"İsterim." Dedikten sonra bir ses duydum, "uyansana, Feride." Gözlerimi açtım, önümde ki Sıla'ydı. Üstüm ıslak değildi. Banyo da bile değildim. "İyi misin Feride?" Gözlerimi ovuşturdum, rüya mıydı hepsi? "İyiyim Sıla.." dedim boğuk bir sesle. Sıla ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldi, "ben kahvaltı sipariş edeceğim, dolabımdan bir şey giyip gelebilirsin. Yani aşağı gelebilirsin." Gülerek cevap verdim ve gözlerimi ovuşturdum, bir kere daha, bir kere daha, bir kere. Yine! Gözlerim acıyordu. Neden rüyaydı? Neden ben bu adam hakkında böyle şeyler düşünüyordum? Benim ölmeme sebep olan bir adama hemde? Bunları düşünürken ayağa kalkıp Sıla'nın dediği dolabı açtım, kazak vardı. Kazağı giyip aşağı dogru gittim, Sıla'nın dediği yere. "Sıla şey diyecektim" lafım kesildi, önümde duran Çıplak adamla. Ahmet'ti, yanında duran da Sıla'ydı. "Bir şey mi oldu?" Dedi Sıla, Gözümü kapatarak Sıla'nın yanına gittim. Şuan ölsem de kanıtlayamam, ama emin olabileceğim tek şey vardı, Ahmet'in bana bakıp güldüğü. "Bir şey yok, sipariş etme diyecektim. Ben yaparım. Yemek yapabiliyorum, beni buraya aldığınız için." Ahmet arkama yaklaştı, kulağıma geldi. "Yaparsan zehirleniriz," Sıla'nın yanına koştum, Sıla. "Yapabilirsen yap," dedi. Mutfak dolabına geçtim. "Bakalım burda neler var? Sebze, Et.. bir paket şnitzel! Yapılmaz, yapmasını bilmiyorum. Yapacak bir şey yok!" Sıla'ya döndüm, gözüm Ahmet'in vücuduna gidiyordu. "Neden bana bakıp duruyorsun limon?" Ahmet'in yüzüne bakıp yaklaştım. "Limon mu?" Dedi, "ne diyeyim, kırmızı limon mu?" Bir yumruk attım. Karnına ama, en altı tane olan baklavasının ortasına. "Döveyim mi seni?" "Dövme, ben zaten babanı dövdüm." Dedi boğuk sesle, ne? Nasıl yani? "Nasıl yani," dedim. "Benimle gel," diyip kolumdan tuttu. Yukarı çıktık ve siyah kapılı bir odaya çıktık. Burası neresiydi? Ahmet beni içeride ki yatağa itti, sonrasın da kapıyı kilitledi. Bu rüya değil miydi? Şuan neden aynısını görüyorum? Yanıma yaklaşıp önüme oturdu. "Tadın nasıl?" Fözlerim fal taşı gibi açıldı, "Tadın nasıl dedim?" Diye sayıkladı tekrar. "Bakireyim." Dedim kısık bir sesle, "nasıl yani? Hiç mi birisiyle olmadın?" Olmadım dedim. "Olmadım." Gülüp yanıma yaklaştı, nefesini bile duyabiliyordum. "Ben ilkinim o zaman." Beni itip yatağa yatmama sağladı, ne olduğunu bilemiyordum.
Yüzümüzü full hd görebiliyordum. "Şaka yaptım merak etme.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Aşk | Ahfer Fic
FanficFeride Özdinç ve Ahmet Can Dündar'ın olduğu bir fic hikayesidir, sonsuz aşk hikayesini okurken: onsuz aşk, tattım ölümü, bana onlar gibi davranma dinlemeniz önerilir. Zaten bildiğiniz üzere bunlar ACD'nin şarkıları. . . Babasından şiddete maruz kal...