.annihilated love | bkdk

16. my demons

"Ne demek gitti?!" Jirou neredeyse bağıracaktı. "Neler oldu? Konuştunuz mu?" Izuku hala üzgünce onlara bakıyordu. "Gitti işte... Bilmiyorum... Anlamadım."

"Ben demiştim işte, en başından beri ne bok olduğu belliymiş demek ki bu çocuğun ne olduğu. Arkadaşlarıyla konuştuk tamam falan ama hani demek ki şarkıların ikisi de yalanmış yani. Senin ünlü olduğunu öğrenince ondan faydalanmak istemiş." Ochako sinirle söyleniyordu. Tamam Mina tatlı kızdı, ona yalan söyleyeceğini düşünmemişti işte fakat olanlar belliydi. Arkadaşları ne kadar bu çocuğun değiştiğini düşünmüş olsa da Ochako değişmediğini çok iyi bir şekilde görebiliyordu.

"Ochako bir defa da dur amına koyayım. Daha Izuku hiçbir şey anlatmadan atlayıp kendi yorumunu yapıyorsun, ki yorumun çok siktiriboktan." Hitoshi de Ochako'ya sinirlenmişti. En başından beri Katsuki olayına kötü gözle bakıyor gibi geliyordu Hitoshi'ye, bu cümleler de sadece onun düşündüğünü kanıtlamıştı.

"Siktir git Toshi! Sen sadece Denki'yle aran kötü olmasın diye Izuku'ya yalan söylüyorsun." Ochako sınırı aşmış üstünde zıplıyordu.

Hitoshi tam tüm sinirini ona boşaltacakken Tenya bölüverdi: "Arkadaşlar, lütfen. Ne dedim içeri girmeden önce: 'Olay çıkarmak yok.' Üyeler arasında bağıraşarak kavga tam olarak 'olay' çerçevesine giriyor. O yüzden herkes bi ayrılsın farklı yerlerde dolaşsın, sponsorlarla sohbet etsin ve bu konuyu akşam evde konuşalım. Tamam mı?" Ochako tam sevgilisine cevap verecekken Tenya ekledi: "Nezaketen tamam mı dedim. İsteseniz de istemeseniz de dediklerimi yapacaksınız. Ben Ochako'yu aldım, Jirou sen Izuku ile dolan, Shoto da Hitoshi'yi alsın. Bir saat sonra etkinlik bitecek zaten." Gerçekten de asla bir cevap beklemeden Tenya, Ochako'yu kolundan sürükleyerek kayıt şirketinin başı olan iki prodüktör Eraserhead ve All Might'ın yanına doğru adımlamaya başladı.

"Gel Izuku, köşede Mirko'yu görmüştüm. Onun yeni single'ını kutlayalım." Jirou da Izuku'nun fanı olduğu Mirko'nun onun dikkatini dağıtacağını düşünerek oraya doğru sürüklemeye başladı.

"Bari ben de sana babamın kartıyla bir şey ısmarlayayım." dedi Shoto, Hitoshi'ye eliyle 'gel, gel' yaparak.

"Oğlum burdaki her şey bize bedava lan."

"Liseden Momo derdi hep hatırlar mısın: Ekonomiye katkıda bulunmak ve paranın dönmesini sağlamak çok önemlidir, diye."

"Hani şu senin babanın sana ayarlamaya çalıştığı eks." Evet öyle bir şey de olmuştu. Shoto'nun babası kendinin ne boklar yediğini fark etmeden önce 'soyadımızın devam etmesi gerek' diye zırvalarayak Momo ve Shoto'ya ilerde evleneceksiniz muamelesi çekip onları çıkmaya zorlamıştı. Güzel ve zeki bir kızdı, sadece ne Shoto'nun Momo'ya ne de Momo'nun ona bir gram ilgisi olmamıştı. Sadece çocukluk arkadaşı oldukları için birbirlerini seviyorlardı.

"Ondan bahsedemiyoruz maalesef, Hitoshicim"

"Eee, Sero çocuğu n'alaka? Ismarlamalar, elini bacağına koymalar falan." Evet tüm gece Hitoshi sadece Denki'ye odaklanmış olsa da arada bazı şeyleri çakabilmişti.

"Tatlı çocuk." Shoto elindeki iki içkiden birini Hitoshi'ye uzattı. "İlgimi çekti, ben de gösterdim."
"Todoroki-lisede-herkesi-reddettiği-için-buz-prens-adı-çıkan-Shoto? Bir çocuk senin ilgini çekti diyorsun?" Hitoshi'nin şokla karışık eğlencesi yüzündeki sırıtıştan belli oluyordu. Lisede tanıştıklarından beri (ki onu yine çocukluktan tanıyan Tenya da Hitoshi'ye katılırdı) asla Shoto'nun birine ilgi duyduğunu görmemişlerdi. Üst dönemler, alt dönemler derken onlarca kişi ona ilanı aşk etmiş hepsi nazik bir şekilde geri çevrilmişti. Shoto'nun bir insana ilgi göstermesi gerçekten de bir ilkti.

"Ben de anlamadım ki açıkçası. İlk defa böyle hissettim birine karşı. Siz biliyorsunuz şu ana kadar 'aşk' departmanında nasıl olduğumu."

"Ne diyeyim o zaman buz prens eriyor. Hahaha. Neyse sikiyim içki bitti, bitane daha alsana."