Selamm 💐Hikâyenin aklımdaki detaylarını unutmamak için bölümleri arayı açmadan atmaya karar verdim . Açıkçası biraz heyecanlıyım 💓
Bu bölümde biraz daha olaya giricem . Çok uzatmak istemiyorum ama hikayeyi de hızlı anlatıp birkaç bölümde bitirmek istemiyorum . Anlaşılır yazmaya çalıştım umarım başarmışımdır . Laboratuvarı medyadaki gibi hayal edebilirsiniz ama daha büyük .
İyi okumalar 🤍
***
1 gün önce / Liman mafyası
O günde çok yorulmuştu . Yine mesai saati bitmesine rağmen çalışıyordu . Artık vücudu bu tempoya alışmış ve uyum sağlamıştı . 4 saatlik uyku ile tüm gün çalışabiliyordu . Tabi bugün içtiği 5. Bardak kahvesi olmasa köşeye biyere uyuya kalabilirdi .
O günde görevini öğrenmek için patronunun yanına gitti . Bugünkü görevi delirmiş bir bilim insanının Yokohama için tehdit oluşturan deneylerini ve laboratuvarını imha etmekti . Zaman kaybetmeden yola çıktı . Eve gidip uyumanın hayalini kurdu . Sıcak yatağında uzanıp yastığa gömülmek istedi .
Akşam saatleriydi . Günün sıcağından sonra hafif yaz esintisi serinletiyordu . Cırcır böcekleri yine konserler verirken köpeklerin havlama sesleri duyulabiliyordu. Kısacası normal bir haziran gecesiydi. Serin ve huzurlu.
Motoruna binmiş hızla ilerliyordu . Yollar bomboştu ve motorun sesi dışında sessizdi . Şehrin biraz dışında olan laboratuvara arkadaşının hediyesiyle gitmeye karar vermişti ( storm bringer spoiler oldu biraz ) . Motor sürmeyi seviyordu . Rüzgarın yüzüne çarpmasını hissetmeyi , motorun her hareketini kontrol edebilmeyi seviyordu . Arabadan daha hafifti ve eğer bir sorun oluşursa yer çekimiyle kontrol etmesi daha kolaydı . Her açıdan motor en mantıklı seçenekti .
Motorunu tek katlı yapının önüne park etti . Eni ve boyu geniş kocaman , tek katlı bir binaydı . Duvarları yıpranmıştı ve eski görünüyordu . Perdeler kapalıydı ama ışık yanıyordu . Elini cebindeki uyuşturucu mermilere attı . Onların varlığını hissettiğinde hemen binanın kapısına ilerledi . Bir kaç kez tıklattı .
Derin bir sessizlik sonrası kapı orta boylu bir genç tarafından açıldı . 20 li yaşlarında gösteriyordu . Siyah saçları ve korkutucu kırmızı gözleri vardı. " Kime baktınız ? Niye baktınız ? Gidin başımdan beni rahat bırakın !"
Genç sinirle konuşurken Chuuya kapıyı kapatmasın diye ayağını kapı girişine koydu .
" Özür dilerim , sizi rahatsız etmek istemezdim ancak burada çok yetenekli ve başarılı bir bilim insanı olduğunu söylediler. Bende deneylerine ortak olup yardımcı olmak istemiştim . " Yumuşak bir ses tonuyla söylediklerine bir an kendi bile inanmıştı .
Gözleri parıldayan genç heyecanla konuşurken Chuuya'yı içeri alıp kapıyı kapattı .
" Gerçekten mi !? Benim hakkımda bunları mı söylediler ! Ne zamandır bir denek arıyordum . Tam zamanında geldin ! Gel , gel ! Sana projelerimi göstereyim ! Eminim bayılacaksın !"
Onu çekiştirerek bir makinenin önüne getirdi . Beyaz ışığın aydınlattığı yer kocamandı . üzerlerinde bir çok metal parça , deney tüpü gibi şeyler olan tezgahlar vardı . Dört duvar arasında kalan yer duman kokuyordu . Köşede birçok makine ve alet vardı . Bir duvar camlardan oluşuyordu ve arkasında kalan insan boyutundan büyük tüplerin görünmesini sağlıyordu . İçleri su benzeri birşeyle doluydu .
Önlerinde durdukları alet bir silaha benziyordu . Ancak silahtan daha büyüktü ve üstünde, içinde değişik bir sıvı bulunan tüp vardı . Bilim adamı aleti alarak heyecanla anlatmaya başladı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2383 KOD
Cerita Pendekchuuya bir insan değildi . 2383 koddan oluşuyordu . peki bu kodlar birer birer işlevini yitirse neler olurdu ?