Genç adam dudaklarını büktü uzağındaki maskeli gence bakarken. "Hadi ama!" Dedi Minho kaşlarını çatarak. Minho otele gelip yerleştikten sonra arkadaşları sohbet etmek için müzik gösterilerinin yapıldığı salonun önündeki koltuk takımında oturuyorlardı. Minho sevgilisine hasret kalmıştı ve o arabasından ilk indiğinde onun kendisinin boynuna atlamasını bekliyordu ama dünyada yayılan salgın yüzünden maske takmış ve sevgilisine mesafe koymuştu.
Changbin, Jisung ve Hyunjin koltuklarda maskeleri ile otururken aynı anda sinir bozucu bir şekilde Minho'ya bakıyorlardı. Koltuğun ucuna geçti ve güzelce gülümsedi. "Hadi ama bebeğim, çıkar maskeni de göreyim güzel yüzünü."
Parmağını salladı Jisung. "Hayır asla olmaz! Ne olacak sonra? Ya benim biricik Hyunjin'im corona olursa?"
"Ben test yaptırdım ama, bende bir şey yok."
Changbin konuştu tok sesiyle. "Ya gelirken olmuşsa?"
"Ya saçmalamayın Tanrı aşkına."
Chris gülerek yanlarına geldi. "Artık yeter çocuklar. Çıkarın maskeleri, Minho'yu yeterince boğdunuz."
Minho hayretle Chris'e baktı. "Benimle dalga geçiyorlardı, değil mi?"
"Evet." Dedi Chris kollarını göğüs hizasında birleştirip omzunu yanında durduğu kapının yanına yaslayarak.
Minho hızla sevgilisine doğru ilerlemiş ve bir dizini Hyunjin'in yanına, koltuğa koymuş ve gencin maskesini bir çırpıda çıkarıp kenara atmıştı. Nazikçe gencin güzel yüzünü kavramış ve dudaklarını öpmüştü. Hyunjin de gülümseyerek ona karşılık vermeye başlamıştı.
İsyan eder gibi ayağa kalkıp bağırdı Jisung. "Hey! Abisi burada! Sakin olsanıza!"
Chris kafasını iki yana salladı. "Onu hiçbir zaman anlamayacaksınız. Lütfen bir gün bir yıl Jeongin'den uzak dur."
Changbin gülerek ayağa kalktı. "Benlik sorun yok. Onları destekliyorum. İstediklerini yapsınlar, ben olsam onların yaptıklarını yapmaya gücüm yetmezdi." Derken gözleri Chris'in yanındaki Felix'e kaydı. Felix utanıp önünde olduğu mutfağa girmiş ve işe koyulmuştu.
Minho sevgilisinden ayrıldıktan sonra ayağa kalkıp etrafına bakındı. "Seungmin ile Jeongin nerede bu arada?"
"Alışveriş yapmaya gittiler. Jeongin yeni araba kullanmayı öğrendiği için bu tür işleri ona veriyoruz. Seungmin de onu kontrol ediyor."
Güldü Minho. "Şirinmiş."
Hyunjin de ayağa kalkıp saate baktı. "Saat daha erkenmiş. Oteli kapatıp ağaç altında piknik yapmaya gidelim mi?"
"Oteli kapatmaya gerek yok." Dedi Chris. "Göl zaten burada, yemeğimizi burada yapıp göl kenarında yeriz. Uğraştırıcı olmaz."
"Peki, olur."
O sırada istemsizce esneyen Minho ile Hyunjin de esnedi. "Beraber yukarı çıkalım mı? Uyursun." Diye bir teklif sundu Hyunjin sevgilisine.
"Çok güzel olur.."
Minho ile Hyunjin beraber üst kata çıktılar. Minho pijamasını giyip yatağında oturan sevgilisinin yanına oturdu. Beraber uzandılar. Hyunjin onun saçlarını okşamaya başladı. Mırıldandı, "Seni çok özlüyorum."
Dudaklarını birbirine bastırdı Minho. "Ben de öyle." Sevgilisinin elini tuttu ve bir öpücük kondurdu. Cidden sana dokunmama izin vermeyeceksiniz diye ödüm kopmuştu.
"Covid'den o kadar korkmuyoruz ya. Hem ben.. Sana dokunmak için ölebilirim, bunda bir sıkıntı yok."
"Bebeğim benim.."
"Hadi uyu. Yorgunsun."
Gülümseyip gözlerini yumdu Minho.
~ 2022
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hotel california - hyunho
FanfictionMinho benzinin bitmesi sonucu yolda kalarak en yakın otel olan Hotel California'da konaklamak zorunda kalır ve sessiz, sakin otelde gördüğü güzeller güzeli gence aşık olur. - tamamlandı - hyunho - minific - cinsellik 040224 140724