesini bekledim.
"Kurtlar hayatları boyunca hep bu anı beklerler.Bu süre üç yüz yılda olabilir elli yılda olabilir.Hepsinde olan tek ortak yanda bu süre ne kadar olursa olsun ilk mühürlendiğin an sonsuzluktaymışsın gibi hissetmen."
"Hayır kuzen sonsuzluktaymışsın gibi değil sonsuz bir varlığın olmuş gibi hissediyorsun."
Her konuya muhalefet olan Poyraz,Yasemin'e karşı çıkmış kendi düşüncesini Mihri'ye bakarken dile getirmişti.
Ah sizi romantik aşıklar ne kadar da sevimsiz gözüküyorsunuz.
"İkiside doğru değil.Sanki bu zamana kadar hatta onsuz geçirdiğin her dakika bir yokluk çekmişsiniz gibi.Bu öyle bir anki gözleriniz buluştuğu o an hayatın yokluktan ibaret olduğunu,gözlerinin ise o hayata bedel olduğunun farkına varıyorsunuz."
Kağan'ın ağzından çıkan cümleler o kadar güzeldiki içim kıpır kıpır olmuştu.
Tövbe estağfurullah bana ne oluyordu böyle?Yüzümdeki ufak gülümsemeyle Kağan'a baktıktan sonra önümdeki yemekten birkaç lokma daha aldım.
"Ne zaman gideceksin buradan?"
Nergis Hanım'ın soğuk ses tonundaki sorusunu birkaç dakika bende kendi içimde düşündüm.
Evet,ben evime ne zaman gidecektim?Yasemin annesine uyarır bakışlar attıktan sonra sakin bir ses tonuyla "Annem öyle demek istemedi yani anlarsın ya,eve gidecek misin tarzında bir soruydu."
Her ne kadar Nergis Hanımdan iyi enerjiler almasamda Yasemin'in nezaketine karşılık vermek amacıyla "En kısa sürede evime gideceğim Nergis Hanım."diyerek yemeğime geri döndüm.
Kağan'ın tüm dikkatle beni izlediğini fark etsemde ona bakmak istemedim.
Beni sevmesini,düşünmesini istemiyordum.
Dün gördüğü birini sevecek kadar delirmiş olmalıydı.
Karnımı iyice doyurduktan sonra kendi kirlilerimi elime alarak ayağa kalktım.Amacım birazda olsa bu ortamdan kaçabilmekti.
Yirmi yıllık kardeşim bile yabancı geliyordu bana.
Kağan ani bir şekilde ayağa kalktıktan sonra hemen elimdekileri almış beni ve sofradakileri şaşkınlıkla kendisine baktırmıştı.
"Affedersin çok kabayım ani davrandım ama sen yorulma daha yeni uyandın zaten dinlen."
Kendi ailesinin bile ağzı açık bir şekilde Kağan'a baktıklarını görünce ondan böyle bir davranışın beklenmeyeceğini anlamıştım.
Galiba sadece bana özeldi.
Siz bekleyin Nergis Hanım canınız oğlunuzla gitmeden bi ilgileneyim birazcık hihihihih
![](https://img.wattpad.com/cover/283240028-288-k177167.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA/Mühür
FantasyAdımlar yavaş yavaş bana yaklaşırken biri kolumdan tutmuş ben ise ne hadle diyebilmek adına arkamı dönmüştüm. Tabi karşımda benden iki kat büyüklükte birini görmeyi beklemiyordum. Adamın gözlerine sinirle baktığımda onun donmuş sadece beni izlediğin...